Kapanan işyeri sayısı son 10 yılın rekoru

AÇILMASI kadar, kapanması da normal bir olay. Ancak, açılan işyeri ile kapanan işyeri sayısını kıyasladığımızda, kapanan işyeri sayısında can sıkıcı bir patlama varsa, işte bu normal değil!..

SON 5 YILDA AÇILAN VE KAPANAN İŞYERİ SAYISI (Ocak-Mayıs)

Yıl

Açılan

Kapanan

Kapanan / Açılan (%)

2004

16.596

6.409

39

2005

20.762

7.338

35

2006

25.039

9.429

38

2007

23.080

10.810

47

2008

22.670

21.335

97

ÂKAYNAK : TÜİK (www.tuik.gov.tr)

Haberin Devamı

KAPANAN YÃœZDE 100 ARTTI

2008 yılının ilk 5 ayında kapanan işyeri sayısını, 2007 yılının aynı dönemi ile kıyasladığımızda, sevimsiz bir tablo ortaya çıkıyor.

2008’de kapanan işyeri sayısı, 2007’ye kıyasla, yaklaşık yüzde 100 artmış!..

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; 2007 yılının ilk 5 ayında kapanan işyeri sayısı 10 bin 810 iken, 2008 yılının aynı döneminde, yaklaşık yüzde 100 artışla 21 bin 335’e ulaşmış.

5 yıl öncesi ile kıyasladığımızda, 2008’de kapanan işyeri sayısı, 2004 yılına kıyasla yüzde 333 artmış durumda!..

Kapanan işyeri sayısına, son 10 yıllık dönem itibariyle baktığımızda, 2008 yılında son 10 yılın rekorunun kırıldığını fark ediyoruz. 1999 yılının tamamında yani 12 ayında, kapanan işyeri sayısı 10 bin 166 iken, 2008 yılının sadece 5 ayında 21 bin 335’e ulaştı.

KAPANAN DAHA FAZLA

İşin doğrusu, kapanan işyeri sayısı, TÜİK’in ilan ettiği sayının da çok üzerinde!..

Nedenine gelince, TÜİK, yukarıdaki verileri ticaret sicili kayıtlarına göre derliyor. Çok sayıda işyeri ticaret sicili kayıtlarında faal gözüküyor ama aslında faal değil. Ekonomik krizden ve durgunluktan etkilenen binlerce işyeri, faaliyetine fiilen son veriyor ama ticaret siciline bildirimde bulunmadığından, ticaret sicili kayıtlarında işi terk etmiş sayılmıyor.

Bunları da göz önüne alarak, gerçek anlamda kapanan işyeri sayısının, 2008’de açılanın da üzerinde olduğunu belirtebiliriz. Çoğu işyeri siftah yapmadan kapanıyor. Kiralar, ücretler, vergiler, SSK primleri ödenemiyor. Bonolar protestolu, çekler karşılıksız çıkıyor. Özetle; esnaf, sanatkar ve tüccar, kepenkleri kapatıyor ve "Ben daha fazla dayanamıyorum" diyor.

Bu arada ilginç bir tespitimiz daha var; 2001 krizinde bile kapanan işyeri sayısının, açılan işyeri sayısına oranı 2008 yılındaki gibi değildi!..

EKONOMÄ°K TABLO

Kapanan işyeri sayısının, son 10 yılın rekoru olduğu bir dönemde, ekonomik tabloya bakıyoruz; o da iç açıcı değil. Enflasyon tırmanışta, yıllık hedefteki yüzde 169 sapma ile "dünya rekoru" Türkiye’de!.. Faiz oranları, sürekli yükseliyor. Dünya da en yüksek faizin ödendiği ülke de Türkiye!.. Uygulanan yanlış para politikası, ülke ekonomisini kısır bir döngünün içine sıkıştırmış durumda. İşsizlik tırmanışta, son 20 yılın en yüksek oranına ulaştı.

Nobel ödüllü ekonomist Prof.Dr. Joseph Stiglitz’in de belirttiği gibi, Merkez Bankası’nın faiz artırımları, enflasyonu düşürmeyecek ancak işsizliği daha çok artıracak. 2002 yılında 0.6 milyar YTL olan cari açık, 2008’de 50 milyar dolara tırmanıyor. 2007’de 47 milyar dolar olan dış ticaret açığının, 2008’de 65 milyar dolara ulaşması bekleniyor.Kayıtdışı ekonomi bir türlü önlenemiyor.

Kapanan işyeri sayısı arttıkça, yalnızca o işyerinin sahibi değil çalışanlar da işsiz kalıyor. Olay ailelerini de etkiliyor. Kapanan işyerine mal satan ya da hizmet yapan firmaların da işleri olumsuz yönde etkileniyor. Devletin de Gelir Vergisi, KDV ve sigorta primi kaybı oluyor.

Özetle, durum iç açıcı değil. 2008 yılı, geçen yıldan kötü, gelecek yıldan iyi bir görüntü sergiliyor...

Yazarın Tüm Yazıları