Renkler

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Çocuklar yazıyı okumasın

Bugün entelektüel günümdeyim. Bu her zaman olan bir şey değildir, onun için entelektüel halimin kıymetini bilmenizi rica ediyorum. Hazır bu haldeyken, normal durumuma dönmeden önce sanat meselelerine el atayım dedim.

Gerçi terbiyesiz havamda değilim.Terbiyesiz yazı yazmam için neşemin yerinde olması gerekiyor, neşeli de değilim.

Ancak yazacağım şey konu itibariyle, kendiliğinden terbiyesizlikler içeriyor.

Bu nedenle büyüklere tavsiyem bu yazıyı okur okumaz sayfayı yırtıp, çöp tenekesinin tabanına sermeniz ve üstüne de bolca yemek artığı dökerek yazının kazayla başkaları tarafından okunmasını engellemenizdir.

Teşekkürlarrrrr Turkıya...

* * *

New York'ta sanat çevrelerinde bir aydır kıyamet kopuyor.

Brooklyn'deki müzede İngiliz alternatif sanatçıların eserleri sergileniyor diye ortalık birbirine girdi.

Sergide en çok tartışma yaratan eser gerçek fil dışkısıyla sıvanan Meryem Ana heykeliydi.

Bunun dışında bir sanatçının kendi kanını dondurup, kendi büstünü donmuş kandan yapması da bayağı bir tepki aldı.

* * *

Kavga bu tür eserlerin yapılması veya sergilenmesi nedeniyle çıkması aslında.

Bunlara kızanlar bu tür tuhaflıkların devlet yardımıyla yani halkın vergisiyle finanse edilmesine karşı çıkıyorlar.

Açıkça söylemek gerekirse de haklılar.

Düşünsenize iyi bir Katoliksiniz, Brooklyn'deki müzeye de bağış yapıyorsunuz ve onlar ilk açtıkları sergide fil pislikli Meryem Ana heykeliyle karşınıza çıkıyorlar.

Olacak iş değil tabii.

* * *

Bugüne kadar yazdıklarımdan belki çıkarmanız mümkün olmamıştır ama ben muhafazakár bir insan değilim.

Sanatçı istediğini yapsın umurumda değil ama yaptığı tuhaflık için devlet yardımı isterse kafam atıyor, elimde değil.

Amerika'da ‘Performans sanatı’ diye bir şey çıkardılar.

Örneğin ‘sanatçı bayan’ sahneye çıkıyor, çırılçıplak soyunuyor ve sonra da bütün vücuduna krem şanti sıvayarak dans ediyor.

Buna sanat diyor ve üstelik de bu yaptığı iş için devletten para alıyor.

Olmaz kardeşim, istediğini yap, istersen o krem şantileri seyirci arasından kura şekerek belirleyeceğin adamlara yalat ama benim paramla yapma bu işi değil mi ama!

(Bu arada yazarken aklıma orijinal fikirler de geliyor, bilmem farkında mısınız?)

* * *

Ben bu performans sanatçılarının birkaç temsiline maalesef şahit oldum.

Bunlardan bir tanesi mazoşistti. Adını hatırlamıyorum ama bunun hayatı ile ilgili bir dokümanter yanlış hatırlamıyorsam son İstanbul Festivali'nde de gösterilmişti.

Tabii bu tür bir gösteriye giderken çok sevimli olaylar göreceğiniz beklentisi taşımıyorsunuz.

Ancak ben bile adamın gösterinin orta yerinde yaptığı şeye zor dayandım.

Bir eline çekiç aldı. Bir adet çiviyi çıkardı, penisini duvara dayadı ve:

WHAMMMMMMMMMM.

Çakıverdi duvara onu.

Vallahi billahi yemin ediyorum.

Gözüm karardı hafiften. Gerçekten bayılan birkaç kişi de oldu.

Sonradan öğrendim bu gösteri için de devlet yardımı alıyormuş adam.

* * *

Biliyorum yeter diyorsunuz ama kararlıyım durmayacağım.

Bir başka şahit olduğum gösteride ise adam vücudunu jiletle kesiyor, káğıt havluya kanı akıtıyor, kanı iyice emen havluyu bir çengele asıyor, sonra da tavandaki sistem aracılığıyla çengele asılı bu havluyu seyircilerin tepesinde dolaştırıyordu.

Tabii kan salona akıyor ve her akışta da siz ‘Annneee, AIDS geliyor’ diye içinizden haykırıyordunuz.

Bu harika sanat gösterisi de devlet yardımıyla finanse edilmişti.

* * *

Bir de sadece duran adamlar var. Bunlar hiçbir şey yapmıyorlar, sadece mumya gibi duruyorlar.

Hiç kıpırdamıyorlar yerlerinden.

Amerika'da sokakta rastlarsınız bunlara. Çoğu çocuk heykel zannedip bunlara tekme atmış, çoğu köpek de aynen bunlara işemiştir.

Ama bunlar üç dört saat tek bir kas kıpırdatmadan hareketsiz durmalarını sürdürürler.

Bunlar performans artistleri arasında en zararsız olanlarıdır.

Bence en zararlı olanları ise çırılçıplak soyunup, kendi kendisini kırbaçlarken, yüksek sesle kendi yazdığı son şiiri okuyan sanatçıydı.

O kadar kötüydü ki şiiri bunu manevi bir zarar görmeden sonuna kadar dinleyebilmek neredeyse imkánsızdı.

(YARIN: Havamda olursam, Türkiye'de devlet destekli performans sanatı yaygın olsaydı ben bir sanatçı olarak sahnede neler yapardım bunu yazabilirim.)

Yazarın Tüm Yazıları