Paylaş
Bir odaya aynı ebatlarda bir peluş köpek bir de canlı köpek koymuşlar. Kişilerin peluş ve canlı köpeği severken beyin hareketlerini özellikle frontal korteks adı verilen bölgeyi izlemişler. PLOS One dergisi de Basel Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırmayı yayımlamış. Çalışmanın baş yazarı Rahel Marti beynin bu bölgesinin sosyal ve duygusal süreçlerde rol alması nedeniyle bu bölgeye odaklandıklarını belirtiyor. Bu çabanın sebebi de felç, beyin travması gibi durumlarda hayvan destekli terapilerin faydalarını ortaya koymak.
BEYİN UYARILIYOR
Testi şöyle yapmışlar: 19 katılımcıya beyin tarayıcısı takıldı, 3 canlı köpekten birini gözlemleyip etkileşime girmeleri istendi. Köpekler, Jack Russell terrier, goldendoodle ve golden retriever cinsleriydi. Katılımcıların önce odanın diğer ucundan köpekleri izlemelerine, sonra köpeğin yanlarına oturmalarına, en son olarak da köpeği sevmelerine izin verildi. Bu deney ilerleyen tarihlerde de iki kez tekrarlanmış.
Bunu bir de içi köpeğin vücut ısısını temsil etmesi için suyla doldurulmuş peluş hayvanla tekrarladılar.
Sonuçta şu olmuş: Senaryoların her birinde, köpek veya doldurulmuş hayvan yaklaştıkça insanlardaki beyin uyarımı atmış. İnsanların peluş hayvanı severken oluşan beyin uyarımı, canlı hayvanı sevdiğinde daha yüksek düzeye çıkmış.
Araştırma, köpeklerin insanlar üzerindeki olumlu etkisini doğrulayan bir sonuç veriyor bize. Dünyayı köpeklerin kurtaracağı tezimiz için çalışan biliminsanlarına teşekkürler.
DÜNYANIN EN YAŞLI KÖPEĞİNE VEDA
Guınness tarafından dünyanın en yaşlı köpeği olarak tescil edilen Pebbles, maalesef yaşamını yitirmiş. 22 yaşındaki ‘Toy Fox Terrier’ cinsi köpeğin ardından ABD’nin Güney Karolina eyaletinde yaşayan ailesi, “O hayatta bir kez rastlanabilecek bir yoldaştı ve onu evcil hayvan ve aile üyesi olarak görme nimetine sahip olmak bizim için bir onurdu” açıklamasını yaptı. 21 yaşındaki bir köpeğin dünyanın en yaşlı köpeği seçilmesine dair haberi okuduktan sonra Pebbles’ın bunu geçebileceğini düşünüp Guinness’e başvurmasıyla bu unvanı kazanan Pebbles, 28 Mart 2000’de doğmuş, aynı yıl Gregory ailesi tarafından sahiplenilmiş. Hoşçakal Pebbles diyoruz.
MAMANIZI NASIL ALIRDINIZ
Uçlarda yaşamayı seven ABD’den yeni bir hikâye çıktı karşımıza. Klasik Fransız mutfağı eğitimi almış olan Rahmi Massarweh, eşi Alejandra’yla beraber, sahiplendikleri 4 köpeğin yemeklerde seçici olduklarını görünce bir ticaret fikri filizleniyor kafalarında. Ve bunu somut hale getirerek, San Francisco’da, Dogue adlı bir köpek restoranı açıyorlar. Burası sadece köpekler için tadım menüsü servis eden bir mekân. Paris usulü hamur işlerinin yanı sıra, mevsimlik ve sık sık değişen 75 dolarlık üç çeşit yemek sunuyorlar. Menüde organik dana biftek, kalamar, mürekkepbalığı gibi alternatifler var. Restoranın ilgiyle beraber tepki de gördüğünü eklemeliyim tabii. Param ve köpeğim olsa, “Ben sana evde daha iyisini yapardım” diyerek restorandan uzak tutardım köpeğimi sanırım. Artan parayla da sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek için bir katkıda bulunurdum.
OKUR FOTOSU
THOR’LA TANIŞIN
Okurumuz Yeşim Sarıoğlu, kedisi Thor’un fotoğrafını bizimle paylaşmış ve şu notu eklemiş. Diyor ki: “Thor 2 yaşında. Scottish Fold cinsi dünya tatlısı kedimiz. Evimizin neşesi.” Bir eve girip o evi olumlu yönde değiştirmeyen tek bir kedinin bile olmadığını belirterek, Thor’u kucaklıyorum. Sizden de kedi ve köpeklerinizin fotoğraflarını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş