İngiltere ve Trabzon’daki hakemler

Hakem deyince, yıllar önce yaşadığım bir olayı anımsadım.
Yıl 1992. Londra’da Hilton Oteli’nin lobisinde, Aston Villa’nın teknik direktörü Ronn Atkinson ile sohbet ediyoruz. Atkinson Türkiye ve Trabzon hakkında sorular soruyor ve Trabzonspor hakkında bilgi alıyordu. Eğer her şey olumlu sonuçlanırsa, Trabzonspor’a teknik direktör olacaktı.

20 BİN HAKEM

Atkinson nereden aklına geldiyse bir ara,
- Trabzon’daki hakem sayısı kaç?
diye sordu. Ben de, yanımda oturan o dönemin Trabzonspor Kulübü Başkanı’na sorduğumda;
- Yirmi bin hakemimiz var.
yanıtını aldım. Ancak, bunu Atkinson’a aktarmadan önce, merakla sordum,
- Başkan bir yanlışlık olmasın? Yirmi bin hakem biraz fazla gibi...
- Yok fazla değil. Siz aynen söyleyin.
Konuşmalarımızı anlamadığı yüz ifadesinden belli olan Atkinson’a döndüm;
- Trabzon’da tam yirmi bin hakem varmış!..
- İnanılmaz bir şey. Siz Trabzon’da yirmi bin hakem var diyorsunuz. Bizde, bırakın Londra’yı, koca İngiltere’de bile bu kadar hakem yok. Demek ki, Trabzon çok farklı bir yer ama yine de merak ediyorum nasıl oluyor bu?
Tekrar Başkan’a döndüm;
- Başkan, adam çok merak etti. İngiltere’de bile bu kadar hakem yokmuş. “Nasıl oluyor bu?” diye soruyor...
- Ona de ki, bizde maça yirmi bin seyirci gelir, her seyirci de başlı başına bir hakemdir!..

SADECE FUTBOLDA MI?

Sadece Trabzon’da değil, Türkiye’nin her ilinde on binlerce hakem var.
Olaya bu açıdan baktığımızda, sadece futbolda değil, her alanda binlerce, on binlerce hatta yüz binlerce hakemimiz ya da uzmanımız olduğu fark ediliyor.
Baksanıza Avrupa Birliği, yabancı sermaye yatırımları, dış ticaret açığı ve cari açık, işsizlik, enflasyon, sosyal güvenlik, vergi yasaları, kayıt dışı ekonomi ve daha birçok konuda ne kadar çok uzmanımız var!..

Günün Sözü

En büyük aldanma başkalarını aldattığını sanmaktır.
La Rochefoucauld

Dünyayı kadınlar yönetseydi

· Futbol sezonu sadece bir hafta sürerdi.
· Anneler Günü anne-ler haftası olurdu.
· Televizyonda fut-bol yerine moda gös-terileri yayınlanırdı.
· Külotlu çoraplar, vergiden istisna olurdu.
· Erkekler yüksek topuk giymek zorunda kalırlardı.

Tebessüm

Depresyon

Psikiyatri profesörü, dersinin başında anlattığı “Manik Depresyon”u anlayıp anlamadıklarını öğrenmek için tipik bir örnekle öğrencilerine sormuş:
- Bir adam, aynı anda geriye, ileriye hızla gidip geliyor, 1 dakika süreyle avazı çıktığı kadar bağırıyor, sonra da hiçbir şey olmamış gibi, gidip yerine oturuyor, oturduğu yerde kontrol edemediği hareketler yapıyor mesela bacak bacak üstüne atıyor sonra birden indirip sigara yakıyor... Sizce bu adam nedir?
Arka sıralardan bir ses gelmiş, “Bir futbol takımının teknik direktörü!..”
(Teşekkürler Yıldırım TUNA)

Hayret

Nasreddin Hoca fıkrasından da öte

Okurlarımızdan Sami Yavuz’un Maliye Bakanlığı’na önerisi:
“İkametgah-ları İstanbul olan bazı kişilerin, araçlarına İstanbul dışındaki illerden plaka çıkararak, daha az vergi ödediklerini öğrendim. Siz bakanlık olarak plakaya göre değil de ikametgâha göre vergi alırsanız, hem vergi kaybı olmaz hem de vergilemede adaleti sağlamış olursunuz”
Maliye Bakanlığı’nın, Bakan adına Basın ve Halkla ilişkiler Müşaviri’nin yanıtı:
“18.11.2013 tarih ve 25638 sayılı başvurunuz, ileride yapılacak mevzuat çalışmalarında değerlendiril-mek üzere kayıt altına alınmıştır. Bilinçli bir vatandaş olarak sistemimize yapmış olduğunuz katkılar nedeniyle teşekkür ederiz”
ŞÜKRÜ KIZILOT’un NOTU: Yürürlükteki yasaya göre, taşıtlara İstanbul dışındaki illerden plaka çıkarılarak, daha az vergi ödenmesi gibi bir durum söz konusu değil! Hem öneri hem verilen yanıt yanlış.