×
Rengarenk bir albüm bizleri bekliyormuş. Farklı aranjörlerle çalışılan albümde Aydilge’nin içindeki birden fazla kadının dünyalarına tanık olacakmışız. “ El alem ne der umursamadan kendi yoluna gidenlere” cümlesiyle dinleyiciye ithaf edilen “ Kendi yoluma gidiyorum” şarkısının aranje ve mixlerinin altında Kolpa grubundan tanıdığımız başarılı müzisyen Samuray Gökçe’nin imzası var. Şarkının rengarenk ve eğlenceli klip çalışmasının yönetmenliğini Erdi Sevinç yapmış.
Aydilge’nin kendine has yorumu ile şarkı çıktığının ilk haftası listeye güzel bir giriş yaptı. Müzik dünyasına girdiğinden beri tıpkı yeni şarkısında dediği gibi kendi yolunda giden Aydilge’yi istikrarı ve müzik aşkından dolayı tebrik etmek lazım. Bozulmadan , tarzını eğip bükmeden bu müzik dünyasında var olmak o kadar kolay değildir. Aydilge bunu başaran ender insanlardan biri. Yeni albümü şimdiden hayırlı olsun.
İGF 2018Mayıs ayı geldi çattı. Haliyle festival haberleri birer ikişer gelmeye başladı bile. Bunların içinden gerek içeriği gerekse konuk olan isimleri ile benim en çok merak ettiğim İstanbul Gençlik Festivali, 2 Mayıs Çarşamba günü başlıyor.
Ülkemizden de birçok kişinin izlemek için gittiği festivalin en çok ilgi gören performansı Beyonce oldu. Merak ettim izledim. Orkestrası , sahne kurulumu ve dansçıları yine dört dörtlük olmuş. Konser sırasında iki kere kostümünün azizliğine uğramasına rağmen profesyonelliği ile bu talihsizliği başarıyla kotaran bir Beyonce gördüm.
Sosyal medyadaki aşırı övgülerin ise Beyonce’yi bir süredir canlı görmemenin verdiği heyecan ve hasrete bağlıyorum. Çünkü bakıldığında her zamanki Beyonce konserlerinden farklı bir manzara yoktu. Ne eksik ne fazla. Bazen izlerken sıkıldığım bile oldu. Bu arada böyle büyük organizasyonlarda Beyonce’nin yanına eski Destiny’s Child grubunun üyelerini almasını bir tek ben mi samimiyetsiz buluyorum? Ne demek istediğimi ancak performanslarını dikkatlice izleyenler anlayacaktır.
Festivalin bir diğer merak ettiğim ismi Cardi B.’nin konseri oldukça eğlenceli geçmiş. Gündüz saatlerinde sahne alan Cardi B. , karnı burnunda haliyle yaptığı twerkler şahsen benim yüreğimi ağzıma getirdi. Hamile olarak sahneye çıkmasında şu an için bir sorun olmayabilir ama twerk yapması konusunda endişelenen eminim tek ben değildim. Gelelim Cardi’nin ilk büyük seyirci kitlesi ile buluştuğu festival performansına. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Cardi’yi seyirci oldukça sevmiş. Yeni albümü çıkalı 1 hafta olmasına rağmen tüm şarkılara izleyiciler ezbere eşlik ediyor.
Striptiz kulüplerinden müzik listelerine jet hızıyla geçiş yapan Cardi B. Geçmişte yaşadığı zorlu hayatı insanlarla paylaşmaktan çekinmeyen , komik , ağzına geleni filtresiz söyleyen bir karakter. Kimilerine göre oyun oynayıp gerçek yüzünü saklıyor. Kimileri ise onu rap müziğin yeni kraliçesi ilan ediyor. Ben birkaç röportajını izledim. Halini ve tavrını merak ediyordum. Kendine has konuşma tarzı , arada çıkarttığı garip sesler , bolca kikirdemesi onu diğer hanım şarkıcılardan duruş olarak ayırdığı bariz. Vücut olayına baktığımızda Amerikan magazin basının haberlerine göre Cardi’nin göğüs ve kalçası tamamen ameliyatlıymış. Tüm bunlar birleştiğinde ortaya ilginç bir figür çıkıyor.
