Paylaş
Hedefledikleri şey bir kediyi nasıl en iyi şekilde çağırabiliriz.
Biliyorsunuz bu konuda çok araştırma var. Biliminsanları son kertede şunun farkına vardılar: Kediler bizim onlarla iletişim kurma çabamızın farkındalar ama bizi umursamıyorlar.
Bazı biliminsanlarının bunu gurur meselesi yapıp hakkımızı savunması güzel olmuş.
Araştırmaya dönelim. Çalışmaya liderlik yapan Charlotte de Meuzon, ekim ayında bu araştırmanın öncülü olarak, evcil kedilerin sahiplerinin sesini bir yabancınınkinden kolaylıkla ayırt edebildiğini ve sahiplerinin kendileriyle doğrudan konuştuğunu da anlayabildiğini gösteren bir makale yayımladı.
Şimdi de onları nasıl en iyi çağırabiliriz onu çalışmışlar. Öncelikle bu sadece seslenmeyi içermiyor. Çünkü “Bir noktayı başka bir insana anlatmak için sesimizden yüz ifadelerimize ve ellerimize kadar her şeyi kullanırız ve aynı şey kedi-insan konuşmaları için de geçerlidir” diyorlar.
Görsel ipucu mu yoksa sesli ipucu mu daha fazla dikkat çekiyordu, bu sorudan hareket ederek başladılar. Çalışmada dört şekilde çağırmayı denediler: Sadece seslendiler, sadece el hareketi yaptılar, seslenirken el hareketi yaptılar ve hiçbir şey yapmadılar. Kediler en kısa sürede hem seslenip hem el hareketi yaptıklarında yanlarına geldi.
Ayrıca kediler kuyruklarını en çok stresliyken hareket ettiriyorlar. Sesli işaret senaryosu da en çok hareket ettirdikleri durum olmuş. Bu da ilginç bir başka bulgu.
Sözün özü şu, kediler ancak komik hallere girdiğimizde bizi kale alıyorlar. Ne diyeyim, canları sağ olsun.
KÖPEKLERİN BEYNİ BÜYÜYOR
MACARİSTAN’daki ELTE Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırma, hem modern hem de eski köpek ırklarında beyin boyutunu araştırmış ve zaman içerisinde köpeklerin beyinlerinin büyüdüğünü görmüş. Araştırmacıların bulgularına göre bu büyümenin sebebi, köpeklerin genetik olarak kurttan uzaklaşması.
BU NE GÜZELLİK MAYA
OKURUMUZ İlayda Aksan, kedisi Maya’yı tanıtıyor bize. Böyle bir dünya güzeli gördünüz mü Allah aşkına? Notunu da aktarayım: “Bir Hürriyet okuru olarak, ailemizin yeni üyesini sizlerle paylaşmak istedim. Annesinin bakmayı bıraktığı bu minik yavru evimizin yeni neşesi oldu. O yüzden hoş geldin evimize Maya.” Maya’ya mutlu ve uzun bir ömür diliyorum. Bu kadar güzel olmasının kanunlara aykırı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim bu arada. Sizden de böyle kedinizin, köpeğinizin fotoğraflarını bekliyorum.
Okur fotoğrafı
OKUMA TAVSİYESİ
Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e Hayvan Katliamları ve Himaye: Kediler, Köpekler, Kargalar
Ömer Obuz
İletişim Yayınları
208 Sayfa
Fiyatı: 65.70 TL
BİZİM KÖTÜ GEÇMİŞİMİZ
GÜNÜNÜZ belki güzel geçiyordur, bunu bozmak istemem ama en azından sokak hayvanlarıyla tarih boyunca ilişkimiz nasıldı onu görmek için bu kitabı incelemenizi öneriyorum. II. Mahmud’dan erken Cumhuriyet dönemine kadar hayvanlarla ilişkimizi inceleyen ‘Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e Hayvan Katliamları ve Himaye: Kediler, Köpekler, Kargalar’ adlı eserin yazarı Ömer Obuz’dan aktarayım: “Sokak hayvanları, âdeta medenileşmenin önünde temel bir engel olarak görülerek mutlak bir sorun haline getirildiler. Yıllar yılı mesele öyle harlandı, öyle gerekçeler inşa edildi ki köpeklerin, kargaların ve kedilerin yaşamları, insanlığın elinde denge ve merhametin yok olduğu bir cehenneme döndü.”
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş