İşin sırrı gözleri kısmaktaymış

BAĞ KURMAK İÇİN

Bu kez de Portsmouth Üniversitesi ve Sussex Üniversitesi’nden psikologlar kedilerle bağ kurma sanatı üzerine kafa yormuşlar. Araştırmanın başlığı ilgi çekici: “Kedi-insan iletişiminde kedi göz kısma hareketinin rolü.” Buna göre kedilere sanki miyopmuşuz gibi bakarsak onlarla bir iletişim kurmamız mümkün olacak.

Detaylara gelelim. Yavaş göz kırpma hareketi, kedilerde gülümseme olarak değerlendiriliyor. Yani insanlardaki içten gülümsemeyle eşdeğer görülüyor. Ve kediler kendilerine bu şekilde yaklaşan insanlara daha yakın davranışlar sergiliyor.

Üç detay var. Kediler, aynı evi paylaştıkları kişiler yavaşça göz kırpınca aynı şekilde cevap verme eğilimi gösteriyorlar. Tanımadıkları bir kişi yavaşça göz kırparsa, buna da cevap verebiliyorlar. Nötr şekilde duran kişilerdense kendilerine yavaşça göz kırpan kişilere daha yakın durabiliyorlar. Ne mutlu ki insanlık olarak kedilere daha çok yaklaşma şansı yakaladık.

SOKAKTA SELAM

Evdeki iki kedimiz üzerinde test etmeye kalktım: Biri değil göz kırpmak, dünyaları önüne sersem beni umursamıyor, diğeriyse o kadar hareketli ki göz göze gelemiyoruz. O nedenle ben sokağa çıkıp gördüğüm tüm kedilerde bu davranışı test edeceğim. Bu haber doğru çıkarsa çok sevineceğim. Sokakta gördüğünüz kedilerle selamlaşabildiğinizi düşünsenize...

Bir insan daha ne ister?

KÖPEKLERİN YENİ GÖREVİ: ORDUYA YARDIMCI OLMAK

İNSANLIĞA faydaları saymakla bitmeyen köpeklerin yeni görevi ABD ordusu tarafından belirlendi. Savaş alanlarında görev yapan köpeklerden daha fazla faydalanmak için arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan gözlükleri denemeye başladılar.

Command Sight adlı şirketin geliştirdiği gözlükler sayesinde, patlayıcı bulmak, tehlikeleri tespit etmek üzere eğitilen köpekler, muharebe alanında uzaktan yönlendirilebilecek. Şu anda bu yönlendirme el işareti ya da lazer kalemle yapılabiliyormuş.

Bu gözlükle ekrana yansıtılan işaretleri takip ederek hedefe ilerliyorlar, köpeği yönlendiren kişi de gözlük sayesinde köpeğin gözünden olay mahallini izliyor. Hiçbir köpeğin hayatının tehlikeye atılmasına gönlüm razı gelmiyor tabii.

KÖPEKLER BİZİ YÜZÜMÜZDEN TANIMIYOR

TANIDIĞIMIZ bir köpek, belli zaman sonra bizi görünce heyecanlanıyor diye seviniyoruz ya, o kadar sevinmememiz gerekiyormuş. Çünkü aslında köpekler yüzümüzü ya da kafamızın arka kısmını gördüklerinde herhangi bir fark anlamıyorlarmış.

Köpeklerle aramızı açmaya çalışan araştırma, The Journal Of Neuroscience dergisinde yayımlanmış.

Araştırmaya göre, köpeklerin görsel sistemi insanlardan farklı. Araştırmacılar, köpek ve insanların diğer insan ve köpekleri izledikleri kısa videolar sırasında beyinlerinde oluşan değişimi incelemişler. Ve görmüşler ki köpekler insanların yüzünü ya da kafasının arkasını gördüklerinde beyinlerinde bir farklılık ortaya çıkmıyor. İkisi arasında heyecanları değişmiyor. İyi haber: Tüm bunlar köpeklerin bizi tanımadıkları anlamına gelmiyor. Yani ilişkimizi gözden geçirmemize gerek yok, her gördüğümüz köpeği sevmeye devam edebiliriz.

OKUR FOTOĞRAFI

KEDİ SAHİPLENMEK İÇİN ASLA GEÇ DEĞİLDİR

İSTANBUL’dan okurumuz Cemran Öder, kedisi Ponçik’in fotoğrafını şu notla paylaştı: “Ponçik’in hayatımıza girişi yağmurlu bir günde, 8 yaşındaki Dünya’nın kolunun altında eve gelişiyle oldu. Kedinin olduğu yerde daima huzur varmış. Bunu 40 yaşında ve hayatında ilk kez bir kedi sahiplenince anlamış olmak hem çok geç hem de müthiş bir duygu.” Sizden de fotoğraflarınızı bekliyoruz.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...