Paylaş
HER mesleğin kendine has zorlukları var. Bu durum girişimciler için de değişmiyor. Hatta zaman zaman daha stresli bir hal bile alabiliyor. Çünkü girişimcilik yoğun bir çaba istiyor ve girişimciler uzun süre hayatlarının merkezine işlerini koymak zorunda kalabiliyor. İşler kötüye gittiğinde ve başarısız olduklarında ise depresyon ve tükenmişlik art arda geliyor. Girişimciler genellikle tutkulu ama aynı zamanda saplantılı ve dengesiz olabiliyor. Yeni bir girişimi büyütmek için sabah akşam hayatının merkezinde o iş oluyor, günün her saati çalışma potansiyeli çıkıyor.
“Tükenmişlik” terimi, 1970’lerde ABD’li psikolog Herbert Freudenberger tarafından ortaya atıldı. Yoğun stres sonucu enerji düşüklüğü, yıpranma ve başarısızlık gibi sonuçları var. Yani stresle birlikte yüksek derecede zihinsel, fiziksel ve duygusal tükenme hali ortaya çıkıyor.
Bu konuyu girişimciler özelinde ele alacak olursak. Girişimcilerin yaptığı en büyük sorunların başında neler geliyor? Girişimciler küçük düşünüp büyük adımlar atmaya çalışıyorlar. Fakat tam tersi büyük düşünüp küçük adımlar atmaları çok daha iyi bir psikolojiyle ilerlemelerini sağlar. Kolay yoldan başarıyı ve maddi bağımsızlığı elde etme eğilimindeler. Bir yandan da çok rekabetçi bir dünyanın içinde yer bulmaya ve dahası iz bırakmaya çabalıyorlar. Bunun için daha mücadeleci olmaları gerekiyor. Ancak ipin ucu kaçınca da işler istenmeyen bir boyuta gidebiliyor.
Girişimciler çoğunlukla yaptıkları işlerle tamamen özdeşleşme eğilimindeler. Bu durum, ruh halleri ile işlerinin iniş ve çıkışlarının iç içe geçmesine neden oluyor. Ancak şunu unutmamak lazım, ilk iki yıl içinde başarısız olan girişimlerin sayısı oldukça fazla. Bu gerçeği bilirseniz başarısızlığa hazır olabilirsiniz. Ayrıca tükenmişlik sadece işler iyi gitmediğinde oluşuyor. Çok başarılı işler yürüten birçok girişimci de tükenmişliğe karşı hassas olabilir.
Girişimcilerin akılda tutması gereken birkaç şey var. Öncelikle aileniz, arkadaşlarınız ve hobileriniz için yeterli zaman ayırın. Sizin için önemli olan aktiviteler yaptığınızda veya sevdiklerinizle zaman geçirdiğinizde içinizdeki huzursuzluk, gerginlik azalır. Resim yapmak, kitap okumak, yemek kursuna gitmek, ne olursa olsun mutlaka bir hobi edinin. Günlük hayatın rutini dışında yaptığınız her aktivitede, beyniniz ve vücudunuz tatile çıkmış gibi hissedecektir. Beyninize mola verdirmek için bunu yapın.
İkincisi, fiziksel sağlığınızı kontrol altında tutun. Sağlıklı beslenin, egzersiz yapın, uyku düzeninizi koruyun. Yoğun olduğumuzda en önce vazgeçtiğimiz şey spor olur ama unutmayın düzenli spor stresle başa çıkmanızı kolaylaştırır. Kısa bir yürüyüşe bile çıksanız faydasını göreceksiniz. Uykuya gelince, her gün yeterli miktarda uyumaya çalışın. Yoğun çalışma temposu çoğu zaman beslenmeyi de olumsuz etkiler. Sağlıklı beslenmek için bol sebze ve meyve tüketin.
Son olarak günlük engellerin, olumsuz geri bildirimlerin veya düzensiz programların sizi etkilemesine izin vermeyin.
Paylaş