Paylaş
İlkokul çağlarından itibaren mücadeleyi seven, spora eğilimli olarak yetişti. Bunun yanı sıra münazaralar ve şiir yarışmalarına katılmayı seviyordu. Okumayı çok arzu ediyordu ancak çeşitli nedenlerle yolu kesildi.
Eğitimini açıktan da olsa sürdürdü. Anadolu Üniversitesi’nde İktisat Bölümü eğitimi alarak kendisini yetiştirdi. Aynı zamanda bu sürede iş hayatına atıldı. Hitit Mobilya’da çalışmaya başladı. Mükemmeliyetçi bir ruhu vardı. ‘Ne yapıyorsan, en iyisini yap’ düşüncesine sahipti. Çevresini de gözlemleyerek, iç mimarlık eğitimi almak istiyordu. Bunun için dönem dönem İstanbul’a gitmesi gerekiyordu. İş yerinden de aldığı izinle eğitime başladı. 3 yıl boyunca bu tempoyu sürdürdü. Donanımını artırdı.
HAYATI DEĞİŞTİ
1990’larda hayatında bir takım değişiklikler oldu. Bu dönemde kereste ticarethanesi bulunan Vedat Saygın ile tanıştı. Zamanla birbirlerini çok iyi anladıklarını düşünerek, evlenmeye karar verdiler.
PATRONU İLE ORTAK OLDU
Bir diğer değişiklik ise iş yaşamında oldu. Hitit Mobilya’nın sahibi Yakup Altınöz, tekstil şirketi kurmak istediğini Sevgi ile paylaştı ve pay verebileceğini dile getirdi. İçerde birikmiş primleri vardı. Cazip bir teklifti, kabul etti. Yakup Altınöz ile birlikte Nakoteks firmasını kurdular.
İÇ VE DIŞ PAZARA ÇALIŞTILAR
Tekstili çok fazla bilmiyordu. İlk günler oldukça zordu. Satın aldıkları makineleri yakından inceledi. Bunlarla ilgili eğitim aldı. Makine teknolojisini algılamaya, anlamaya çalıştı. Zamanla işleri oturdu. Nakış ve brode makineleri vardı. Metraj kumaşlara nakışlar yapıp, belli markaların koleksiyonlarını hazırlıyorlardı. Reel sektörde çok fazla boşluk vardı ve güzel işler çıkarıyorlardı. 70 çalışana ulaşmışlardı. Hem iç, hem dış pazara çalışıyorlardı. Yakup Bey, çok fazla müdahale etmiyor, yılsonu bilançolarını kontrol ediyordu.
FİRMAYI SEN HAK ETTİN
2014’te Yakup Bey, iş merkezini yıkmaya ve yenilemeye karar verdi. Bu süreçte faaliyet gösterdikleri yer de yıkılacaktı. Yakup Bey, bir gün Sevgi’yi yanına çağırdı ve ‘Bu firmayı sen hak ettin. Ben sana hissemi satmak istiyorum. Sen, devam et ama buradan da taşın’ dedi. Hisselerin geri kalan kısmı için belli bir ödeme planı göstermedi. Esnek hareket edebileceğini söyledi.
EŞİNİN ORTAKLARI AYRILDI
Vedat Bey, iş hayatını çok önemseyen azimli ve çalışkan birisiydi. 1993’te 3 ortak ile kurdukları Madosan’da 2013’te bir ortaklarından biri ayrılmıştı. Bir sene sonra da diğer ortak ayrılmak istediğini dile getirdi. Ortağı ‘Madosan’ı ya satalım, ya sen al’ teklifinde bulundu. Vedat da hisseyi devralmak istiyordu.
Sevgi, yaşanan bu gelişmeler karşısında bir durum değerlendirmesi yaptı. Borçlanmayı arzu etmiyordu. Nakoteks’e bir alıcı çıkmıştı. Şirketi devredince eşinin ortağının hissesini satın aldı. 2015 başında Madosan’a ortak oldu.
2016’da da şirket içerisinde kurumsal olarak bir takım değişiklikler oldu. Yeni genel müdür olarak Nedim Yılmaz göreve başladı. Organizasyon planı değişti. Direktörlükler oluştu. Uyguladıkları sistemi daha verimli kullanmaya başladılar. Kurumsal yapı oluşturulup, çağa uygun profesyonel sistem meydana geldi.
73 ÜLKEYE İHRACAT
Bugün Hasanağa Organizesi Sanayi Bölgesi’nde 10 bin metrekare üretim alanında 130 çalışan ile birlikte sanayiden perakendeye, kırtasiyeden eczaneye, büyük marketlerden zincir mağazalara kadar geniş alanda raf üretimi gerçekleştiriyorlar. Entegre bir tesise sahip olduklarını açıklayan Madosan Raf Sistemleri Şirketi Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Saygın, 73 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. 2016’ya göre geçen yıl cirolarını döviz bazında yüzde 35 arttırdıklarını dile getiren Saygın, bunun yüzde 60’ının ihracat olarak gerçekleştiğini kaydetti. Saygın, iç pazarda İstanbul, İzmir ve Kayseri’de temsilcileri bulunduğunu ekledi.
İSTİKRARLA BÜYÜME
Hedeflerinden de bahseden Saygın, yeniden yapılanma sonucu yaşanan gelişimi sürdüreceklerini kaydetti. Makine parkuru yatırımları, ciroda sağlanan artışın sürdürülebilirliği, Ar-Ge departmanının büyümesini istikrarla sağlamayı en önemli hedef olarak belirlediklerini söyleyen Saygın, “Koşan, yeni ülkeler fetheden, pazar payımızın konsolide olduğu ülkelerde de stratejik ortaklıklarımız sayesinde istikrarla büyüyen bir ihracat hedefliyoruz. Mevcut pazarlarımızda rekabet gücünü her daim en üst düzeyde tutmanın yanı sıra, her sene en az 3 yeni ülke penetrasyonu, hedeflerimiz arasında. Yoğun ihracat yaptığımız Avrupa’nın yanında, giderek büyüdüğümüz Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve Afrika pazarından daha fazla pay almak, dünyanın en önde gelen firmaları ile iyice pekişen iş ortaklıklarımızı daha da artan bir ülke sayısı ve ciro bazına oturtmak, yine sektörde öncelikli hedeflerimiz arasında” dedi.
MARKA ÇALIŞMALARI
Bu yıl şirketin daha da kuvvetleneceğini söyleyen Saygın, “2017’de sosyal medya ve pazarlama alanında aldığımız mesafenin çok daha uzununu 2018’de almayı hedefliyoruz. Uzun yılların verdiği tecrübe ve müşteri nezdinde güvenilir ve kaliteli ürün yapan firma konumumuzun verdiği algıyla marka bilinilirliğimizin daha geniş alana yayılması çalışmaları, önemli faaliyetlerimiz arasında yer alacaktır” diye konuştu.
SEKTÖRDE SORUN SÜRÜYOR
Sektör sorunları hakkında değerlendirmelerde de bulunan Sevgi Saygın, şunları söyledi: “Deprem yönetmeliğinin uygulama anlamında sektörde henüz tam doğru bir zemine oturtulmaması, maalesef kimi firmaların alım sırasında önem atfetmemesini beraberinde getiriyor. Bu hususu firmalara anlatmakta zorlanabiliyoruz. Güven ve hassasiyet önceliği maalesef mali kaygılara yenik düşebiliyor. Sektörde bir başka temel sorun, teknik satın alma yapabilecek yöneticilerin azlığı. Yetişmiş eleman problemi de sektörün sıkıntıları arasında yer alıyor. Yurtiçinde takip ettiğimiz büyük montanlı yatırımların tamamlanmasında gecikmeler yaşanıyor. Bu projelerin çoğunluğunda erteleme gözlemledik. Ayrıca ihracatta komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar azalsa da devam ediyor.”
KADIN İŞ HAYATINDA OLMALI
Aynı zamanda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Üyesi olduğunu hatırlatan Saygın, 134 üye arasında 4 kadın meclis üye sayısının yetersiz olduğuna dikkat çekti. Burada erkeklere daha çok iş düştüğünü belirten Saygın, “Ben meclise eşimin desteği ile girdim. Beni tanıtmak için birlikte ziyaretlerimiz oldu. Ben kendisine ‘İstersen herkes seni tanıyor ve seviyorlar. Sen mi devam etsen?’ dedim. O ise, ‘Asla, yola sen çıktın. Ben sana çok inanıyorum’ dedi. Oradaki inanç ve güven çok önemli. Kadın ve erkeğin tamamlayıcı olduğunu kabul edilmesini arzu ediyorum. Kadınlar da biraz daha mücadeleci olması lazım. Duygusallıklarının, anaçlık ve merhametin hayata daha çok katkı sunacağını bilmeleri ve erkeklerin de bunu düşünmeleri gerekiyor. Ayrıca kadın isterse 10 işi birlikte götürebilir. Böyle bir yapısı var. Kadının beyni ciddi anlamda aynı anda birçok şeyi planlayabiliyor. Toplantı anında evini, eşini, çocuğunu, yemeğini, okulunu, sporu organize edebilme kabiliyeti var. Bu yapının iş hayatında olması lazım. Bunun avantajını da kullandım her zaman. Hızlı düşünüp, karar verebilme gibi” dedi.
Paylaş