Paylaş
Ama, yapmam gerekli önemli bir iş görüşmem vardı. Sabah erken saatte rötarsız bir uçuşla Atatürk Havaalanı’ndaydım. Bu arada, Pegasus’u yurt içi uçuşlarda çok da başarılı buluyorum... Dış uçuşlarda, şartlar gereği hep THY ile uçuyorum. O nedenle pek fazla bilgim yok. Neyse uzatmayayım. Aslında işim öğlene doğru bitti. Ama benim sağlam dostlarımdan Bodrum 5 Oda Otel’in işletmecisi, İstanbul Sortie Live By Cenk Eren’in ortağı Ali Sayar bırakmadı. “Kal. Hem yeni yeri bir gör. Cenk’e de sürpriz olur” dedi. Aslında aynı kadroda sevgili Oya Aydoğan’da, benim kıymetlimdir. Bir de Tanyeli var. Kaldım. Ama hazır gelmişken de şöyle bir tur atayım istedim. Öğle sonrası Sultanahmet’e indim. Özellikle Ramazan Ayı’nda, Sultanahmet’te kaldığım bir otel var. Konak Erten. Sahipleri aslında avukat. Cavidan Hanım (Erten) pırlanta. Bir insan bu kadar mı nazik, bilgili, milli duyguları kuvvetli olur. Otelde şapka sergisi vardı. Hazır gelmişken oraya da bir uğradım. Muhteşemdi...Gözlerimi alamadım...
Erten Konak’ta Şapka koleksiyonu
Otelin Genel Müdürü, Murat da sağlam ve temiz bir çocuk. Biraz sohbet ettik. Sonrasında da Cavidan Erten ile konuştum. Bir bilirkişi işinde olduğundan, ancak telefon ile oldu sohbetimiz. 80 tane şapkayı o kadar güzel sergilemişler ki, keyifle izliyorsunuz. Aileden kalmış Cavidan Hanım’a bu merak. “Şapka koleksiyonumu oluşturmam, yaklaşık, yirmi yıl evveline dayanıyor. Onların bende bıraktığı güzellik, zamanla yerini keyfe bıraktı” diyerek bu merakını şöyle anlatıyor;
“Özellikle, evlilik törenlerinde kullanılan, renkli, tüllü, gizemli şapkalar, koleksiyonumu oluşturdu. Genelde bu farklı kültür, ailemde de kullanıldığı için, çocukluğumdan, zihnimde özel bir iz bıraktı. Belki bir özlem, belki de bazen keyif veren, bazen de güzellikleriyle büyüleyen bu şıklığı, kendim için ödül kabul ettim. Ve bu koleksiyonumu oluşturdum. Koleksiyonumuz 1850’lerde kullanılan ve özellikle ülkemizde Cumhuriyet dönemini kapsayan yıllarda örneğin 1930 ve 1940’lardan günümüze kadar gelen örnekler sunuyor.”
İstİnye Park ve Art Emlak
Dönüşte İstinye Park’a uğradım. Masa yine tıklım tıklımdı. Helal olsun. İlk açıldığı yılları biliyorum da... Ama hak ediyorlar. Borsa Restoranları ve Masa’nın patronu olan Rasim Özkanca, oğlu Umut, Masa’nın yıllardır müdürü Orhan, hep aynı mütevazilikte. Allah da veriyor. Sevgili Çetin Kırışgil’in Balıkevi ve Hakan Özkaykı ile ortak oldukları Fishmekan da öyle. Bu arada İstanbul’da, emlak danışmanım olan, Art Limited’den Belin Hanım’a da uğradım. Bakın İstanbul’da bir emlak işiniz olursa çok sağlam bir kuruluş. Yıllardır onlarla çalışıyorum. Telefon: 0.212.352 45.65 bilginiz olsun. Yine kuaförüm Veysel ve Fatih. İkisi de benim için kıymetli. Bu kez uğrayamadım.
Söhretler Sortie Live By Cenk’de
Oya (Aydoğan), erken saat çıktığı için yetişemedim. Yemeği çok sevdiğim bir dostumla Sarıyer’de, Kahraman’da yedim. Sonrasında Sortie Live By Cenk Eren’e gittim. Burası sevgili büyüğüm Erol Kaynar ve kardeşi Varol’a ait. Bildiğimiz yazlık Kuruçeşme’deki Sortie. Ama Cenk, Ali, Sabi (Totah) harika bir yer yapmışlar. Küçük Maksim. Aylardır ne uğraş verdiklerini ve ne kadar çok çalıştıklarını, yakından bilenlerdenim... O nedenle helal olsun. Ali sahne, sinema, sosyete, iş dünyasından kim varsa, geldiğini söyledi. Fatih Hoca (Terim) ve eşinden, Süreyya Yalçın’dan, Ali Ağaoğlu’ndan, Mehmet Ali Erbil, Demet Akbağ ve eşi Zafer Çika, ünlü televizyoncu Pelin Akad, Ece Kral, Gülay Kamaz, Mehmet Aslan, Saba Tümer, Seren Serengil, Stelyo Pipis, Seda Sayan, Demet Akalın, Fatih Ürek, Tuba Ünsal, İzel, Deniz Seki... Yani yok yok maşallah. Cenk’i, kardeşim gibi gördüğüm için değil. Yıkıp geçiyor. Her telden. Bir bakıyorsunuz ‘Sarı Gelin’ bir bakıyorsunuz Kayahan şarkıları. Herkes ayakta, eller havada. Eğlenmeyen yok. Bu arada gelenleri de sahneye alıyor. Show başlıyor. Ben yemek yemedim. Ama Ali zengin, fakat fiks bir mönü olduğunu söyledi. Soğuk mezelerde, kavun, peynir, cibez otu, barbunya pilaki, tarama, mercimekli köfte, şakşuka, Çerkez tavuğu; ara sıcakta pazı sarma, Arnavut ciğeri ve ana yemekte de üç çeşit alternatif olduğunu söyledi. Kuzu külbastı, terbiyeli et şiş, Edirne usulü ızgara köfte ve mevsim meyveleri. Kişi başı 200-250 TL. çıkıyorsunuz.
Telefon: (0.212) 327.1125
Farklı bir alternatif Melek’in Sarraf’ı
Bir daha gittiğimde, mutlaka uğrayacağım bir yeri, sizlere alternatif olarak sunuyorum. Bir kere sahibi İzmirli. Bu işi çok iyi biliyor. Yıllardır yiyecek-içecek sektöründe. Bir marka. Melek Boz. Melek, benim de sevdiğim bir iş kadını. Bodrum’da, Türkbükü’nde enfes bir restoranı vardı... Ardından New York’a gitti. Şimdi de Nişantaşı’nda, Venge’nin alt katında, Sarraf Meyhane’yi açmış. Ali ve Cenk, dekorunun çok şık ve modern, mönüsünün de kaliteli ve lezzetli olduğunu söyledi. Melek bir de Giritlidir. O nedenle, eli de lezzetlidir ve meze, otlar konusunda iddialıdır. Leziz ve özel bir Sarraf Meyhane gecesi, masaya oturduğunuz anda, Melek Boz’un, ünlü nar ekşili yeşil kırma zeytini ve Mardin Midyat’tan özel olarak hazırlattığı minik acur turşusu ile başlıyormuş. Yanında yine Melek Boz usulü, sıcacık sarımsaklı ekmekler servis ediliyormuş.
Şevketi bostan, fava, söğüş dil, biber tarator, ahtapot, tarama, deniz mahsullü pilav, mevsimine göre çeşitli Ege otları...Vallahi onlar anlatırken de yazarken de ağızım sulandı. O yüzden Melek kaçmaz.Nisan ayında gittiğimde ilk işim Sarraf’a uğramak... İlgilenenlere adres ve telefon; Valikonağı Cad. Işık Apt. No: 8-B Nişantaşı / İstanbul.
Tel: (0212) 240 82 46
Bir Dakika Şık ve butik
Sizlere bir de otel önerim var. The House zincirinin, üçüncü oteli... Bugüne değin, Monica Belluci, Kevin Spacey, Ricky Martin ve Matt Dillon gibi ünlüleri ağırlamış. The House Hotel Bosphorus. Tarihi Simon Kalfa binasında yer alan The House Café Ortaköy şubesinin üst katında. Mayıs 2011’de hizmete girdi. Tam 7 yıl, Ortaköy’de oturduğum için buraları iyi bilirim. Ortaköy Camii, Çırağan Sarayı gibi birçok Osmanlı Sarayı’nın mimarı olan Balyan Ailesi’nin yapmış olduğu tarihi bina. Autoban Mimarlık tarafından, orijinaline sadık kalınarak, binanın kendi klsik karakterini yansıtacak şekilde, tasarlanmış. The House Hotel Bosphorus, 19’u muhteşem deniz manzaralı, 23 odası, spor salonu, konukların rahatlıkla oturabilecekleri, lobi alanı ve restoranı ile sıcak ve rahat bir havası var. İzmir’den, İstanbul’a gidenler ve otelde kalanlar için hayli keyifli...
Paylaş