En çok izlenme, tıklanma ve dinlenmenin bir başarı ölçüsü kabul edilmediği, algı yönetimlerinin dinleyiciyi kuşatmadığı , yeni çıkan isimlerin kendilerini ve müziklerini ifade edebilecekleri platformların kapılarının sonuna kadar açık olduğu bir 2018 fena olmaz hani. Ve inşallah tüm bunlar olurken dinleyiciler nitelik ve nicelik ayrımının farkına varmış, ısrarla dayatılan kişi ve müziklerden sıyrılıp rotayı iyi müzisyen ve şarkıcıların işlerine çevirmiş olur. Zira artık son demlerini yaşadığımız 2017 senesindeki tıklanma hikayeleri , listeler , en çok satan kavgaları vs. derken dinleyici bu esnada birçok güzel şarkıyı ve albümü ıskalar hale geldi. Hoş bilinçli dinleyici her zaman kendi zevkleri doğrultusunda sadık kaldığı şarkıcıya ve yeniliklere algılarını açık tutar ama arada kalan insanları bu karmaşadan çekip kurtarmak lazım diye düşünüyorum.
Teknoloji ilerledikçe dijitale kayan müzik dünyası bu işin nimetlerinden yararlanırken , bizim gibi gelenekçi dinleyicileri unutmamalı. CD basımları devam etmeli. Kartonet okuyan , o sayfaları çevirmekten , kimin ne yaptığını oradan okumaktan zevk alan insanları bu keyiften mahrum bırakmamalı. Tek şarkı atışı işlerden ziyade dolu dolu albüm kayıtlarına yönelmeli. 2018 bu yüzden Türkiye’de müzik sektörüne iyi gelsin ve yukarıda saydığım arızaların giderilmesi adına artık bir şeyler yapılsın istiyorum. Bize her şartta en iyi gelen şey müzik. Artık silkelenme ve elma armut ayrımını yapma vakti.
NE DEMEK İSTEDİĞİM 2019’DA ANLAŞILACAK
Işın Karaca ile geçtiğimiz günlerde bu yılın son röportajını yapmak üzere buluştum. Sohbetimize yeni albümü ‘Eyvallah’ ile girdik merak ettiklerimden çıktık. Yakın zamanda albümden “Aşk” isimli şarkıya klip çekmeye hazırlanıyor. Gelen tepkilerden çok memnun. Boş durmuyor kafasında başka projelerde var. Müzik dünyası ile alakalı şikayetlerini artık dile getirmek istemiyor. “Benim ne demek istediğimi 2019 yılında anlayacaklar. O yüzden ben daha fazla konuşmak istemiyorum” diyerek, göz kırpıyor.
Anladığım kadarıyla 1 sene daha bekleyeceğiz ve sonra müzik dünyasındaki dengelerin değiştiğine beraber tanık olacağız. Yeni çıkan şarkıcılarla arasında sorun olup olmadığımı sorduğumda “Benim ne yeni çıkan işlerle nede yeni jenerasyon şarkıcılarla hiç bir sorunum yok. Beğendiğimi alkışlarım ama beğenmediğim şeyleri söylemekte özgürüm” diye cevap veriyor.
Hem müzik hem özel hayatında mutlu ve huzurlu bir Işın Karaca vardı karşımda. Kendi anlatımıyla o eski her şeye bir anda alevlenen Işın’dan eser yok. Son albüm ismi gibi her şeye eyvallah diyor. Damarına basıldığında verecek cevapları mevcut. Röportajda beni kırmayarak merak ettiğim her soruya içtenlikle cevap verdi. Bu yılın son Serhat’la Kayıttayız röportajı Işın Karaca’nın samimi cevapları ile Hürriyet TV’de izlenebilir.
Albüm bundan 5 sene önce yayınladıkları ‘Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar’dan bu yana yeni şarkılar bekleyen Gripin sevenleri doyuracak nitelikte olmuş. Toplam 10 şarkının yer aldığı çalışma yine alıştığımız Gripin tadında. Yenilikleri müziklerine hissettirmeden katıp sadık dinleyicisinin kulağını küstürmeyen bir tarzları olduğu için Gripin’i tebrik etmek lazım. Bu başarıya ortak olan diğer isim Haluk Kurosman’ı unutmamak lazım. Kendisi yeni albüme imzasını yine atmış.
