Sinem Vural

2022 konserleri için geri sayım

2 Aralık 2021
Arctic Monkeys’in İstanbul’da iki gün üst üste konser vereceğini duyurmasının ardından gözler 2022 yılının diğer performanslarına çevrildi. Eskisi gibi dünyaca ünlü isimler ülkemizde konser verebilecek miydi?


Geçtiğimiz haftalarda “PSM Loves Summer” kapsamında iki grubun İstanbul konseri açıklandı: Arctic Monkeys ve DIIV.
Metronomy de turne tarihlerini hayranlarıyla paylaşınca Zorlu PSM’de sahne alacağını öğrendik.
Müzikseverler bu güzel haberlerle İstanbul canlı müzik sahnesine dair umutlandı. Bu grupların seveni de sevmeyeni de var ama günlerce sosyal medyada konuşuldular ve bilet fiyatları tartışıldı.
9-10 Ağustos’ta gerçekleşecek Arctic Monkeys konserlerinin erken dönem biletleri rekor denilebilecek bir sürede tükendi.
Genelde konser gününe kadar bilet almaktan imtina eden müzikseverler, ilk 15 dakikada konseri kapalı gişe yaptı.
“PSM Loves Summer” etkinlikleri kapsamında Metronomy 20 Nisan’da, DIIV ise 16 Haziran’da ülkeye ayak basacak. Serinin sürprizlerinden biri de Placebo oldu. Grup, 18 Temmuz günü 2022’de çıkaracakları “Never Let Me Go” albüm turnesi kapsamında Zorlu PSM sahnesinde olacak.

Yazının Devamını Oku

Özlenen anlar

25 Kasım 2021
Belçikalı indie rock grubu Balthazar geçen hafta sonu “+1 Katkılarıyla: Gezgin Salon” kapsamında Volkswagen Arena sahnesindeydi. Özlediğimiz anları hatırlatan konserden bahsetmek istedim...

Balthazar, dijital kayıtlara göre dünyada en çok dinlendiği şehir İstanbul’a yeni albümleri “Sand” turnesi kapsamında geldi.
Konser öncesi grubun ana isimleri Jinte Deprez ve Maarten Devoldere’ın yer aldığı özel bir basın buluşması düzenlendi. Grup, aynı gün Taksim’in sokaklarında gezdiklerinden bahsetti.
Konser günüyse sanki pandemi yaşanmamış ve yıl 2011’miş gibi bir his vardı.
Yabancı grupların haftanın birçok günü İstanbul sahnelerinde yer aldıkları o eski günler dönmüş gibiydi.
Oturmalı düzendeki konserin alanına girerken, arenanın dolup dolmayacağından emin değildim. Çünkü artık konser biletlerinin ücretini karşılamak pek kolay değil.
Grup öncesi Dilan Balkay, sahne aldı. Balkay’ın performasının ortalarına doğru, konser alanı tamamen doldu.
Saat 21.30’da Balthazar sahne alınca da büyük bir coşku yaşandı.

Yazının Devamını Oku

Sosyal medyanın sesi gür çıkacak

18 Kasım 2021
MusicBusinessWorldwide’da yayınlanan habere göre önemli global pazarlama şirketlerinden biri “Sosyal medyanın sesi gün geçtikçe daha da artacak” diyordu.

Yani geleneksel yöntemlerin dışına çıkmanın artık mecburi olduğunu bize gösteriyordu.
Universal ve Warner gibi şirketlerin pazarlama planlarını yapan We Generate’in kurucu ortağı Luka Zak’ın açıklamasına göre; TikTok, Instagram Reels, YouTube Shorts gibi platformlarda müziğinizle yer almanız artık elzem.
Görüntülenme sayı milyarlarla ölçülmeye başlandı.
Dataların üzerine yatırım da rekabet de arttı.
Zak’a göre birçok büyük firmanın yabancısı olmadığı bu dijital sahada vites artırıldı, yatırımlar ve pazarlama stratejileri buraya kaydı.
Geçtiğimiz aylarda müzik ve oyun entegrasyonu için birçok büyük firmanın yeni departmanlar kurduğunun haberini vermiştim.
Hatta pandemi süresince artan online ve hibrit konserlerin bu alanda teknolojik gelişmeyi de körüklediğini, yeni bir deneyim hissi yaratmanın önemine odaklandıklarını da belirtmiştim.

Yazının Devamını Oku

Farkı kapatalım artık

11 Kasım 2021
Bu ay başında Uluslararası Dünya Müzik Fuarı WOMEX’te Aynur Doğan yılın sanatçısı ödülünü aldı. Birçoğumuz haberi ya gazeteden okudu ya da sanatçının sayfasından öğrendi. Arka plandaki bir grup insanın hikayesini ise Ahmet Uluğ anlattı.


Müzik ve organizasyon dünyasının yakından tanıdığı isimlerden olan Uluğ, bu yıl Portekiz’in Porto kentinde düzenlenen müzik fuarındaki deneyimini kişisel sosyal medya hesabından kaleme aldı.
Notları arasında Türkiye müzik standının yetersizliği, Türk sanatçıların konserinin bile duyurulmaması, bütün ülkeler arasında tanıtım konusunda Türkiye’nin geride kaldığı vardı.
Hem de sadece WOMEX’te değil, MİDEM’de ve diğer birçok etkinliklerde de...
Uluğ, Twitter hesabında paylaşımlarında bireysel çabalarıyla ülkemizi, Türk müziğini ve kataloglarındaki isimleri tanıtma çabasında olan isimlere de yer verdi.
Detaylı bilgi için kendisini takip eder, yazdıklarını okursunuz.
Bu yalnızlık ve organizasyonsuzluk konusunda ne ilk isyan değil ne de ilk tespit.

