Paylaş
Şükür kavuşturana. Dört kız kardeş, bayramın ikinci günü, son yıllarda turizmcilerin, ‘Tatilin Yükselen Değeri’ olarak gördükleri ‘’Akdeniz’in İncisi’’ Dubrovnik’e gittik. Yaklaşık 1,5 saatlik bir uçuş. Toplam 160 yolcuyduk. Seyahati Omega Tour ile yaptık. Otelimiz Argentina 5 yıldızlıydı. Manzara rüya gibiydi. Ama Dubrovnik Hava Yolları’na ait uçak tek kelime ile rezaletti. Gidiş ve dönüşte de çay ve kahve makineleri arızalandı. Hosteslerin bazıları, bayan olmalarına rağmen kabaydı. Omega Tour’un patronlarından Aykut Ayhan, anlaşmaya uymadıkları için de, birdaha çalışmayacaklarını söyledi. Ucak, beş yıldızlı otelde konaklama, kahvaltı ve yemekli, iki ülke turu ile birlikte toplam 4 bin TL ödedim. Faturamı da aldım. Yani davetli değildim. Keyifli yazarım.
3 ülke gezdik
Gerçi benim can dostum, meslektaşım Hamdi Türkmen, seyahat yazılarına biraz gıcık oluyor. Amma, okuyucularımın da gidemedikleri, göremedikleri yerleri öğrensinler, bilsinler isterim. Bazı Belediye Başkanları ve bürokratlar da medeniyet öğrenirler. Neyse, bir şehir Dubrovnik, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ olmak üzere, üç ülkeyi doya doya gezdik. O nedenle sizleri iki gün sürecek anılarımla, ben de bir tura çıkaracağım. Turumun içinde, reyting rekorları kıran, dizilerdeki starlarla ilgili dedikodular da var. Merak edin. Uçakta yolcu kalitesi çok yüksekti. Üst düzeyde emekli asker... Sağlık müdürleri, doktorlar, eczacılar, mimarlar, bir hastahanenin başhekimi ve akademisyenler vardı. O nedenle Tour’un ortaklarından ve operasyon müdürü Aykut Ayhan, eşi ve kızıyla turun başındaydı. Ayrıca İstanbul Ofis Müdürleri Mehmet Işık, Otel ve rezarvasyon sorumlusu Tuğba Şentürk ile tura dört rehberi eşlik etti. Kurban bayramında toplam 5800 kişiye yakın Türk vatandaşı, Dubrovnik’e gelmiş.
Hırvatistan İtalyan ruhu taşıyor
İzmir, çivar il ve ilçelerden de gelenlerle, aşağı yukarı 1500 kişi yalnızca Ege’den uçmuş. Omega Tour dört uçak kaldırdı. İklimi bize yakın. Ama benim için Marmaris, Fethiye, Ölü Deniz, Antalya ve cevresi, Hatay, Urfa, Mardin’e gitmek daha akıllıca. Hiç olmazsa kendi ekonomimiz kalkınır. Ha ben niye gittim? Bu yazdığım yerleri defalarca gezdik. Ayrıca da sizlere, gidemeyenlere, değişiklik ve şıklık olsun istedim. Bir de ilk kez gittim. Bir ikincisi olmaz. Ama görülmeğe, gitmeğe kesin değer. Hem tarihi, hem de doğal güzellikleri açısından zengin. Bir de bizden ucuz. Allah var. İnsanı da sıcak kanlı. Aralarında, hostesler gibi, servis yaparken tabağı, fırlatanlar da yok değildi. Hırvatistan’ın Adriyatik sahili İtalyan kokuyor. Rehberimiz Mehmet Işık, harikaydı. Çok güzel bir dört gün geçirtti.Galatarasay’lı. Lise ve Üniversite yıllarında fransızca ve ingilizce öğrenmiş. Üç lisan biliyor. Danslarından, mutfağa, müziğe, sanata kadar İtalyan ruhu, Hırvatistan’a yansımış. Bütün kültürü almış. Yöresel yemek pek yok. Pizza ve bol deniz mahsulü ve de İtalyanların pasta dedikleri makarna. Finalde sizlere eğlence, alışveriş ve yemek konusunda, genel anlamda bir özet gececeğim. Tiyolar vereceğim. Sabredin efendim. Dubrovnik tam bir sayfiye yeri. Eski şehre beş dakikalık uzaklıktaydı, otelimiz Argentina. Frana Supıla 14. Hep yürüdük. Kahvaltısı ve personeli harikaydı. Rixsos ise yeni şahirde, Lapat Bölgesi’nde yani. Oraya da 14 Euro karşılığı gidebilirsiniz. Özellikle Casino meraklıları için. Bir de yeni şehirde, daha bilinen, dünya markalarının, alışveriş yerleri var.
Gecesi ve gündüzü ‘Genç kız’
Venedik’in küçük bir taklidi bence Dubrovnik. 16 yüzyıldır, Dubrovnik sınırları, Venedik’e oranla korunmuş. Geçmişte, güvenlik sorunu yaşandığı için, şehre girişde üç ayrı kapı var. Bize yakın olanı Ploce kapısı. Trafik yok. Rehberimiz Işık “Dolaşan insanları Ortacağ kıyafetine büründürün 13.yy”dedi anlatırken. Eski ve yeni şehri de yürüyerek, bir saatte gezebilirsiniz. “Gündüzleri yaşlı bir bayan, geceleri genç kız” diye tabir edilen Venedik’e karşın, sanatçılar, Dubrovnik için”Gecesi de gündüzü de genç kız” diyormuş. Yaşayanlara göre de, Adriyatik’in İncisi. % 80’i halkın katolik.
Bergüzar ve Halit Ergenç ‘Big star
Bu arada Dubrovnik’de, ‘Binbir Gece’ dizisi ve oyuncuları Şehrazat, yani Bergüzar Korel ve Halit Ergenç hayranlığı zirvede. Öyleki dizinin saatine gore BAKANLAR KURULU, toplantı saatini ayarlıyormuş. Rehberimiz söyledi. Zaten, Bergüzar ve Halit Ergenç’in oynadığı, bir alışveriş merkezinin reklam filmi, HRT 1-2 VE RTL ile NOVA televizyonlarında gösteriliyor. Bir kaç yerde, yanımdakiler, mesleğimi söyleyince, hemen Bergüzar ve Halit Ergenç’i, tanıyıp, tanımadığımı sordular. Bergüzar’ı tanıdığımı anlatınca de pek bi mutlu oldular. Reklamları da ilginç. Bir alışveriş merkezinde, kasadaki genç kız Halit Ergenç ile kendini bir yemekte hayal ediyor. Birden karşısında ,kendisini görünce de düşüp bayılıyor. Buna Bergüzar çok bozuluyor. Bir başka sahnede ise Bergüzar ile Halit yemek yerken, servis yapan erkek garson bu kez Bergüzar’ı görünce bayılıyor...
Bosna-Hersek ve Mostar turu
Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin başkenti Saraybosna. Dubrovnik’den kara yolu ile üç saat sürüyor burası. Ama yollar felaket virajlı. Dört günde şaka değil, üç ülke gezdik. Saat 06.00’da uyandırma. 07.30’da yollara düştük. Her ülkeye girişte pasaport isteniliyor. Aman dikkat. Yaşam bizim gibi. Anne- baba çalışıyor. Çocuklara, evin yaşlıları bakıyor. Çünkü ana okulları çok pahalı. Mostar büyük bir kent. Karadağ’ın resmi para birimi Euro. Diğer yerler de de Euro geçerli. Fakat bazı küçük marketler, kendi paraları Kuna’da israrlı. Dubrovnik’in resmi adı Hırvatistan Cumhuriyeti. Başkenti de Zagrep. Resmi dillleri Hırvatça. Çoğu İngilizce ve Fransızca biliyor. Bizden bir saat gerideler. Para birimleri Kuno. 1 Euro, 7 Kuno ediyor. Tüm kredi kartları geçerli. Bir de musluk sularını, içme suyu olarak kullanılıyor. Normal şişe ile satılan su o yüzden lüks sayılıyor. Hatta bazı café ve restoranlarda içtiğiniz çay ve kahveden daha pahalı.
Mutlaka görün
Bizden 15 kere fakirler. Kişi başı gelir 700 dolar. Turumuza UNESCO tarafından, Dünya Miras Listesi’ne alınmış olan Eski Şehir Meydanı’ndan başladık. Onofrio Çeşmesi, San Salvatore Kilisesi, şehrin ana caddesi Placa’daki eski evleri ve dükkânlar da görülmeğe değer. Caddenin sonundaki, küçük meydanda, Orlando Sütunu, Sponza Sarayı, Saat Kulesi, ST. Blaise Kilisesi’ni ve Zelena Meydanı, Rector Sarayı, Santa Maria Maggiore Katedrali’ni mutlaka görün...
Paylaş