İlk klip çalışması için albüm ile aynı ismi taşıyan ‘Nasılım biliyor musun?’ seçilmiş. Klipte kendilerine Zeynep Beşerler eşlik ediyor. Gripin’in yeni albümündeki şarkılar sözleri göz önüne alındığında bu sezon dizilerde sık sık karşımıza çıkacak gibi duruyor. Bunun ilk örneğini geçtiğimiz günlerde ‘Ufak Tefek Cinayetler’de gördük. ‘Sor bana sor’ isimli benimde albümde favorim olan şarkı dizinin yeni bölümünde görücüye çıktı. Son zamanlarda reytingi yüksek olan bir dizide şarkının daha dumanı üzerindeyken kullanılması güzel zamanlama olmuş Gripin için. Nitekim ertesi gün şarkı listelerde hemen yükselişe geçti.
Albüme baktığımızda yine bizi efkara sürükleyecek şarkıların olduğunu görüyorum. İnşallah ellerinden geldiğince çok şarkıya video klip çekerler. Malum klipsiz şarkılar günümüzde unutulup, kenarda köşede kalıyor. Benim favorilerim ; ‘Elini korkak alıştırma’ , ‘Avaz Avaz’ ve ‘Sor bana sor’.
LAS VEGAS ASSOLİST TOPLAMAYA DEVAM EDİYOR
Eskiden bir şarkıcı Las Vegas’ta çeşitli mekanlarda çıkmak üzere yıllık sahne anlaşması yaptığında ‘Gözden düşmüş’ muamelesi görürdü. Eskisi kadar popüler olmadığı ve paraya ihtiyaç duyduğu gelirdi hemen akla. Buna ben de dahil. ‘Yazık bak hiç bir yerde sahne alamıyor. Şimdi Vegas’ta şansını arıyor’ derdim. Son yıllarda bu algı kırılmış gibi gözüküyor.
Şarkı çıktıktan sonra ikili güzel gelişmeler beklerken birtakım entrikalarla karşı karşıya kalmış. Aynur Aydın bu konuyu şarkının videosunun 2 milyon izlenme oranına kavuştuğu haberini sosyal medya hesabından duyururken detayları ile yazdı.
Meğer ‘Bana aşk ver’in youtube videosuna birisi ya da birileri kanaldan kaldırılması adına spam ihbarında bulunmuş. Şarkı yayınlandığı saatten itibaren 250 bin spam mesajı almış. Aydın’ın aldığı bilgiye göre bu saldırı kişisel algılanmasın diye birkaç bin spam diğer şarkılara yollanmış. Anlaşılan o ki birileri bu şarkının dinleyici ile buluşmasını istemiyor ya da bilmediğimiz başka bir durum var.
Müzik dünyasının arka sokaklarında neler olduğunu bu işin içinde olan herkes az çok bilir. Malum son zamanlarda tıklanmalar, satın almalar, listeler bir kıstas alınamaz hale geldi. Herkesin listesi, dinlenmesi kendine göre büyük başarı öyküsü. Sadece onların şarkıları dinleniyor ve liste başı. Ama dinleyici hangisine itibar edecek ya da bütün bu detaylar şarkının dinlenmesine ne gibi bir artı sağlayacak bu ayrı bir tartışma konusu.
Aynur Aydın ve Turaç Berkay’ın şarkısının videosunun başına gelenlere bakacak olursak belli ki bir savaş var ortada. Detaylı araştırmalar yapılsa kim bilir altından neler çıkacak. Eminim bunu kimin ya da kimlerin yaptığını az çok tahmin ediyorlardır. Burada esas konu neden insanların bu tip yollara başvurduğu. Bu duruma özellikle Aynur Aydın’ın çok üzüldüğünü düşünüyorum. Kendisiyle ilk çıkardığı albümün röportajını yaptığım zamanlar oldukça heyecanlı ve bir o kadar başına geleceklerden habersizdi. Yurt dışından yeni gelmişti ve oradaki sistemin burada da aynı şekilde ilerlediğini zannediyordu. İlk albümün gerek içeriği gerekse video klipleri oldukça modern ve Türk Pop Müziği için taze kan teşkil eden işlerdendi. Zaman içinde Aynur hem piyasayı hem işleyişini görünce kabuğuna çekildi ama pes etmedi. Her çıkardığı şarkıda biraz daha Türk piyasasına hitap eden işler yaptı.
Ben albüm çıkmadan önce diğer şarkıları demo aşamasında Işın ile birlikte dinleme olanağı bulmuştum. Albüme alınmamış daha çok şarkısı var aslında. İlk çıkış ‘Bize de bu yakışır’ oldu. Sözleri Işın karaca , Saadet Algan , Sefa Cheshmberah’a , müziği ise Selim Bölükbaşı, Işın ve Akın Büyükkaraca’ya ait. Şarkının video klip çalışması Işın için ömürlük bir anı olmuş. Tüm aile kuşak kuşak klipte yerini almış. Şarkının sıcaklığı bu görüntülerle birleşince ‘Bu aileye de bu yakışır’ dedirtiyor.
Albümde geçmiş Işın Karaca şarkılarından tatlar bulacaksınız. ‘Aşk’ sevgili eşi Tuğrul Odabaş için yazılmış. ‘Allak Bullak’ sözlerindeki gidere rağmen sıcacık Akdeniz ezgileri ile sizi yerinizde sallanmaya davet ediyor. Albümle aynı ismi taşıyan ve bence ikinci klip olması gereken ‘Eyvallah’ ise tam bir eller havaya kop kop şarkı.
Albüm çıkarmak ve piyasaya sunmak cesaret işi. Bunu daha önceki yazılarımda söylemiştim. Bu yüzden piyasayı hareketlendirmek ve cd koleksiyonu yapan müzik severleri unutmamak adına fiziki olarak da ‘Eyvallah’ albümünü çıkaran Işın’ı tebrik etmek lazım.
Kendisi müzik konusunda oldukça titiz ve disiplinli sanatçılardan. Bu genel olarak aileden geliyor. Kardeşi ve aynı zamanda prodüktörü olan Akın Büyükkaraca da aynı şekilde en ufak detay üzerinde günlerce uğraşıyor. Şu an bile bir sonraki projeleri için fikirlerin havada uçuştuğunu ve stüdyoda kayıtlar yapıldığını söyleyebilirim. Kardeşi ile kurdukları kayıt stüdyosu ve müzik şirketleri ile var olan müzik sistemine kafa tutuyor ve istedikleri müziği özgürce yapıyorlar.
Söz, beste ve aranjesi kendisine ait olan şarkıda Ersay Üner’in kıvamında yaptığı alaturka nağmeler şarkının gayet modern aranjesi ile harmanlanınca ortaya çok lezzetli bir iş çıkmış.
Şarkının mix ve masteringi Justin Bieber, David Guetta , Kesha ve Jason Derulo gibi dünyaca ünlü isimlerin çalışmalarına imza atan Benny Steele ile birlikte yapılmış. Bu dokunuşlar zaten yeni nesil tınlayan aranjeyi daha çok ışıldatmış.
Pop müziğine besteci, söz yazarı ve aranjör olarak kazandırdığı şarkıların kataloğu kalabalık olan Üner’in yorumcu kimliğinin üzerine daha çok düşüp, söylediği şarkıları paylaşmasına en çok sevinenlerden biriyim.
Bu çalışmanın Ersay Üner’in yorumcu olarak çıkardığı diğer işlerden farkı ise kapak fotoğrafından , video klip çalışmasına kadar her şeyin bir bütünlük içinde olması. Bu konuda bu işin prodüktörü ve aynı zamanda kız arkadaşı olan yetenekli oyuncu Büşra Pekin’i de tebrik etmek lazım. Ortaya şarkısından görseline ekip olarak çok şık bir iş çıkartmışlar. Birbirlerine çok şey kattıkları aşikar.
Ersay Üner ile yakında buluşacağız. Daha detaylı bilgileri ve bizi yeni daha nelerin beklediğini kendi ağzından dinleyip , buradan sizinle paylaşacağım. Kendisinden bunun sözünü aldım.
İçeri girer girmez insan kendini hakikaten evinde hissediyor. Üst katta çayınızı kahveniniz alıp dinlenirken , alt katta kayıt ve provalarınızı yapabiliyorsunuz. Hem kendisi hem de diğer sanatçı arkadaşları dilediği müzikal kayıtları Deney Evi’nin sıcak ortamında yapabilecek.
Ben Gökhan’ın kurduğu bu cumhuriyeti seviyorum. Önce kendi plak şirketini, ardından sosyal medyada kliplerini paylaştığı Youtube kanalını ve şimdi kayıt stüdyosunu kurdu. Kendi istediği müziği yapıyor ve kimseye müdanası yok. Kendi işinin patronu ve bunun nimetlerini dibine kadar kullanıyor. Bu özgürlük içerisinde diğer yetenekleri plak şirketi altında toplayıp prodüksiyonlar yapıyor.
Tamamen dünya müziğini takip edip , kendi zevkleri doğrultusunda şarkılarını üreten Gökhan’ın unvanlarla hiç alakası yok. Yaptığı işin içine sinmesi ve müzik dinleyicisi ile buluşması yetiyor onun için. Çevresindeki insanları aynı dünya görüşüne sahip olanlardan seçtiği belli. Sadece müzik ve iyi iş üretmeye odaklı bir ekip kurmuş. Bir aile gibiler yeni açtıkları Deney Evinde. Kendisiyle yaptığım sohbet boyunca ülkemizdeki müzik dünyası ile ilgili düşünce ve eleştirilerini gayet net dile getirdi. Aynı zamanda özel hayatını da tüm samimiyetiyle anlattı. Video röportajımızı bir izleyin. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Geçen hafta Volga Tamöz ile karşılaştım. Bana Soho X grubunun ‘Yıkma’ isimli albümünün gördüğü ilgiden çok memnun olduğunu söyledi. Zaten aklımdaydı ve sizinle bu grubu ve albümlerini paylaşmak istedim. Soho X aslında 2006 yılında kurulmuş. Grup elemanları Engin Özen, Batu Şişmanoğlu, Erdenay Taşçı ve Burak Ayaz’ın yolları Volga Tamöz ve plak şirketi Yazz records ile kesişince ortaya ‘Yıkma’ isimli 5 şarkıdan oluşan elektro pop bir albüm çıkmış.
İçinde bulunduğumuz ve tek düzelikten alarm veren müzik piyasamızda böyle farklı , alternatif tatlara ihtiyaç var. Kulak verip dinlenilmesi gereken bu 5 şarkılık albüm, farklı işler yapmak isteyenlere de cesaret verecek cinsten. Televizyon ve radyo rotasyonlarında Soho X’e rastlayabilir miyiz bilinmez ama elinizin altında internet mevcut. Girin ve albümlerini bir dinleyin. Bu grubun daha geniş kitlelere ulaşması adına diğer projelerinde farklı sanatçılarla ortak projeler yapması gerektiğine inanıyorum. Kendi soundları ve seçtikleri isimin ortaya çıkaracağı iş , hem enteresan olabilir hem de geniş kitlelere ulaşma imkanı sağlayabilir diye düşünüyorum.