Yazının Devamını Oku

Para kazandıran tek şey katalog

4 Kasım 2021
Bugünlerde müzik sektörüyle ilgili internet siteleri, ünlü sanatçı ve grupların katalog satışı haberleriyle dolu. Bu kataloglar milyon dolarlar ediyor ve parayı kazanan sanatçılar değil, bu katalogları elinde bulunduran şirketler oluyor.


Konuya yabancıysanız, basitçe şöyle özetleyeyim...
20 yılı aşkın süredir üretim yapan bir sanatçı ya da grubun şarkı hakları, ya anlaşmalı olduğu şirkette ya da kendisinde bulunuyor. Bu kişinin/grubun hakları sektöre yeni giren bir sanatçıya göre daha pahalı, çünkü yüzlerce hatta binlerce şarkıdan bahsediyoruz.
Financial Times’da yer alan habere göre; David Bowie’nin şarkı kataloğu, teklif yöntemiyle yapılan satışında 200 milyon dolar civarında bir değere gelmiş durumda.
Kataloğun içinde yılların birikimi ve “The Rise and Fall of Ziggy Stardust and the Spiders from Mars”, “Let’s Dance”, “Heroes” gibi birçok albümü yer alıyor.
Yakın dönemde Tina Turner’ın tüm hakları BMG tarafından 50 milyon dolara satın alınmıştı.
Michael Jackson da 1985’te The Beatles kataloğunu 47.5 milyon dolara almıştı.

Yazının Devamını Oku

Cepteki şarkılar bitti mi

28 Ekim 2021
Son günlerde dinlediğim alternatif rock gruplarının şarkılarının neredeyse hepsi birbirinin aynısı. Hepsi daha önce tutmuş bazı alternatif şarkıların bir benzeri olmaktan öteye gidemiyor.


Garanti formülcülük artık işe yaramıyor, cepteki şarkılar bitti mi dersiniz?
Formül açık: Bilinç akışındaki sözler, öyle ki sosyal medyanıza yazacağınız türden... Müzikte ise elektro gitarlar, biraz synth, belki güzel bir davul vuruşu.
Diyeceksiniz ki “2000’ler başından beri bu böyle.” Size kötü bir haberim var; hayır değil.
Öykünülen birçok yabancı grup yeni şeyler denemekten korkmuyor ve yaptığı şarkılarda kendilerine güveniyor.
Binlerce üretim arasından sıyrılmanın zor olduğu bu günlerde aynı şarkının lacivertini bestelemek ise sizi bir adım öteye götürmüyor.
Beğendiğiniz grupların durumu da farklı değil.

Yazının Devamını Oku

Yağmura rağmen konser zamanı

21 Ekim 2021
Pandemi nedeniyle geçtiğimiz bir buçuk yılı evde oturarak geçirdik. Sokağa çıkıp konserlere gitmeye başlayınca da bu durumun önünü sonbahar yağmurları bile kesemedi.

 Turkcell VadiAçıkhava’daki Pentagram konseri bunlardan sadece biriydi.Pandemi nedeniyle geçtiğimiz bir buçuk yılı evde oturarak geçirdik. Sokağa çıkıp konserlere gitmeye başlayınca da bu durumun önünü sonbahar yağmurları bile kesemedi. Turkcell VadiAçıkhava’daki Pentagram konseri bunlardan sadece biriydi.
Cumartesi gecesi İstanbul için yoğun yağış veren hava durumuna inat yüzlerce kişi soluğu Pentagram konserinde almıştı.
Türk heavy metal müzik sahnesinin en köklü gruplarından biri olan ekip, sağanak yağmur altında kendilerine eşlik eden yüzlerce hayranının hakkını müzikle ödedi.
Ekip, iki saat sahnede kaldı ve seyircileri yüksek enerjileriyle yağmura rağmen alanı terk etmedi.
Geçtiğimiz hafta birçok konser sağanak altında gerçekleşti. Bu da gösterdi ki canlı müziğin enerjisi çok başka... Ruh sağlığımız için olmazsa olmazımız müzik. Dinleyiciye de kötü hava şartları bile engel değil.

Farkına varılan isim Tan Taşçı

Tan Taşçı, Harbiye Açıkhava’da bu yıl tam tamına 11 konser verecek. Onu bar programlarından bilip şarkılarına aşina olanlar bu ilgiyi yadırgamadı. Çünkü bu olanlar aslında tesadüf değil.

Yazının Devamını Oku

Tahammül ve süre düşüyor

14 Ekim 2021
Farkındasınızdır... Son 10 yıldır ortalama bir şarkının süresi 3 dakikanın altına düştü.

Bunda sosyal medyanın getirdiği hızlı hayatın ve tahammülsüzlüğün etkisi fazla.
Eskiler bilir, rock şarkılarında standart 6 dakika gibi bir süreydi.
Uzun introlar, uzun bridge’ler ve tematik sözler. Sizin anlayacağınız bir şarkı eşittir bir hikâye demekti.
Uzun şarkılarsa resmen bir romandı. Son iki yıldır 2.5-3 dakika arası şarkıları görünce “Sabrımız nerede kaldı” diye düşünmeden edemiyorum.
Binlerce müzik üretimine anında sahip olduğumuzdan beri hem bir şeyleri kaçırma korkusu hem hepsine yetişme hissiyle şarkıyı ilk 30 saniyede, dinleyip dinlemeyeceğimize karar veriyoruz.
Bu uluslararası araştırmaların da sonuçlarından biri.
Çok değil 3 sene önceki Music Week araştırmasında 10 yıl öncesine göre sürelerin ortalama 38 saniye azaldığına ve müzik dinleyicisinin “sadede gel” yaklaşımının hakim olduğu şarkıları dinledikleri sonucu çıkmıştı.

Yazının Devamını Oku