Geçen sene çıkardığı ilk single “Bodak Yellow” ile tozu dumana katan , Grammy adaylıkları ile adından söz ettiren bu hanım kızımızın geçtiğimiz günlerde 13 yeni şarkıdan oluşan ilk albümü “ Invasion of privacy” çıktı. Albüm Amerikan listelerinin en tepesine çıktığı gün yerleşti. Albüm sosyal medyadan Rihanna dahil birçok ünlü ismin desteğini aldı. Cardi B.’nin bu derece desteklenmesi ve aşırı büyütülmesi bana biraz garip geliyor. Özellikle yıllarını bu işe adamış kadın rapçilerden sonra kısa sürede bir tahta böyle rahatça yerleştirilmesinin altında başka başka nedenler arıyorum. Albümü dinledim ve “ I like it” şarkısının single olarak çıktığı dakika hit olacağının garantisini veriyorum. Bunda en büyük pay şarkıda kullanılan hepimizin bildiği bir sample. Dinleyince anlayacaksınız.
Şu sıralar hamile olan Cardi’nin bu yüzden bir süre ortalarda çok görüneceğini sanmam. Hal böyle olunca gözler yakında yeni albümünü çıkaracak olan Nicki Minaj’a çevriliyor. Son yıllarda yerini sağlamlaştıran Minaj’ın Cardie konusunda çok güzel şeyler düşündüğünü zannetmiyorum. Eminim yeni çıkacak albümünde bol bol Cardie B. göndermeleri dinleyeceğiz. Bu durum ikili arasında sürtüşmelerin magazin basınına bol bol malzeme çıkaracağının garantisi. İki rapçi kadının yeni albümünün listede nasıl kapışacağını zaman gösterecek. İzlemesi keyifli bir maç başlıyor.
Dinlemeden geçmeyin
The Weeknd mini bir albüm çıkarmış. “My dear melancholy” isimli 6 şarkıdan oluşan bu çalışma tabiri caizse The Weeknd’in arabesk bir döneminin ürünü. “ Ne acı çekmişsin be arkadaş” dedirten slow şarkıların barındığı bu mini albüm , özellikle gece dinlendiğinde duygusal açıdan bi hayli sallıyor insanı.
Emrah Karaduman’ın iki İngilizce şarkıdan oluşan çalışması “ Believe in me”yi çok beğendim. İlk klip, single ile aynı ismi taşıyan şarkıya gelmiş. Diğer şarkı “Destinesia” ise etnik vokalleriyle yine sağlam bir dans şarkısı olmuş. Emrah Karaduman’ın yaz aylarında çıkaracağı ve birçok sevilen şarkıcının yer alacağı albümün çalışmaları ise son hız devam ediyor.
Oyuncu oluyor
Bedük’ün 10 şarkıdan oluşan yeni albümünün Gravity ve We Dance isimli 2 şarkısı geçtiğimiz günlerde dijital ortamda görücüye çıkmıştı. Ben bu iki şarkıyı duyunca yeni albümün tamamı için oldukça heyecanlandım. Bedük yine yapmış yapacağını. Umarım bu çalışma ile ülkemiz haricinde yurtdışında da güzel başarılara imza atar.
İlk klip Gravity parçasına çekilmiş. Yine yaratıcılık konusunda enteresan bir iş çıkarmıştır diye düşünüyorum. Bunu klip çıkınca hep beraber göreceğiz. Albümde ayrıca hepimizin özellikle eğlenceli klip çalışması ile sevdiğimiz Automatik şarkısının çıkışının 10. yılı olması sebebiyle parçanın 2018 versiyonu Automatik X de yer alıyor. Azimli ve yenilikçi duruşuyla müzik dünyasında başka bir yerde durduğunu düşündüğüm Bedük , yeni albümü FlashForward ile Avrupa müzik dünyasında neler yapacak zamanlara göreceğiz. Londra’da müzikseverlere albümün ilk konserimi veren müzisyenin Türkiye’deki konserini merakla bekliyorum.
Bi Gülüşü
Zeynep Dizdar’ın yeni şarkısı “ Bi Gülüşü” geçen hafta piyasaya çıktı. Söz ve müziği Aras Demirci ve Faruk K'ya, düzenlemesi Atınç Tombak’a ait şarkıda Zeynep Dizdar günümüz müziğine sadık kalmaya devam etmiş.
Sertab tüm diskografisini şahane bir kurgu ile sahneye taşımış. Dansçılarından orkestrasına bu işe emek veren herkesi tebrik ediyorum. 90’lardan günümüze söylediği şarkılarla duygular şelale oluyor. Hem hayatımızda o şarkıların iz bırakan anıları hem de sahnede gerçekleşen kurgu birbiriyle karışınca gözlerden yaşlar akmıyor değil. Evet birkaç kere mendil çıkardım cebimden. Yalan değil.
Öyle güzel kotarılmış ki her şey. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor , Sertab’ın enerjisi ve sahne hakimiyetine bir kez daha hayran kalıyorsunuz. Belli ki her detayın üzerinden defalarca geçilmiş. Yağ gibi akıyor her şey.
Ne öyle koca koca led ekranlar ne de patlamalı çatlamalı atraksiyonlar vardı Sertab’ın Müzikali’nde. Ne “Sahnede show görün” demeçleri ne de “Böyle bir iş daha önce hiç yapılmadı” iddiaları. Sadece ses , müzik ve dibine kadar enerjinin ortaya konduğu performans vardı. İşi samimi , etkileyici kılan bunlardı. Minimal şeylerle , minik numaralarla nasıl büyük ve etkileyici bir iş ortaya çıkarılır derseniz bunun canlı kanıtı “ Sertab’ın Müzikali” örneğini verebilirim.
Benim için bu müzikalin bir başka özel yanı “ Everyway that I can” performansını canlı olarak izleyip , Eurovision gecesi ekran başında yaşadığım coşkunun fazlasına şahit olmak heyecanlandırdı. Velhasıl gram abartı yok övgülerimde. Son gösteriler yapılırken hala bilet kalmışsa gidin ve izleyin.
DERYA ULUĞ İLE BOL KAHKAHALI BİR SOHBET
Derya Uluğ ile geçtiğimiz günlerle oldukça eğlenceli bir sohbet gerçekleştirdik. Onun dışardan soğuk durduğuna bakmayın. Frekansına girerseniz aslında ne kadar eğlenceli ve sıcak kanlı biri olduğunu anlayacaksınız. Hoş o bu soğuk görüntüsünden memnun. Bir nevi kalkan niyetine kullanıyor sanki. Bu zor ve çetrefilli dünyada böyle bir imaj çizmesi onu dış etkenlerden bir nebze bile olsa koruyor diye düşünüyor. Yeni şarkı “ Ne münasebet” radyolarda çalınıp, dillere düşerken , Derya yeni çıkaracağı albüm için çalışmalara son hız devam ediyor. 2019 yılında çıkmasını planlıyor. Öncelik içine sinmesi. Ticari kaygı taşımıyor albüm yapım aşamasında. Bilinmeyen Derya’yı sunmanın peşinde. Dinlediğimiz şarkılarda çok şaşıracak ve asıl sahnedeki Derya’nın albüme yansımış halini görecekmişiz. Derya Uluğ ile sohbetimizin tamamını Hürriyet TV’de Serhat’la Kayıttayız programında izleyebilirsiniz.
Kylie’den dans albümü bekleyenler bu isteklerinin country öğeleri ile bezeli olmasından duydukları şikayeti sanatçının sosyal medya hesaplarının altında sert bir dille ifade etti. Öte yandan albümden çıkan iki şarkının satışları diğer şarkılara nazaran oldukça düşükmüş. Ben Kylie’nin bu açığı çıkacağı turne ile kapatacağını düşünüyorum. Benim fikrimi soracak olursanız ben de Kylie’nin saf pop dans şarkılar söylemesinden yanayım. Bırakalım country şarkıları Dolly Parton söylesin.
KISA NOTLAR
Merve Özbey yeni albüm çalışmalarına son hız devam ediyor. Yine en damarından slow şarkılarla duygularımızla oynayıp, efkara doyuracak cüssesi minik sesi büyük hatun.
Ece Seçkin yeni albüm için harıl harıl çalışan bir diğer isim. O bir başak burcu ve boş durmayı sevmez. Sessiz sedasız hit şarkıları alttan alttan topluyor. Derya Uluğ ve Gülden Mutlu bu albümde şarkıları olan isimler. Bakalım ne zaman ateşleyecek şarkıları.
İrem Derici albüm aşamasını yakından takip ettiğim birisi olduğu için size net bilgi verebilirim. Haziran ayında 11 ( şimdilik )şarkılık albüm piyasada olacak. Bütün şarkıları dinlemiş biri olarak diyebilirim ki evvel klasikleşmiş tarzını unutun. Bu albümde İrem kafasına göre esip gürledi. Ortaya çıkanlar başka bir defterin ilk sayfaları. Daha fazla ipucu vermek istemiyorum. Tek söyleyeceğim önceki şarkılarından daha başka bir kadın geliyor.
Son zamanlarda sık sık denk düştüğüm bir şarkı var. İsmi “ Olaylar olaylar” Caner Kızıl’ın söylediği bu şarkı nakaratı itibariyle beni 90’lı yılların şarkılarına götürdü. Şarkıyı dinledikten sonra , dile dolaşan tekerlemesi ile gün içinde yerli yersiz söylerken bulabiliyorsunuz kendinizi. Dinlediğinizde hak vereceksiniz. Virüs gibi yayılıyor.
Geçtiğimiz hafta 12 türküden oluşan ‘Anadolu’nun Güneşi’ dijital ortamda dinleyici ile buluştuğunda gördüm ki albüm için çekilen fotoğraflardan, kapak görseline , seçilen şarkıların aranjelerinden , albüme eşlik eden müzisyenlere kadar nakış gibi işlenmiş bir albüm olmuş.
Hem Türkiye'de hem de dünya müzik piyasasında satışa sunulmuş ‘Anadolu’nun Güneşi’. 40’tan fazla ülkede Apple World Music kategorisinde yer almak ve albüm bannerlarının o ülkedeki tüm pc ve telefon kullanıcıları tarafından görülmesinin sağlanması hem ülkemiz hem de Burcu Güneş için çok başarılı bir tanıtım olmuş. ‘Kendi öz müziğimizle dünyaya güneş gibi doğacağım’ diyen Güneş bu hamle ile bence dediğini fazlasıyla yapmış. 20. yılını eski şarkılarının yeni versiyonları yerine , uzun zamandır yapmak istediği türkü albümü ile kutlamak istemesi, gelen güzel tepkilere bakılırsa yerinde bir karar olmuş.
Neşet Ertaş’tan "Sen Benimsin, Nar Danesi & Yanıyorum", Aşık Sümmani’den "Ervah-ı Ezelden", Kul Ahmet’ten "Yoh Yoh", Ali Ercan’dan "Adaletin Bu Mu Dünya", Aşık Mahzuni Şerif’ten "Han Sarhoş", Karacaoğlan’dan "Üryan Geldim", Hasan Durak’tan "Bir Ay Doğar", Hüseyin Ay’dan "Oy Beni Vurun" ve Sabahattin Ali şiiri olan "Kıyamadığım" türkülerinin yer aldığı ‘Anadolu’nun Güneşi’ albümünde Burcu Güneş hem pop vokalini hem de türkü formunun gerektirdiği okuyuş tarzını gayet güzel harmanlamış.
Türkülerin aranjeleri Levent Güneş, Ender Akay, Sunay Özgür, Engin Arslan ve Onur Özçelik’e ait. İşte tam bu esnada benim albümü sevme nedenlerimden biri devreye giriyor. Türkülerin aranjeleri, altında imzası olan aranjörlerin algılayışına ve dünyasına teslim edilmiş. Herkes kendi müziğinin renklerini türkülere katmış. Ortaya çıkan çeşitlilik hem etnik hem modern tınlayarak daha önce hiç türkü dinlememiş ya da bu türe çok mesai harcamamış dinleyiciyi kucaklar nitelikte olmuş. Ben ayrıca albümde geri vokalleri çok keyifli buldum. Burcu Güneş’in kendi şarkılarına geri vokal yaparken ayrı bir keyif aldığını dinlerken hissedebiliyorsunuz. Albümde Güneş’in konuğu olan Selda Bağcan ve Selçuk Bağcı ile söylenen türküler ışıl ışıl parlıyor.
Burcu Güneş’in yeni çalışması fiziksel olarak haftaya müzik marketlerden temin edilebilir. Beni heyecanlandıran bir diğer detay ise albümün remix versiyonunun hazırlanıyor olması. Yabancı dj’ler tarafından 12 türkünün nasıl revizyona uğrayacağını merakla bekliyorum. Sonuçları yaz aylarında hep beraber dinleyeceğiz. ‘Anadolu’nun Güneşi’ albümünün lansman konseri 17 Nisanda Zorlu Performans Sanatları Merkezi Drama Sahnesi’nde gerçekleşecek. İnşallah Burcu o gece albüm kapağında gördüğümüz jean üzerine etnik desenlerin yer aldığı kıyafeti giyer. Bu albümün kodu aslında o kıyafetle verilmiş. Hem modern hem etnik. Kliplerinin de güzel olacağına eminim. Kısaca bu albüm ile bir farklı doğan Burcu Güneş’in türkü halini çok sevdim.
GRİ
Yapım aşamasında kendisiyle ara ara konuştuğumuzda bu albüm için çok kafa patlattığını, tüm konsantrasyonunu şarkılara verdiğini söylüyordu. Nakış gibi işledi albümü desem yeridir. Şarkı sözlerinde 1 kelime için uzunca 1 ay düşünecek kadar üzerine titredi bu çalışmanın. Uykusuz geceler , sancılı saatler yerini albümün çıkışı ve gelen olumlu eleştiriler ile Edis’in yüzünde gururlu bir gülümsemeye bıraktı. İlk şarkısı ‘Benim Ol’un ilk röportajlarından birini beraber yapmıştık. O zamanlar bana anlattığı hayallerini , isteklerini bu albümde eksiksiz yerine getirdiğini görmek mutluluk verici.
‘An’ birçok değerli müzisyen ve aranjörü içinde barındıran bir albüm. Genelde farklı aranjörlerin yer aldığı albümler dinlendiğinde her zaman bir bütünlük hissi vermez ve karmaşık olur. Edis’in albümünde bu öyle olmamış. Farklı aranjörlerden çıkan şarkılar, baştan sona bir bütünlüğü olan , akıp giden bir hikaye olarak karşımıza çıkıyor.
Ozan Çolakoğlu , Osman Çetin , Mustafa Ceceli , Gürsel Çelik , Ozan Bayraşa aranjeleri , Yasemin Mori düeti ve bir adet Erkin Koray şarkısının yeni yorumu ile harika bir iş çıkarmış ortaya Edis. Pop gibi pop dediğimiz çalışmalardan. Her şey kıvamında ve en ince detayına kadar düşünülmüş.
‘An’ albümünün ilk video klip çalışması söz ve müziği Edis’e , düzenlemesi Ozan Çolakoğlu’na ait olan ‘Roman’ şarkısına geldi. Murat Joker yönetmenliğinde çekilen klip tıpkı albüm gibi çok şık olmuş.
Edis şarkılarını sadece bu topraklar için yapmıyor hissi veriyor bana. Dünyayı düşünüp müziğini ortaya koyuyor. Alttan alttan yurt dışı işlerini de yürüttüğüne emin olduğum Edis’in bu kafada devam edeceğini bildiğim için , bundan sonra yapacağı işler beni daha çok heyecanlandırıyor. Bu albüm ile birlikte vereceği konserlerin sürprizli olacağı kanaatindeyim.
Berksan ile sohbetteydik.
Bu hafta Berksan ile yeni şarkısı ‘Ben’i konuşmak üzere buluştuk. Kendisini yıllardır tanırım. Yüzünden gülümseme hiç eksik olmaz. Her şart ve koşulda olayları pozitif açıdan ele almayı seçmiştir. Yıllardır müzik dünyasının içinde hem kendine hem de diğer şarkıcılara verdiği şarkılarla üretimine devam edip, sektörün hengamesinden uzak kalmıştır.