Artık ne müzik kanalları ne de radyolar şarkıların tanıtım yeri. Reytingi gayet güzel olan bir televizyon dizisinde şarkınız çaldı mı gerisi kolay. Yeni veya eski olması hiç önemli değil. En can alıcı sahnede fondan şarkınız girer ve televizyon izleyicisini o sahnenin etkisiyle yakalarsa tamamdır. Şarkı direk adrese teslim oluyor. En yakın örneğini geçen akşam ‘Ufak Tefek Cinayetler’ dizisini izlerken gözlemledim. Dizinin yeni bölümünün son sahnesinde Ceza’nın ‘Suspus’ şarkısı çalmaya başladı. İçimden ‘Kesin birazdan listeye girecek’ dedim. 1 saat sonra Itunes Türkiye listesinde 1 numarada Ceza ‘Suspus’ şarkısı ile yerini almıştı bile. Şarkı 2015 yılında piyasaya çıkmış. Ama dizinin gücü 2017’de listenin tepesine oturttu. Şarkı tepeye yerleşince haliyle bu listeleri takip eden müzik severlerinde ‘1 numarada ne varmış?’ merakıyla dinlemesine sebep oluyor.
30 yıl önce aynı müzikalde dansçı olarak yer alan nam-diğer Yoncimik , şimdi Adile Naşit’in oynadığı Safinaz rolünde seyirci karşısına çıkıyor.
Müzikal kapalı gişe oynuyor. Yoncimik halinden çok memnun. Oyunun oynanmadığı tatil günlerinde kulisi ve arkadaşlarını çok özlediğini söylüyor. Yakında yeni bir single çıkartıyor. Ben şarkıyı dinledim ve şaşırdım. Neden şaşırdığımı çıkınca anlayacaksınız. ‘Detay verme sakın!’ uyarısında bulunduğu için daha fazla yazamıyorum.
Enerjisi bitmek tükenmek bilmiyor. Aynı anda birden fazla projeyi yürütürken, yeni oluşumlara da hep açık. ‘Hiç yorulmuyor musun?’ diye sorduğumda gece yatağa yattığında bile kafasının durmadığını söylüyor. Çok az uyuyor ve zamanı dibine kadar değerlendirmekten yana. ‘An önemli. Kaçırma yaşa. Hiçbir şeyi erteleme.’ diye öğüt veriyor. Kendisiyle kuliste yaptığımız eğlenceli sohbeti Hürriyet TV’den izleyebilirsiniz.
Elif Nun
Elif Nun ve yeni şarkısı ‘Mecnun’ geçtiğimiz günlerde dinleyici ile buluştu. Kendisi gibi müzisyen olan eşi Mert Ali İçelli’nin yaptığı aranje ile şarkı sizi hüzünlü bir filmin ortasına bırakıveriyor. O yaylılar ise bir başka acıtıyor kalbinizi. Ayrılık ve imkansız olan bir aşk yaşıyorsanız ‘Mecnun’ şarkısı derdinize fon müziği olacak cinsten yani.
Bir şeylere mi canı sıkılmıştı merak ettim ve aradım. Kendisiyle bir televizyon çekimi esnasında sohbet ettik. Meğer benim bu tahminlerimin hepsi yanlışmış.
Ne hakkında çıkan magazin haberleri ne de eleştiriler umurunda bile değilmiş. ‘Sadece üslup canımı sıkarsa sosyal medya hesaplarından gereken cevapları veriyorum. Onun haricindekilere takılmıyorum bile.’ dedi. Yani son şarkısı ‘İyi değilim’in tersine gayet iyiymiş. ‘Bir dinginlik geldi bana. Her şeyi süzüyorum. Rekabetlere kapalıyım.’ diyerek sadece gülümsüyor olana bitene.
Yakında oyuncu olarak kendisini görecekmişiz. Bir sinema filmi ve dizi varmış oynayacağı. Bu konuda oldukça heyecanlı ve kendine güveniyor. İyi projelere açık olduğunu ve oyunculuk için sabırsızlandığını söylüyor. 17 Kasımda ülkemizi Apple Music Awards’da elinde Türk bayrağı ile temsil edeceği için oldukça heyecanlı. Yarışmanın oylamaları sonuçlanmış. Adaylar arasında Zayn Malik varmış. Sadece aday olmanın bile kendisi için gurur kaynağı olduğunu söylüyor.
Kendisiyle yaptığımız röportajın tamamını ve açıklamalarını Hürriyet TV’den izleyebilirsiniz.
Bu büyü tutacak mı?