Turiste 12 bin TL, Türklere 1800 TL

‘BU da ne’ diye sormadan açıklayalım; diz protezi!..

Almanya’dan, Fransa’dan ya da başka bir ülkeden gelen hastanın diz protezi ameliyatı için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen fiyat 12 bin lira.
Aynı ameliyat nedeniyle Türkiye’deki bir vatandaşımız için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeyeceği para 1800 lira.
Sadece diz protezi değil, daha neler neler var..
SAĞLIK TURİZMİ
Türkiye’de yaşayanlar ile Türkiye’ye gelen turistlere, kamu hastanelerinde farklı tarifeler uygulanacağını biliyor musunuz?
Neyse... Bu yazıyı okuyunca öğrenmiş olacaksınız.
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, turist olarak ülkemizde bulunanlar için “ayrı bir ücret tarifesi” belirledi ve bu tarife de Bakan adına Müsteşar tarafından onaylandı.
BİRKAÇ ÖRNEK
Yukarıda protez örneğini verdik. Bir kaç örnek daha verelim:
- Laparoskobik safra kesesi ameliyatı turiste 6 bin TL, Türkiye’de yaşayana 950 TL.
- Radikal prostat ameliyatı turiste 9 bin 500 TL, Türkiye’de yaşayana 2 bin 653 TL.
- Tek taraflı bel fıtığı ameliyatı turiste 5 bin TL, Türkiye’de yaşayana 991 TL.
- Üçlü kroner bypass turiste 20.000 TL, Türkiye’de yaşayana 6 bin 703 TL.
Peki... Biz de yabancı bir ülkede hastalanırsak ya da by-pass veya diz protezi ameliyatına ihtiyacımız olursa ve onlar da bize kendi vatandaşına uyguladığının 5-6 katı tarife uygularlarsa ne olacak?
Gerçekten tam güm!..

Evlilikte yaş farkı 30’u aşarsa

EMEKLİ Sandığı Kanunu’nun 71. maddesine göre; eşler arasında 30 veya daha fazla yaş farkı varsa, yaşlı olan eşin ölümü halinde, sağ kalan eşe normalin yarısı kadar aylık bağlanıyor.
Ünlü orkestra şefi Hikmet Şimşek ölünce, 40 yaş küçük olan eşine de yüzde 50 yerine yüzde 25 oranında “dul aylığı” bağlandı.
Eşi Nihal Şimşek, yasa maddesinin iptali için dava açtı. Anayasa Mahkemesi de 15 Ekim 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 2011/73 sayılı kararıyla, uygulamanın Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.
Hanımlar, evleneceğiniz erkekle yaş farkına aman dikkat!..

Erkekler ve mutfak

Erkeğe dair ne varsa mutfaktan öğrenirsin;ceviz kırar, kaşarı sever, armudun iyisini seçer, çoğunlukla bir çuval inciri berbat eder...
(Teşekkürler Mesut GÜNSEV)

İhtiyar delikanlılar - III

Charlie Chaplin (Şarlo), 76 yaşında iken, hâlâ film yönetmenliği yapıyordu.
Anotole France 80, Thomas Hardy ise 88 yaşında iken, edebi şaheserler vermeye devam ediyorlardı.
Pasteur, kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.

Ekmek ve zayıflama

POLATLI Duatepe Devlet Hastanesi’nde, zayıflamak için gelen hastaya doktor “Ekmeği keseceksin”demiş. Hasta bir ay sonra gelir ve “Hocam, iyice kilo aldım”der. Doktor biraz da kızarak sorar; “Ben sana ekmeği kes demedim mi?”
Hasta; “Tamam Hocam siz dediniz diye ben de ekmeği bıçakla keserek yiyorum...”
(Teşekkürler Mahir YAVAŞ)

Dilenci

Adam dilenciye bir miktar para uzatmış;
- Bunu veriyorum ama sen kesin gidip, bununla bir şişe şarap alıp kafayı çekeceksin..
- Beyefendi güzel diyorsun da, bu parayla Hawaii’ye gidip tatil yapacak değilim ya!..

Çocuk ve hayat

5 yaşında Karadenizli bir çocuğun, dolmuşta annesine dediği gibidir belki de hayat...
“Hem vuriysin hem ağlama diysin...”
(Teşekkürler Saim GÜVEN)

Kahve ve su (IV)

ESKİDEN padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar varmış. Bunlar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış. Fakat kahvenin makbulü demir cezvede tek kişilik yapılanıymış. Hal böyle olunca da koca padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığını anlarmış. Mevzu da o günlerden bugünlere gelmiş.
(Teşekkürler Cenk HURİ ve Recep HEZER)

35 yaş üstü kadınlar

35 yaş üzeri kadının üzerinde bir asalet vardır, bir gece yarısı sokağın ortasında sizinle kim daha fazla bağıracak yarışması yapmaz.
35 yaş üstündeki kadının bütün kız arkadaşlarıyla tanışırsınız. Genç kızlar kıskançlıklar-ından, sizi kız arkadaşlarıyla tanıştırmazlar.
Kadınlar 35’ten sonra “itirazsız ve ihtirassız” olurlar.

Sadece Türklere özgü...

Dizilerdeki oyuncularla sohbet etme; “Gitme oraya, gitme öleceksin”ve benzerleri.
Yemek-sonrası, ıslak mendille eli silip, boşa gitmesin diye aynı mendille masayı ve ardından ayakkabıları silmek.
Misafirle otururken yapamadığı muhabbeti giderken kapı önünde yapmak.
Çorabının kirli olup olmadığını koklayarak anlamak.
(Teşekkürler Bilde BİLEN)
Yazarın Tüm Yazıları