Paylaş
Biliyorum ki araştırmacı, sorgulayan ve analiz eden tarafıyla harmanlandığı değerli bilgileriyle hepimize hem yoga bilimine hem de spiritüel yolculuğa dair önemli farkındalıklar kazandıracak. Hazırsanız başlıyoruz!
Sevgili Tuba, değerli arkadaşım, öncelikle varlığın için çok teşekkür ederim. Birlikte ruhumuzun en derinlerine beraber indiğimiz spiritüel yoldaşım, okurlarımıza önce biraz kendinden bahsedip, sonra da yoga ile ilk temasın nasıl ve nerede başladı bunu anlatır mısın?
Serenadcığım, sen de benim iç dünyama hoş geldin diyeyim başlarken, ne iyi ettin. Ben Tuba Türkcan. Ankara’da doğmuşum. Ankara Koleji ve ODTÜ mezunuyum. Çocukluğumdan beri felsefeler, dinler, inançlar, kadim bilgiler yani manevi dünyaya ait inanılmaz bir açlığım vardı. Hayata dair, insana ait, varoluşla ilgili bir sürü sorum olduğu için sürekli okumaya başladım. Yaşım yediydi çok iyi hatırlıyorum. İlmihaller, dini metinler, tasavvuf kitapları, felsefe kitapları, yeni çağ bilgileri, kanallık bilgileri, kadim uygarlıklara ait kitaplar, simya, arada bilim kurgu kitapları... Aklına ne gelirse okuyordum. Kitaplar arasında rahat olduğumu hatırlıyorum çünkü yalnızlığı seviyordum. Sessiz, uslu bir çocuk görüntüsü içerisinde zihniyle başa çıkamayan, anksiyeteli biri vardı aslında. “Zihnime ne oluyor?” sorusunun cevabını arıyordum. 16 yaşımda bir psikiyatristle çalışmaya başladım ve obsesif kompulsif bozukluğum olduğu ortaya çıktı ki, şimdi bazı ekoller ‘bozukluk’ da demiyor ‘rahatsızlık’ diyor. Bu sendromda kafanı toparlayamıyorsun ve beynin sürekli tehdit altında hissediyor ve sana oyun oynuyor. Beynin yapısı ve hormonları ile ilgili bir tuhaflık. Bu tanı birçok şeyi açıkladı benim için, ama konu beynin yapısı ile ilgili olduğu için hayatımı yönetiyordu. Yani ilacını al ve arkana yaslan gibi bir durum değil, oldukça uğraşı gerektiriyor ve destek terapi yöntemleri arıyor insan. Bu arayışta yoga felsefesiyle tanıştım. Yolculuğum bu şekilde başladı. Çok da iyi oldu, o zamandan beri bana yarenlik ediyor. Sadece yoga ile sınırlı değil tabi çalışmalarım, ama yoga öğrenerek ve bildiklerimi paylaşarak o aradığım ve ihtiyacım olan dengeyi daha rahat buldum, buluyorum. İlk ‘Yoga Uluslararası Sertifika’mı 2009 yılında Pınar Enginsu’dan aldım. Harika bir eğitim ve deneyimdi. Sonra da uluslararası birçok eğitim aldım ve süreç böyle devam etti. Bugün hâlâ eğitimler alıyorum ve bundan inanılmaz haz duyuyorum. Ben hep öğrenci olabilirim. Canım arkadaşım Ebru Kalaycı ile Ankara Yoga adında bir yoga stüdyomuz vardı. Bu 8 yıllık dönem benim için çok özeldir. Pandemi öncesi kapattık stüdyomuzu. Şimdi derslerimi online sürdürüyorum. Bilgilerimi öğrencilerimle paylaşırken de hem bilgiyi kendimde pekiştirip hem de faydalı olduğumu hissediyorum. Ders zamanları benim için tam bir meditasyon ve yaratım zamanı oluyor. Çok tatlı bir grup olduk. Onlar benim “sangha”m yani bu yolda beraber yürüdüklerim.
