Paylaş
Sevgili editörüm yılın başından beri, 2024’ün restoran trendlerini yazmam için kastırıyor.
‘MasterChef’ finali, seyahatler, Avustralya derken kısmet bugüneymiş. Hadi o zaman Türkiye’deki trendlere bir bakalım...OD Urla ürüne saygılı restoranlarımızdan.
Sürdürülebilir menüler
10 yıldır trend olan karbon ayak izine saygılı, sürdürülebilirlik ve sıfır atık politikasını benimseyen restoranlar popüler. Bizim de Neolokal, Hiç, Kaplankaya ve OD Urla gibi doğaya ve ürüne saygılı restoranlarımız var. Sidney’in ilk 5 yeşil yıldızlı restoranlarından Anason ve sebze ağırlıklı restoranımız Maydanoz ile biz de bu konularda öğrendiğimiz felsefeleri, İstanbul’daki Efendy restoranımızda uyguluyoruz. Tahminim daha fazla restoranın sürdürebilirlik ve çevresel etkiyi azaltmaya odaklanan menüler sunması. Yerel, organik ve mevsimsel ürün kullanımının artması. Maalesef çoğu sektördeki yozlaşma bizim sektörde de mevcut. Sorarsanız herkes somonunu Boğaz’dan alıyor, kaya levreği haricinde levrek kullanan yok, domatesini kendi bahçesinde, kuzusunu çevre çayırlarda yetiştirip sadece Taşköprü sarımsağı ve tabii ki siyez bulguru kullanıyor. Tüketici olarak sizden ricam bunu söyleyenlere doğru soruları sorun ki bu kadar kolay atamasınlar.Sipariş alma, ödeme işlemleri dijitalleşiyor.
Teknoloji ve dijital gelişim
Restoranlar sipariş alma, ödeme ve rezervasyon işlemlerinde dijitalleşmeye yöneliyor. Özellikle asgari ücretin yükselmesiyle yenilikçi restoranlar otomasyon ve dijital standardizasyona daha fazla önem veriyor. Mobil uygulamalar, dijital menüler ve çevrimiçi rezervasyon sistemleri gibi teknolojilerin kullanımı yaygınlaşabilir. Dijital gelişimin faydalarının yanında dikkatli olunması gereken tarafları da var. Birkaç işini bilen yemek sevdalısı dışında hikmeti kendinden menkul pek çok influencer (sosyal medyada etkili kişi) sardı restoranları. Çoğu maydanozu kişnişten ayıramaz ama aşkolu keşkolu post’larıyla takipçilerine “Mutlaka gidin, çok cool” önerileri yaparlar. Yemek karşılığı post satan influencer’ları anlıyorum da onları restoranlarına davet edenleri hiç anlamıyorum.
Yediğin yerde eğlen
Restoranı açtığımızda en çok karşılaştığımız sorulardan biri yemekten sonra ne olduğuydu. Özellikle İstanbul’da gazino kültürünün modern bir versiyonu olan masada yemekle başlayıp göbekle biten yeni nesil meyhaneler, orada görünmek için gidilen after’ı popüler mekânlar, hep bu trendin temsilcileri. La Boucherie gibi bu işi iyi yapan ‘dinner theatre’lar da var elbette. Umudumuz bu kabare tarzı mekânların artması.Gallada’nın menüsünden kuzu şaşlık.
Yerel ve küresel etkileşimler
Dünyada, hibrit restoran dediğimiz iki farklı kültürü birleştiren restoran örnekleri bizde de görülmeye başladı. Fatih Tutak Şef’in Asya tecrübesiyle Türk mutfağını buluşturduğu Gallada’sı şimdilik gördüğüm ilk hibrit mutfak. Şefinin geçmişiyle bağlantılı olarak restoranlar, yerel ve küresel mutfakları bir araya getiren yenilikçi menülere ağırlık verebilir. Farklı kültürlere ait yemeklerin birleştirilmesi veya yeniden yorumlanması ilginç ve benzersiz lezzet deneyimleri sunabilir.
Sağlık ve beslenme bilinci
Beslenme bilinci arttıkça restoranlar daha sağlıklı ve besleyici seçenekler sunuyor. Ben Avustralya’dan farklı beslenme biçimlerine göre hazırlanan menülere çok aşinayım. Efendy’de de bu uygulamayı sürdürüyoruz. Vejetaryen, vegan, süt ürünsüz, glütensiz gibi beslenme alışkanları popülerlik kazandıkça restoranların buna ayak uydurması kaçınılmaz olacaktır. Düşük kalorili, glütensiz, laktozsuz veya alerjen içermeyen yemek seçenekleri artabilir.
Evde yeme-içme kültürü
Pandemi bitince geçer dedik ama hiç öyle durmuyor. Evden çalışma ve çift maaş trendiyle birlikte restoranlar daha fazla paket servis hizmeti sunuyorlar. Hazır yemeklerin ve paket servis hizmetlerinin daha fazla talep görmesinin en önemli sebebi ekonomik olması. Giyinip hazırlanmak, trafik, taksi, vale gibi sorunlarla uğraştırmaması. Aslında sadece restorandaki sandalyelerimizi evin rahatlığına kaybetmiyoruz, aynı zamanda pek çok servis personelimiz de esnek ve patronsuz çalışmadan dolayı kuryeliğe geçiyor.
Pop-up restoranlar
Yeni nesil şefler dükkân kirala, dekore et, bin tane borca gir, çok çalış ve umutla başarıyı bekle formülünün yerine çok daha esnek deneysel restoran konseptlerine yöneliyor. Pop-up restoranlar veya geçici mekânlar kısa süreliğine belirli bir konsept etrafında faaliyet gösteriyor. Şefler yaratıcı konseptlerini deneyerek müşterilere alışılmışın dışında tecrübeler sunabiliyor.
Tabii ki Türkiye’deyiz ve yarın ne olacağını bilemediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Bu trendlerin çoğu İstanbul baz alınarak düşünüldü, diğer bölgelerde aynı şekilde görülmeyebilir. Ancak genel olarak sürdürülebilirlik, teknoloji, deneyim odaklı yaklaşımlar ve sağlık bilinci gibi temel faktörlerin ön planda olması benim trend tahminlerim. Bakalım sene sonu, benim bu tahminlerimden kaçı tutacak...
Paylaş