Romanlar kıymetlimizdir

GEÇEN pazar günü İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir Roman çalıştayı düzenledi.

Haberin Devamı

 

Romanlar bilindiği üzere MS 420 yılları civarında Pencap-Sind nehir havzasından çıkış yaparak İran ve Anadolu üzerinden tüm dünyaya yayılmış bir Hint-Avrupa halkıdır. Tüm dünyada milyonlarca Roman tarih boyunca dışlanan ve acı çektirilen bir halktır. Bu nedenle dünya toplumlarının bu özel insanlara kolay ödenemeyecek bir vicdan borcu söz konusudur. Memleketimizde de, bir görüşe göre 1 milyon kişiyi aşkın Roman yaşamaktadır. Bu arada “Çingene” ifadesi ayrımlaştırıcı olarak değerlendirildiğinden “Roman” tanımlaması tercih edilmektedir. Romanlar ülkemizde; müzisyenlik, çiçekçilik, kâğıt toplama, falcılık, otoparkçılık, faytonculuk, kalaycılık gibi işlerle uğraşırlar. Toplumun belki de en eğitimsiz kesimleridir. Herkes tarafından “eğlenceli insanlar” diye tanımlanmaları, bir “kapı gıcırtısından” bile oynamaya başladıklarının söylenmesi traji komik bir hüzün içerir aslında. Hayatlarını en zor koşullarda, büyük ölçüde dışlanarak, eğitime mesafeli ve günübirlik yaşama durumunda olan bu insanlar coğrafyamızın 1600 yıllık öz be öz asli unsurlarıdır.

Haberin Devamı

KÜLTÜRLERİ KORUNMALI
Bugün ülke yöneticileri, dezavantajlı hale düşürülmüş Romanlar’ın sorunlarına eğilmek için, gecikilmiş olsa da çaba göstermeye başladı. Tabii ki bu çalışmaların bir samimiyet içermesi ve seçim malzemesi olarak görülmemesi icap ediyor. Romanlar’ın yaşam koşulları rehabilete edilirken onların yarattığı kültür de mutlaka özenle korunmak durumundadır. İstanbul Sulukule’nin rant uğruna yok edilmesi tam manasıyla sosyal ve kültürel bir faciadır. İzmir’de Romanların yaşadığı yerlerde yapılan “kentsel dönüşüm” çalışmalarında “yaşam biçimlerinin” zedelenmemesi için Tunç Soyer’in azami dikkat gösterdiğini izliyoruz. Romanlar’ın topluma entegrasyonu, onları asimile etmeden, ancak 21. yüzyılın koşullarına da uzak kalmamalarını temin ederek medeni gelir imkânlarına kavuşturulmaları çok önem arz ediyor. Bu insanların sabit bir görevde istihdam etmek yerine özgürlüklerini kısıtlamayan alanlarda desteklenmesi daha anlamlıdır. Örneğin, geleneksel müzisyenlik yetkinlikleri bu konuya ilişkin oluşturulacak “meslek okulları hatta yüksek okullarla” daha da geliştirilebilir.

Haberin Devamı

ÜNLÜLER DERS VERMELİ
Bu noktada tanınmış Roman asıllı sanatçılarımızın ‘Fahri Doktor’ sıfatlarıyla ders vermeleri sağlanabilir. Hüsnü Şenlendirici’den Kibariye’ye bahse konu Roman şöhretler böylesi bir projede yer alabilir. Yine, çiçekçilik yapanlar için, özellikle Bayındır-Ödemiş yörelerinde üreticilerle koordineli “satış kooperatif” birliktelikleri oluşturulabilir. Romanlar son dönemlerde Meclis ve benzeri siyasi platformlarda belirli bir ağırlığa sahip olmaya başlamışlardır. Bu durum olumlu bir sürecin habercisidir.
Her yönüyle eşit ve özel insanlar olan Roman vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları