Tenor Livio Angelisanti, 20. sanat yılında ‘Hasta Çocuk Evleri Derneği’ için söyleyecek

Tanımak istedim. Bir kaç kez telefonda konuştuk. Ben tanıdım. Bütün İzmir’in de tanımasını ve 20 Aralık Salı akşamı, vereceği konseri bilmelerini istedim. Üstelik bu konser, çok ulvi bir olaya hizmet edecek. Evet, Dr. Livio Angelisanti’den söz ediyorum. İstanbul, 2 Ocak 1958 doğumlu. 1975 yılında, İstanbul İtalyan Lisesi Fen-Edebiyat mezunu. Ama sanat aşkı içinde yanıp tutuşmuş hep. Daha sonra, İtalya Trieste Üniversitesi, Siyasal Bilimler Fakültesi’nden, akademik doktor olarak mezun olmuş. Çalışma hayatına, Riello şirketinin Türkiye Mümessiliğinde başlamış. Sırasıyla, Alfa Romeo’nun, Türkiye distribütörlüğü satış bölümünde, 1979 ile 1981 yılları arasında ise, Banko di Roma İstanbul Merkez Şubesi’nin kambiyo/ithalat-ihracat departmanlarında çalışmış. Yani sizin anlayacağınız, içinde yanan sanat aşkını, hep frenlemiş. Ta İzmir’e, 1980 yılında gelişine kadar. O sıralar, Italyan Konsolosluğu’nda açılan sınavı kazanarak burada işe başlamış.

Şan derslerine başlangıç ve ilk konser

1995’te, İtalyan Kamusal Hizmetlerin Yenilenmesi alanındaki, Ulusal Ödül için aday gösterilmiş. Tüm bu başarılı iş hayatı, ondaki müzik tutkusunu asla engel olmamış. Kalbinin sesini dinleyerek, 1980’li yılların sonuna doğru, İzmir Devlet Opera ve Balesi, şan hocaları ile İzmir Dokuz Eylül Konservatuarı’nda solfej, şan ve sahne çalışmalarına başlamış. Dr. Livio Angelisanti, “İlk sahneye çıkışından bu yana, sanat hayatımı özellikle bağış konserleri vererek geliştirdim. Fakat konserler sırasında da öğrenme aşkım bitmedi” diyor ve şöyle konuşuyor; “İZDOB’da görevli, şan pedagogu, Ramiz Kovaçi ile yoğun şan tekniği çalışmaları yaptık. Ardından, DEÜ Devlet Konservatuarı, Opera Ana Sanat Dalı Bölüm Başkanı Prof. Sevda Aydan ile 1994-97 yılları arasında, şan eğitimine devam ettim. Ayrıca, Andrea Cristofolini (Arena di Verona), Eddi De Nadai (Venedik Konservatuarı), Paolo Ballarin (Rovigo Konservatuarı) ile şan ve repertuar çalışmalarımı sürdürdüm. Prof. Sebahat Tekebaş ile de şan derslerine devam ettim. Geniş lirik bir ses, aynı zamanda da gerçekçilik ifadelerine uygun bir sese sahip olmam nedeniyle, La figlia del Reggimento (G. Donizetti), Rigoletto (G. Verdi) La Bohéme’den (G. Puccini) Un ballo in Maschera (G. Verdi) Tosca, Madama Butterfly, Turandot (G. Puccini) kadar olan, geniş bir repertuarım var.”

Liyakat Şövalyesi nişanına sahip

Bugüne kadar Türkiye, İtalya, Bosna-Hersek’te, birçok konser ve resital veren sanatçı, İtalya Cumhurbaşkanı tarafından, 2010 yılında, İtalyan Dayanışma Yıldızı, Başarı Liyakat Şövalyesi Nişanı’na layık görülmüş.  Evli ve bir oğlu olan Dr. Livio Angelisanti, İtalyancanın yanı sıra, Türkçe, Fransızca ve İngilizce biliyor. Ayrıca, sanatın, resim, sulu ve yağlıboya çalışmaları ile de ilgileniyor. Tenor Livio, Şef Paolo Villa yönetiminde, Ege Filarmoni Orkestrası eşliğinde, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde vereceği bu konserin, İtalya’nın Ulusal Birliği’nin, 150. yıl kutlamalarının, kapanışı nedeniyle de gerçekleşeceğini, açılış konserinin de çok ulvi bir göreve hizmet ettiğini söylüyor. Sözlerini şöyle noktalıyor; “İtalya’nın kuruluşunda, özellikle sosyal dayanışma kültürü önemli bir rol oynamıştır. Bu nedenle, açılış konserimizi, toplumun en zayıf, ancak değer açısından, yaşamışlıkları nedeniyle, tarihimizin bir parçası olan, tüm yaşlılara adadık. Buca Düşkünler Yurdu yararına, gönüllü ve serbest bağış yapmak isteyenlere bu fırsatı tanıdık. Yıl boyunca devam eden, çeşitli etkinliklerden sonra, yine konsepti, sosyal dayanışma olan bir konser ile bu kutlamaların, kapanışını gerçekleştireceğiz. ‘Hasta Çocuk Evleri Derneği’ yararına düzenledik. Aynı zamanda da bendeniz, Tenor olarak, 20. Sanat/Müzik yılı kutlamalarımı da, noktalamış olacağım.”
Konser ve kokteyl davetiyeleri için telefon: (0.232) 463 66 76

Afiyet Olsun
Güzelbahçe Floryalı

Kız kardeşim ve yeğenim çok methettiler. Ağır grip nedeniyle, altı gün eve hapsolunca, ısrarlara dayanamadım çıktım. Sağ olsun Evren arabası ile getirdi, götürdü. Aslında yazın harika oluyormuş. Kocaman bir bahçesi var. İstanbul Floryalı Restoran’ı iyi bilirdim ama, İzmir Güzelbahçe’dekine ilk gittim. Biraz da et ile ilişkim, fazla samimi olmadığı için, kendimi zorladım. Fakat harika bir yer. Pırıl pırıl. Sizi kapıda zarif bir hanımefendi karşılıyor. Gelenler aile ağırlıkta. Tek sıkıntı, çocuk gürültüsü. Seneye ona da çözüm bulacaklarmış. Masanın duvar kısmında, harika bir ocak var. Kömür ateşinde etlerinizi, sucuklarınızı, köftenizi pişiriyorsunuz. Hiç koku yok. Ha bizim gibi kendiniz yapmak istemiyorsanız, paşa paşa sıcak önünüze geliyor. Bilmeyenler ya da, merak edenler için telefon: (0.232 234 00 75)

Biraz Magazin
Müjde setlere dönüyor

Aysel’den dolayı (Gürel), Müjde Ar ve Mehtap Ar’ı çok severim. Aysel abla benim için farklıydı. Bir kadın, Allah rahmet eylesin, bu kadar mı dürüst, samimi, içten ve dobra olur. Toprağını sevsin, çok severdi beni. Ne zaman telefon açsam, gülmekten çatlatırdı! İstanbul’a ilk geldiğim yıllar, çok yemeğini yedim. Ama bir gün, odanın birinden, “Gel canım gel kızım, gel annene, kaç gündür bir şey yemiyorsun” diye ses duyup bakınca, Aysel’in, elindeki ekmek kırıntılarnı bir fındık faresine yedirdiğini görünce, bir daha yemek yiyemedim. Müjde ve Mehtap hastalık derecesinde, titiz olmalarının nedeni de bu bence. Neyse çok anılarımız var. İstanbul’a gittiğimde, Aysel’in, sevgili Amiral’in (Emral Avşar) vaktim olursa, kabirlerine mutlaka giderim. Bu günlerde, Müjde Ar annesinin hayatını kaleme alıyor. Kendisi oynayacak. Kısmetse ocak ayında da star ekranlarında izleyeceğiz. Ben şimdiden, merak ediyorum...

Bir Dakika
Ödüller sahiplerini bulacak...

12 Aralık Pazartesi gecesi, yani yarın İstanbul Günay Restoran’da harika bir gece var. Organisazyonun mimarlarından, sevgili Özgür Aras beni de davet etti. Ama gidemeyeceğim. İlki geçen yıl gerçekleşen, “Cenk Koray Ekran Ödülleri”nin, 2’ncisi yapılıyor. Yarın gece, televizyon dünyasının, en değerli isimlerinin, belirleneceği ödül törenine, iş, magazin, sosyete ve sanat dünyasından, çok önemli isimler katılacak. 2000 yılında kaybettiğimiz Cenk Koray’ın, kıymetli adını yaşatmayı amaç edinen, ‘Cenk Koray Ekran Ödülleri’, kendilerini, ‘Gerçek Hayat Dostları’ olarak adlandıran, seçici kurul tarafından, organize ediliyor... İletişimci Özgür Aras önderliğinde, bir araya gelen kurulun, Asbaşkanlığını Semra Özal yürütürken; kurul üyeleri menajer Stelyo Pipis, yönetmen Ayşe Ersayın, gazeteci – televizyoncu Esin Övet ve Cenk Koray’ın kardeşi Rahşende Koray Samlı’dan oluşuyor. Geceyi ünlü sunucu Okan Bayülgen sunuyor...