Zor seçimler

GEÇEN hafta İzmir’de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin ileri gelenlerinden “bağlılık” açıklaması istedi. Sonuç arzu ettiği gibi oldu. Üç büyük belediye başkanı “yanındayız” mesajı yayımladılar. Bu hamle esas itibari ile ‘6’lı masa’ya yönelikti. Cumhurbaşkanı adayı şayet CHP bünyesinde olacaksa onlara tek bir seçenek mesajı verildi. Mamafih Meral Akşener bu gelişmeye rağmen CHP içinden de başkalarını aday gösterebileceklerini dile getirdi.

Haberin Devamı


Cumhurbaşkanı adayının CHP ve İYİ Parti dışında olması beklenmiyor. Meral Akşener en baştan “ben başbakanlığın talibiyim” diyerek, CHP bünyesinden bir adaya zaten yeşil ışık yakmıştı. İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a dair spekülasyonlar anlaşılan bitmeyecek. Meral Hanım, önemli olanın kazanacak adayı bulmak olduğunu ısrarla belirtiyor. Bu manada Kılıçdaroğlu’na dair tereddütlerini hep hissettiriyorlar. Ancak Kılıçdaroğlu ismi partisince ilan edilmişken İyi Parti’nin CHP içinden farklı isimleri önermesi tepki yaratabilir. An itibari ile kamuoyu yoklamaları seçimin soluk soluğa geçeceğini gösteriyor.

PARLAMENTER SİSTEM
Tayyip Erdoğan’ın avantajı; yıllar boyu seçmen nezdinde yarattığı alışkanlık, tecrübesi, icraatları ve medyadan bürokrasiye hemen her parametreye hakimiyeti. Muhalefet adayı ise parlamenter sisteme dönüşü vurgularken, yanısıra ekonomik sıkıntıları ön plana çıkartmaya çalışacak. Sonuca etki edecek en kritik parti HDP. Ak Parti 15 Temmuz’dan sonra milliyetçi bir çizgiye yöneldi. O sebeple Kürt politikalarında “şahin” bir duruş sergiliyorlar. Millet ittifakı, Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde daha rahat HDP oylarını kendi tarafına çekebilir. Ülkücü gelenekten gelen İYİ parti HDP ile aleni bir dayanışmaya kapalı. Ama tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi Cumhur ittifakına karşı aynı safta yer alınmasına, tabii ki karşı değiller.
HDP’yi kazanma konusunda Tayyip Erdoğan’ın bilinen pragmatik tutumu ile her an bir sürpriz yapabileceğini de ihtimal dahilde değerlendirmek gerekir. Hangi ittifak parlamentoda diğerine üstünlük sağlarsa, onun rüzgârı ile şayet ikinci tur söz konusu olursa cumhurbaşkanlığı seçiminde avantajlı olacaktır.

Haberin Devamı

AN İTİBARİYLE DURUM
Şu anki izlenim belirttiğimiz üzere; HDP’nin Millet İttifakı’na daha yakın durduğudur. Bu görünüm değişmezse cumhurbaşkanlığı ilk turda Millet İttifakı adayı lehine sonuçlanabilir. İlk turda Millet İttifakı’nın adayı cumhurbaşkanı seçilir, ancak Cumhur İttifakı parlamento seçimlerinde daha başarılı bir sonuç elde ederse, o zaman bir çift başlılık söz konusu olacaktır. Yine Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığını kazanmasına rağmen parlamento da anayasal çoğunluk sağlanamaz ise, o zaman başkanlık sistemine mecburen devam edilecektir. Bu durum seçilmiş cumhurbaşkanı ve Millet İttifakı bileşenlerinde zaman içerisinde sorun yaratabilir. Ancak, denilebilir ki başkanlığı kaybeden bir Ak Parti, Tayyip Erdoğan’ın muhalefet rolünü kabul etmemesi sebebiyle dağılabilir ve bu halde bambaşka kompozisyonlar oluşabilir.
Bu aşamalar hiç şüphesiz “Siyasi falcılığa” giriyor. Son olarak, şayet Kılıçdaroğlu aday olursa, 6’lı masanın bileşenleri cumhurbaşkanı yardımcıları olarak arka planda fotoğraf verecekler midir, bu husus sonuçları itibari ile kilit önemdedir.
Demirel, siyasette “1 hafta çok uzun zamandır” demişti. Belki de 6’lı masa yaşadığımız süreçlerde anlaşamayarak dağılabilirler de. İyi Parti ve 6’lı masanın diğer bileşenleri Kılıçdaroğlu’nu veto eder ve sonuç alırlarsa, zaten yaşanacakları tahmin bile etmek çok zor. Bu arada güncel anketlerin değişebileceğini de nazara almak gerekir. Özellikle devletin imkânlarını elinde tutan Cumhur İttifakı’nın son 7 ayda seçimi etkileyecek ekonomik ve siyasi açılımları çok muhtemeldir.
Neyse, tüm bunları yaşayıp göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları