Paylaş
Büyük bir yalıda yaşayan zengin ailenin oğlu, fakir kıza aşık olur. Daha sonra babasına gidip;
“Ben bahçıvan Hulusi Bey’in kızı Leyla’ya deli gibi aşık oldum. Onunla evlenmek istiyorum” der. Asık suratlı ve acımasız baba da buna şiddetle karşı çıkar. Oğlan ısrar edince de;
“O kızla evlenirsen, seni evlatlıktan reddederim” derdi.
Bazı Türk filmlerinde de zengin ailenin kızı, şoföre aşık olurdu. Hatta “Küçük hanımın şoförü” adlı bir film bile vardı. Burada da kız şoföre aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini söyleyince, baba kızına bir tokat atar, ardından “Öyle bir olaya kalkışırsan, seni evlatlıktan reddederim.
Mirasımdan da mahrum olursun” derdi.
Bu filmleri seyrettiğim çocukluk dönemimde; “demek ki zengin kızla fakir oğlan ya da zengin oğlanla fakir kız evlenemiyor” diye düşünmüştüm.
RET NEDENİ DEĞİŞTİ
Şimdi artık, varlıklı ailenin oğlu ile fakir kızın evliliği ya da tersi gündemde değil.
“Evlatlıktan red” nedeni değişti!
Bu günlerde “Oğlum yolsuzluğa ya da rüşvete karışmışsa, onu evlatlıktan reddederim” sözleri yaygınlaştı.
Biraz da bundan olsa gerek, son günlerde Hürriyet okurlarından en çok aldığımız sorulardan biri “evlatlıktan red” konusu ile ilgili.
“İnsan, oğlunu veya kızını evlatlıktan reddedebilir mi?” diye soranların yanı sıra,
“Evde tek başıma yaşıyorum. Oğlum, evlenince karısını gördü, beni unuttu. Benimle hiç ilgilenmiyor. Onu evlatlıktan reddedip, mirasımdan yoksun bırakmak istiyorum. Bu nasıl olur?”diye soranlar da var.
EVLATLIKTAN RED MÜMKÜN DEĞİL
Çocuğunu evlatlıktan reddetmek isteyenler, buna hiç heveslenmesinler.
Çünkü, Türk hukukunda “evlatlıktan red” diye bir düzenleme yok.
Daha açık bir anlatımla bir anne ya da baba, çocuğunu evlatlıktan reddedemiyor.
Çocuk anne veya babasını (Allah korusun) bıçaklasa veya silahla yaralasa dahi, anne baba, çocuğunu evlatlıktan reddedemiyor. Onun anne babası olmaya devam ediyor.
Bu nedenle “Benim çocuğum şöyle bir yanlış yaparsa, onu evlatlıktan reddederim” sözünün,
pratikte değeri yok.
MİRASTAN YOKSUN BIRAKMAK
Anne babanın, özellikle küçük çocuklarına;
“Sen dersine çalışma bakalım. Benim mallarıma güveniyorsun ama ben seni mirasımdan yoksun bırakıp, mallarımın tamamını hayır kurumlarına bırakacağım” dediğini duyar gibisiniz.
İşin doğrusu böyle bir durum da hukuken mümkün değil.
Aynı şekilde, mirasın tamamının vasiyetname ile kıza bırakılması ya da ölmeden bağışlanması da (saklı pay gözetilmeden) hukuken mümkün değil.
Mirastan yoksun bırakma:
1. Mirasçının miras bırakana veya yakınlarına (ceza hukuku anlamında) karşı ağır bir suç işlemesi,
2. Kişinin miras bırakana veya miras bırakanın aile üyelerine karşı, aile hukukundan gelen yükümlülüklerini, büyük ölçüde yerine getirmemesidir.
Bu gibi durumlarda, mirastan yoksun bırakılanın mirası, sanki o ölmüş gibi alt soyuna gider.
Sonuç olarak belirtmek gerekirse “evlatlıktan red” ya da “mirastan yoksun bırakma” o kadar kolay değil..
Paylaş