Tuba Türkcan-Serenad Altan
AMACIM STRES DÜŞÜRÜCÜ TEKNİKLERİ SUNMAK
Harika deneyimler bunlar! Ve seni başarın için takdir ediyorum. Yoganın faydalarından ve sistematik olarak pratik edildiğinde kişinin ruh-beden sağlığına etkilerinden bahseder misin okurlarımıza?
Yoganın faydaları saymakla bitmez çünkü bütünsel bir yaklaşımı var insan bedenine ve ruhuna. Yoga benim için ne demek onu biraz anlatayım. Öncelikle bir yaşam sanatı olarak görüyorum yogayı. O bir sevgi, şefkat ve nezaket dili. Yaşamla dans etmek, durup olanı biteni dinlemek ve rüzgârı arkana alarak “akmak” olarak anlatabilirim. Yaşam önünden akıyor sanki sen de onu geldiği gibi görerek, kötü ile iyiyi ayırmadan, anlamaya çalışarak, kendine özgü dokunuşunla anları anlara katarak içine sindiği şekilde özümsüyorsun. Yoga anlam olarak “bir olmak” derler, o bir olduğun her ne ise onun keyfini çıkartmakla ilgili bu yolculuk. Benim anladığım bu. Her ne kadar geleneksel motiflerle süslü olsa da bir dine ait değil, bu bir “felsefe.” Hayatı bu felsefeyle yaşamaya çalışırken zihin de sakinleşiyor, büyük coşkun dalgalar daha yumuşak hale geliyor. Bu da batı dünyasının meditasyon dediği şey; zihnin hareketlerini yumuşatmak. Yoga yolu sekiz basamaklıdır. Sadece hareketler, nefes çalışmaları ve zihin çalışmalarını değil, etik kuralların uygulanmasını da ister. Yani seni yaşam yolunda her alanda desteklemeye çalışır.
Derslerimde yaptığım şey kişilerin stres düzeyini düşürmeye çalışmak. Malum hepimizin hayatı zorluklarla dolu, hayat da üstümüze fazla geldiği zaman dengemizi bulmamız zor oluyor. Benim çalışmalarımın amacı, aslında yaşam amacım diyeyim, stres düşürücü teknikleri sunmak. Bu yolda giderken sadece yoga yolunu değil, bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış nefes çalışmalarını, meditasyonları, beden masajlarını, diğer kadim bilgilerin egzersizlerini de ekliyorum.
KENDİ ÖZ DENEYİMİMİZ ESAS OLMALI
Günümüzde spiritüel konuların birçoğunda bilginin aşırı hızlı yayılmasından ötürü ciddi bir bilgi kirliliği var. Sana göre spiritüalite en yalın haliyle nedir?
Spritüalite veya maneviyat, kişinin kendini bilmesi, kendine dokunabilmesi demek bence. “Bir olmak”, bütünleşmek istediğin her neyse onunla arkadaş olmak sanki. Kendini aramak olarak anlıyorum ben. Ama bu arayış dışarıda değil, içeri doğru yavaş yavaş yürüyerek yapılan bir kendini bulma çalışması. Bu mavi kürede, şu zaman diliminde çok kalabalığız ve herkesin her konuda farklı bir yorumu var. Eski bilgiler, yeni bilgiler ve yorumlar, teknikler, tek doğru yolun kendi yolu olduğunu söyleyen inançlar, bunları yalanlayan düşünceler... Bu kakofoni içerisinde benim çözümüm şu yönde: Bilginin kaynağı ne olursa olsun durup düşünüp içine sineni almak benim de seçtiğim yöntemim oldu. Mesela; yoga asanaları içerisinde burgular var. Bu duruşlar “rahatlatır” denir. Deneyimleyip görmek lazım, belki seni rahatlatmayacak rahatsız edecek. Filanca nefes çalışması belki seni ajite edecek. O yüzden kendi öz deneyimimiz esas olmalı, başkalarının ne dediği değil. Bilgi kirliliğine her konuda olduğu gibi bu konuda da çok çok dikkat etmek gerek bence çünkü enerji üzerinden de çalışıyoruz.
Nefes egzersizleri ve yoga arasındaki birbirini destekleyen bağlantıyı okurlarımız için kısaca özetler misin?
Güzel tasarlanmış bir yoga dersi boyunca ‘asanaları’ yani yoga hareketlerini yaparken aslında nefes de çalışıyoruz çünkü hareketlere nefesler süresince ahenkli bir şekilde girip çıkıyoruz. Bu yöntemle zihnin de hep yaptığın işte kalıyor ister istemez, güzelce konsantrasyon çalışması da yapmış oluyorsun. Harika bir bütünsel çalışma oluyor. Zaten yoganın terapi özelliği nefese vurgu yapmasından kaynaklı. Biraz daha derinleşmek istediğinde oturup uzun uzun nefes çalışması yapıyorsun. “Nefes”in bedenin ve ruhun arasındaki köprüdür bu felsefede. İhtiyacın o anda ne ise nefesini kontrol ederek bunu yapabilirsin. Çok harika bir sistem. Rahatlamak için bu nefesi yap, canlanmak için şunu, ha denge mi istiyorsun bunu... Ben kendi zihnimin zorlukları için hep rahatlatma tarafından bakıyorum ama aslında pranayama(nefes) sana ihtiyacını sunuyor. Bedenini saatlerce oturmaya hazırlamak için asanaları yapıyorsun, sonra sistemi ihtiyacın dahilinde nefes çalışarak hazır hale getiriyorsun ki işte sonra yoganın son basamakları olan meditatif hallere sıra geliyor. Bu kısım da benim en sevdiğim!
Yogaya yeni başlayacak okurlarımız için tavsiyelerin nelerdir? Sana nasıl ulaşabilirler?
Yogaya yeni başlamak isteyenlerin işi çok zor bu sıralar. Çok fazla ekol var gerçekten. Hepsinin de çekici yanları var. Karar vermek kolay olmayacaktır. Kendimize uygun olan yolu ve eğitmenleri sanıyorum deneyerek bulacağız. Kendi ihtiyaçlarımıza göre hocalar ve stüdyoları seçmek iyi olacaktır. Ne arıyorsun bu limana yaklaşırken? Ona bakmak lazım. Umarım herkesin yolu güzel insanlarla kesişir ve kişiye uygun bilgilerle bezenir. Herkese yürüdükleri yolda mutluluk, sağlık, bolluk bereket diliyorum. Kendilerini güvende hissedecekleri ortamları seçmelerini diliyorum ve kolaylıkla akan bir yaşam diliyorum. Bu da çok sevdiğim bir dua. İşte canım bu da benim hikâyem. Bana ulaşmak isterseniz tubakusgoz@hotmail.com adresime mail atabilirsiniz. Sosyal medya hesabım yok maalesef.
Hem şahsım hem de Hürriyet Ankara ailesi adına çok çok teşekkür ediyorum vakit ayırıp bu kıymetli bilgileri bizlerle paylaştığın ve şeffaf, yalın, anlaşılır, samimi anlatımın için.
Ben de geldiğin için ve adeta kendiliğinden akan bu sohbetle okurlara ulaşmama vesile olduğun için sana ve Hürriyet Ankara ailesine çok teşekkür ediyorum.
TUBA TÜRKCAN’DAN OKURLARIMIZA NEFES EGZERSİZİ HEDİYESİ
Okurlarımız için, her yaştaki kişilerin güvenli bir şekilde yapabileceği bir nefes çalışması örneği vereyim. Pranayama (yoga nefes felsefesi) der ki; “Nefes alışın verişinden daha kısa olsun.” Bir süre bu şekilde nefes al ve zihninin rahatladığını gör, stresin düşsün, sistem dengeye gelsin. Bir de “3-7 nefesi” var. Yani 3 saniyede nefes al, tutma, 7 saniyede boşalt. Bu arada nefes hep burundan alınıp veriliyor. Bu çalışma ile kanımızdaki stres hormonu kortizolun düştüğü ölçülmüş, biçilmiş ve kanıtlanmış. Stres düzeyimiz düştükçe birçok şeyi daha kolay hallediyoruz. Beden ve ruhsal sıkıntılarınız daha kolay bir şekilde halledilebilir oluyor. Bu yüzden benim amacım bedenle çalışırken, nefesle çalışırken veya zihinle çalışırken stres düzeyini düşüren teknikleri sunmak. Tüm okuyanlara şifa olsun!
Paylaş