Kedi gözü bilime ilham oldu

Her gün farklı bir araştırmaya konu olan kediler bu kez göz konusunda bize yol göstermiş.

Haberin Devamı

Güney Kore’deki Seul Devlet Üniversitesi Nanoparçacık Araştırma Merkezi, Gwangju Bilim ve Teknoloji Enstitüsü ve Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsü mühendislerinden oluşan bir ekip, doğal kedi gözlerini temel alan bir yapay göz türü geliştirdi.

Science Advances dergisinin yayımladığı çalışmaya göre araştırmacılar kedilerin karanlıkta görme ve kamufle edilmiş nesneleri tespit etme yeteneklerini kopyalamayı başardı.

Kedilerin gözleri, insansız hava araçları ve robotlara yerleştirilen, insan gözünü taklit eden, dairesel açıklıklara dayanan bu haliyle de hem ön plandaki nesnenin hem de arka planın odakta tutulduğu görüntüyle sonuçlanan kameralardan farklı bir sonuç ortaya çıkarıyor.

Kedi gözü bilime ilham oldu

Haberin Devamı

Kedilerin gözleri asimetrik bir alan derinliği yakalamak için dikey olarak yarılmıştır. Araştırmacılar yeni bir yaklaşımla dikey bir diyafram açıklığı tasarladı ve kameranın arkasındaki alanın bulanık kaldığı, bir hedefi odakta tutmayı kolaylaştıran bir sonuç aldı. Bu da gün boyunca bir hedefin daha iyi izlenmesini sağladı.

Kedilerin geceleri daha iyi görmesinin sebebi de retinanın arkasında ışık hassasiyetini artıran yansıtıcı bir tabaka olan tapetum lucidum olması. Bu tabaka aynı zamanda kedilerin gözlerinin geceleri parlıyor gibi görünmesinin de sebebi. Araştırmacılar bir de görüntü sensörünün arkasına gümüş metal reflektörler ekleyerek yapay gözlerine aynı yetenekleri kazandırdılar.

Bu iki özellik birlikte, yeni kameraya karanlıkta daha iyi görme ve kamuflajla gizlenmiş olsalar bile hedef nesneleri takip etme yeteneği kazandırıyor.

Kedilerin bilime gösterdiği yol umarım bizim daha iyi bir hayat yaşamamızı sağlar. Savaş teknolojilerini geliştirmek için kedileri alet etmezlerse iyi olur.

KEDİLERİN YÜZDE 41’İ ‘YAKALA GETİR’İ SEVİYOR

ABD’de Purdue ve Pennsylvania Üniversitesi’ndeki araştırmacıların yeni çalışmasına göre kedilerin yüzde 41’i, köpeklerin yüzde 78’i ‘tut getir’ oyununu oynamayı seviyor.

Haberin Devamı

Çalışmayı yöneten Purdue’den bilim insanı Mikel Delgado, “Kedilerin soğuk olmalarıyla ilgili üne sahip olmaları düşünüldüğünde, bu kadar çok kedinin insanlarıyla birlikte bu davranışa katıldığını öğrenmek harikaydı” diyor.

Araştırmada 8 bin 224 kedi ve 73 bin 724 köpek sahibiyle anket yapıldı. Araştırmacılar sadece kaç kedi ve köpeğin oyuncak getirdiğini değil, aynı zamanda hangi özelliklerin onları oyuncakları kovalamaya ve almaya daha yatkın ya da daha az yatkın kıldığını da belirlemek istemiş. Araştırmada ‘tut getir’ oyununa en yatkın olanlar Habeş, Bengal, Siyam ve Sibirya kedileri olarak bulunmuş.

Peki neden bunu seviyorlar? Araştırmacı Delgado, “Hem kedilerde hem de köpeklerde bu oyun sırasında görülen fiziksel davranışlar, başta avın kovalanması/takibi ve yakalanması olmak üzere avcılığın birçok yönüyle örtüşüyor” diyor. Köpeklerin, insanlara avcılıkta yardımcı olmak üzere yetiştirilmesinin bunda payı var. Kedilerdeyse kendi başlarında avlandıklarında avlarını yemeden önce güvenli bir yere taşımalarının etkisinin olduğunu belirtiyorlar. Güvenli yer biz oluyoruzdur umarım. Bu beni çok mutlu eder.

İKİ DÜNYA GÜZELİ

Bu hafta kararsız kaldım ve iki dünya güzelini bir arada paylaşmaya karar verdim. Okurumuz Yunus Bul, “Kızımın kedisi Köri’nin fotoğrafını sizinle paylaşıyorum. Yayınlarsanız kızım çok mutlu olacak” demiş. Tabii ki paylaşırım. Bir çocuk mutlu olacaksa geri kalan her şey önemini kaybediyor.

Kedi gözü bilime ilham oldu

Haberin Devamı

Bir hikâye de okurumuz Oğuz Coşkun’dan: “Hera’yı şirket arabamızın motorunda bulduk. El kadardı, çok hastaydı. Savaştık ve büyüttük. Bu yüzden ismini savaşçı kadın olan Hera koyduk. Şimdi ofisin CEO’su oldu.”

Okurlarımıza, kedilere upuzun, sağlıklı ömür diliyorum. Sizden de kedinizin köpeğinizin fotoğrafını bekliyorum.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’ten bahsederek sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...

Yazarın Tüm Yazıları