Paylaş
31 farklı dil konuşan 49 ülkeden 5 bin kişiyle yapılan araştırmada müziğin dili gerçekten “evrensel” çıktı.
6 yıldır insan gelişimi ve psikolojisi üzerine çalışan ve bu alanda yükselen yıldızlardan biri olan Dr. Mehr’in dinleme, ses ve müzik üzerine psikoloji üzerine çalışan Yale Çocuk Merkezi’ndeki asistan profesörün çalışması gösterdi ki dünyanın her yerinde dili ne olursa olsun söylenilen müziğin duygusu ve ona verilen tepki aynı.
“Dünya genelinde insanlar benzer şekillerde şarkı söyler. Müzik, insan sosyal etkileşiminin derin bir parçasıdır” diyen Mehr çalışmasını ise 31 farklı dil konuşan 49 ülkeden 5 bin kişiyle yaptı. Çalışmada ayrıca 100’den fazla üyesi bulunmayan izole topluluklarda yaşayan 100 insan da vardı.
Çalışmada araştırmacılar her katılımcıya 14 saniyelik müzik klipleri izletti.
Ekibin kullandığı klipler, Natural History of Song Discography (Dünya Şarkılarının Doğal Tarihi Diskografisi’nde)’de yer alan 118 şarkıdan seçildi. Bu diskografi, dünya genelinden şarkıları temsil eden 86 topluluğu ve 75 dili içeriyordu. Ardından bilim insanları, katılımcılardan her bir klibi dans, ninni, iyileştirme, aşk şarkısı olarak sınıflandırmalarını istedi. Farklı kültürden çoğu insanın kolayca bir şarkının dans, ninni veya iyileştirme türüne ait olup olmadığını tanıyabildiklerini keşfettiler. Katılımcıların hepsi ninnileri tanırken, yüzde 96’sı dans şarkılarını ayırt etti. İyileştiren şarkıları ise yüzde 71 oranında bildiler. Öte yandan, grupların sadece yüzde 43’ü aşk şarkılarını doğru bir şekilde tanımlayabildi.
Çalışmada yer alan araştırma görevlisi Lidya Yurdum değerlendirmesinde ise “Bu, aşk şarkılarının mutluluğu, çekimi, üzüntü ve kıskançlığı aynı anda ifade edebilmesi değerlendirmeyi belirsiz bir kategori haline getirdi.
Komşu ülkelerden gelen aşk şarkılarını ve kendi dillerine yakın dillerdeki şarkıları dinleyenler, muhtemelen tanıdık dilbilimsel ve kültürel ipuçları nedeniyle biraz daha fazla başarılı oldular” dedi.
Peki, farklı kültürlerden gelen insanlar neden şarkının evrensel dilini nasıl anlıyorlar, şarkıların çıkış noktası nedir sorusunun yanıtını ise bilim insanları şu şekilde veriyor: “Müziğin bu özel bağlamlarda vokal bir sinyal olarak evrildiğine inanıyorlar. Müzik, birçok türün içinde ve arasında üretilen ve algılanan vokaller gibi inandırıcı bir sinyal olarak işlev gösteriyor.”
Çığlık atmak, iç çekmek gibi tanıdık seslerin yanı sıra şarkı söyleme stilleri de müziği anlamakta evrensel bir dil içeriyor.
Bu yüzden araştırmacılar, “Bu makalenin okuyucularının, burada incelenen dans şarkıları tarafından dans etmeye yönlendirilebileceğini düşünüyoruz. Müziğin dilleri ve kültürleri nasıl aştığı ve aşamadığı, gelecekteki çalışmalar için umut vaat eden bir konudur” diyorlar.
Meraklısı için dile pelesenk olan “müzik evrenseldir” aslında kağıt üzerinde de doğrulanmış oluyor. Belki de Fado’larda aşkı hissetmenin, folklorik müzikte dansı bulmanın, ninnilerde hemen anılara gitmenin nedeni, diller üzeri hislerin aktarılışıdır.
BAYILDIM
Bu hafta TNK’nin Özdemir Asaf tribute albümü “Özdemir Asaf 100 Yaşında” için bestelediği “Yoz Şarkı” yayınlanıyor. “Yoz Şarkı”, Asaf’ın “Yoz Şarkılar Önerisi” ve “Çarşı” şiirlerinden derlenmiş. Yarın hemen dinlemenizi öneririm zira cayır cayır bir rock şarkısı. İçerik olarak derin sözler bekleyenleri haliyle havalara uçuracak şarkının bestesi Caner Karamukluoğlu’na, düzenlemesi ise Karamukluoğlu ve Umut Er’e ait. Ben ba-yıl-dım!
Bambaşka kafalar
Lalalar’ın yeni albümünde oyuncu değişikliğine gitti. Kaan Düzarat’ın yerine Mehmet Alican İpek, oyuna katıldı. İkinci albümleri “En Kötü İyi Olur”da müzikal yolculuklarını elektronik coşkudan oryantalist elektroniğe döndüğünü işitiyoruz. Dünya müziği dinleyicilerini de hedefine alan Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Mehmet Alican İpek’li grup, albümün 9 şarkısında başka bir kafada ve ayrı keyiflerde. Dinlerken, kahkahalar attım ağlanacak halimize. Şarkıları da ayırmıyorum, hepsi ayrı güzel.
Dünya kupası gibi
Vega bildiğiniz üzere sıklıkla konser vermiyor. Bu kez ara 4 sene olmuş, adeta Dünya Kupası gibi bekliyoruz gerçekten. Vega, 23 Eylül Cumartesi akşamı Dorock XL Kadıköy sahnesinde olacak. 2000’ler gençliği hemen takvimlerine işlemeli.
Radarlarınıza ekleyin!
Efza’nın adımlarını uzun zamandır yakından takip ediyorum. Kendine has vokaliyle farklı bir noktada duran Efza, elektronik müziğe daha da yaklaşan düzenlemesiyle yeni şarkısı “gördüklerim” ile isminden bahsettirmeye devam ediyor. Tek kişilik şov yaparak şarkının söz, müziği, düzenlemesine imza atan Efza’yı radarlarınıza eklemeyi unutmayın.
Yas şarkısı
İdil Meşe’nin yeni şarkısı “Yara” yayınlandı. Bize bir sahilden seslenen, aşkı ve hüznü tek potada eriten Meşe, ana akım olmayan müzikler arasında parıldıyor bu hafta. Söz ve müziği İdil Meşe’ye ait olan “Yara” neşeli tonlar barındırsa da aslında bir yas şarkısı.
Geç kalmış bir yaz şarkısı
Nurettin Çolak’ın yakında yayınlanacak albümünden bir single daha bu hafta çıkıyor. Berkay Altunyay’la Çolak’ın iş birliğinden çıkan şarkı “Öldüresi Var” pop türünde heyecanlı ve eller havaya bir his barındırıyor. Söz ve müziği Berkay Altunyay’a düzenlemesi ise Nurettin Çolak’a ait şarkı gecikmiş bir geç kalınmış yaz şarkısı.
Haftanın planı hazır
Indigo Night, “Habibi” gibi indie rock şarkılarıyla dünyayı kasıp kavuran Tamino, Gezgin Salon’un ev sahipliğinde, 13 Eylül Çarşamba Ankara’da, 14 Eylül Perşembe İzmir’de ve 17 Eylül Pazar İstanbul’da sevenleriyle buluşacak. Tamino’nun öncesinde Belçika’nın yükselen alternatif rock müzisyeni Loverman ile disiplinler arası melodileriyle Taycan sahnede olacak. Hafta sonu plan yapamayanlar için buyurun, hazır etkinlik.
NE DİNLEDİM
◊ Damla Eker- “Ne Huysuz Adam”
◊ Dengi Dengine-
“Yok Mu Bir Duyan”
◊ Babua- “Mavi”
◊ Barış Diri- “Öyle Bir Koltukta”
◊ Dilay Dal- “Kirli Ellerin”
◊ Olivia Rodrigo- “get him back!”
◊ Roosevelt- “Forevermore”
Paylaş