Paylaş
“Popüler müzik adına her şey ‘yersen’. Yıllardır Türk pop müziği adına en berbat dönemdeyiz.”
Bunu söyleyenin, Tarkan’ın satış rekorları kıran “10” albümünün aranjörü olması manidar...
Böyle büyük albümlere imza atan, müzik dünyasının devleriyle çalışan birinden bu sözleri duyunca, “Acaba müdahaleden işlerini yapamadıkları hissine mi kapılıyorlar” diye sormadan edemiyorsunuz...
“Genel bir tespitte bulunduğunu” söyleyen Ozan Çolakoğlu’nun yılın en iyileri olarak işaret ettiği şarkılar ise şunlar: Dans müziğinin yeni ismi Deeperise’in “Raf”ı, Mabel Matiz’in “Ya Bu İşler Ne”si ve Yüzyüzeyken Konuşuruz’un “Ne Farkeder”i...
Alternatif müziğin popüler müziği ne kadar beslediği üzerine bir yazı yazmıştım daha önce, hatta Deniz Tekin’in de yorumlarına yer vermiştim. O yüzden bu konuyu tekrar irdeleyesim yok.
Ama Çolakoğlu’nun çok ses getiren tespitine Burcu Güneş’in verdiği yanıtı eklemek istiyorum:
“Bunu senin söylemiş olman çok güzel. Büyük ölçüde bir farkındalık yaratmak gerek artık sektörde.”
Güneş’in temennisi o kadar yerinde ki...
Özellikle popüler müziği domine eden besteci ve aranjörlerin artık Arap ve Yunan bestelerinden elini eteğini çekip, üretime ve orijinalliğe yönelmesi gerekiyor.
Öteki türlü sözlerde de, bestelerde de, düzenlemelerde de yerimizde saymaya devam ediyoruz.
Tarım söz konusu olduğunda dışa bağımlılığı “Samanı bile ithal ediyoruz!” diyerek eleştiren bizler, maalesef müzik sektöründe de ‘ithalat’ konusunda bitmeyen bir döngü içindeyiz.
Vokal tekniğinden sözlere, düzenlemelerden enstrüman kullanımına kadar her yere sirayet eden bu “aynılığın” artık bitmesi lazım.
Herkes birebir aynı demiyorum ama şarkılar arasındaki benzerlik o kadar fazla ki insanın canı sıkılıyor.
Ve evet Çolakoğlu’na katılmadan edemeyeceğim; Türk pop müziği adına en berbat dönemdeyiz! Bunun için de herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.
Risk alındığında daha bizden, daha sağlam işler çıkacağına eminim.
İkimiz de iki deliyiz
Nil Karaibrahimgil, yeni klibi “Vah Ki Ne Vah”ı yayınladı.Nil Karaibrahimgil, yeni klibi “Vah Ki Ne Vah”ı yayınladı.Böyle deli deli işleri onun gibi ben de çok seviyorum...Nil güzel görünme kaygısı olmadan klip çekiyor, farklı fikirler deniyor.Zamanda geriye gidiyor, olduğu yere geri dönüyor...Kafasının çalışma stilini seviyorum. Varsın bana da deli desinler... Bu arada şarkının düzenlemesini Mustafa Ceceli yapmış. Aslında Nil’in Ceceli’yle çalışması, tarzlarını farklı bulduğumdan başta garip gelmişti bana. Oğlu Aziz Arif’in kulağına adını ezanla okuyanın Ceceli olduğunu öğrendiğimde taşlar yerine oturdu ama.Nil’in geri dönüşünde de Ceceli aranjör olacaktı tabii, başka ne olabilirdi ki...
90’lar rock tadı
Vega’nın ardından tanıdık bir ses daha müzik dünyasına geri döndü.Fatih Erdemci, 18 yıl aradan sonra yeni albümünü yayınladı.
“Kapılar” adını taşıyan 9 şarkılık albümde, tüm söz ve besteler Erdemci imzalı.
Müzik dünyasında eski dostları yeniden bir arada görmek tatlı bir nefes almamızı sağlıyor.
Ama yine de 2017 yılında 90’lar sound’unu anlamak mümkün değil...
Samimi bir çalışma
Öfkeli Kalabalık’ın müziğini daha önce dinlemediyseniz, çok şey kaçırdınız. Neredeyse her yıl EP ya da albüm çıkaran grup, şimdi de yeni EP’leri “Neyse Ya Yarın Yaparız”ı yayınladı.
Vokal ve gitarda Can Büyükbaş, bas gitarda Basri Hayran, solo gitarda Erkin Sağsen ve davulda Can Sürmen’in bulunduğu ekibin bu çalışmasında tüm beste ve sözler Can Büyükbaş’a ait.
Öfkeli Kalabalık’ın en büyük özelliklerinden biri dertlerini sokak ağzıyla, samimi bir şekilde anlatıyor olmaları. Hafif rock’n roll, hafif isyankâr.
Radarınıza takılmaları için hiç de geç değil...
KMLN kayıt için İstanbul’da
Ayhan Sayıner ismi size tanıdık geliyorsa, muhtemelen onu Hande Yener’in “Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor” albümündeki “Kırmızı”, “Acele Etme” ve “Acı Veriyor” şarkılarının aranjelerinden hatırlıyorsunuzdur.
Sayıner şimdilerde Mikonos’taki Scorpios’un resident DJ’i Estray ile ortak bir proje hazırlığında...
Estray yani Vid Marjanovic, bir süredir Sayıner’in evinde kalıyor ve şarkı kayıtları üzerinde çalışıyor.
İki şarkının kaydını tamamlayan Ayhan Sayıner ve Estray, bir aylığına İstanbul’a gelen Amsterdam Deep House dünyasının ünlü ikilisi KMLN ile de bir şarkı hazırladı.
Ben de KMLN’in sosyal medya hesabı sayesinde haberdar oldum bu işbirliğinden.
Ortaya nasıl bir iş çıkacağını merakla bekliyorum...
Paylaş