Paylaş
Başhekim Aslan Savaşan ile sohbet ettik. İlk kitabımın geliriyle annem ve babam adına buraya üç yataklı bir oda yaptırmıştım. Hani boya, bakım ihtiyaçları var mı? diye konuşmak istedim. Nazan’ın odası sanki türbe. Gelen, giden. Teşekkür eden... Elini öpmek isteyen kocaman adam ve kadınları görünce merak ettim. Nazan oralı olmadı. Tam üç gün araştırdım. Nazan tam dört diploma sahibi. Kusura bakmayın ama bırakın bir diplomayı, Doğu’da kız çocukları 12-13 yaşında evlendiriliyor. Ya da tarlada ırgat gibi çalıştırılıyor. O nedenle Nazan’ın bu başarısını ve hastane de hemen tüm çalışanlarla ilgili, onları okutmak için verdiği mücadeleyi herkes öğrensin istedim.
Çalışan, diploma peşinde
Sonunda Nazan’ı ikna ettim. Örnek olması açısından. Bana o gün NTV’deki bir haberi söyledi. California’da bir kadın 94 yaşında üniversiteyi bitirmiş. Yine İngiltere’de emekli öğretmen 100 yaşında Harriet Richardson Ames, lisans diplomasını aldıktan bir gün sonra ölmüş. Nazan şakayla karışık, “Şimdilik dört diplomam var. Demek ki 100’e kadar gider bu iş” dedi gülerek.
1981’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2006’da 9 Eylül Hukuk Fakültesi, 2007’de Anadolu Üniversitesi 4 yıllık İşletme’yi bitirmiş. Şimdi de Sağlık Kurumları İşletmeyi bitiriyor. Ama onun için önemli olan kendi diplomaları değil. Hastanede yüzlerce çalışanı da kimi ortaokul, kimi lise, kimileri üniversite büyük bir kısmı da ikinci üniversitelerini bitirme peşinde. Hepsiyle tek tek ilgileniyor Nazan. Uluslarası İlişkiler okuyanlar. Türk Dili Edebiyatı’na başlayanlar. Açıktan lise bitirme sınavlarına girenler. Adalet, hukuk, yüksek hemşirelik için yemek tatillerinde bahçedeki kanepelerde ders çalışanları görünce vallahi kıskandım. Tüylerim diken diken oldu.
Milyarları eliyle itti
Günümüzde hayli geçerli bir meslek plastik cerrah olan ve ihtisasını yapan Nazan vakti zamanında kimseye muhtaç olmayacak kadar para kazanmış. Bu gün milyarlar kazanacakken, kendini okumaya verdiği gibi, çevresini de motive ediyor. Çok sevdiğim Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Nazan’ı da yanına alıp bence tüm Türkiye’yi dolaşmalı. Kendini geliştirmeyi, yeni bilgiler öğrenmeyi ilke edinen Nazan bakın bu konuda ne diyor; “Hastaneler şimdi mütevelli heyetlere verilecek. Malpraktis Yasası çıktı. İşletme, hukuk, hastane yönetimini bilen insanlara teslim edilecek hastaneler. Benim iş korkum yok. Ama istiyorum ki çalışanlarım beni görsün ve örnek alsın. Artık tıp ve hukuk bir arada düşünülmeli. Sağlıktan önce bir toplumda eğitim gelmeli. Sadece çalışanlarımla değil, onların çocukları ile ilgileniyorum. Mesai bitiminde bir araya gelip ders çalışıyoruz. Benim için büyük mutluluk. Toplumda bir yerleri olsun. Evde okuduğum gazeteleri, kitapları hastaneye getirip dağıtıyorum. Önemli haberleri kesip bir pano yaptım. Herkese okutup, sonra da bilgilerini yokluyorum.”
Eğitimsiz sağlık olmaz
Nazan’ın kocası Serdar şu an Türk-Arnavutluk ortak yapımı Tiran’da özel bir hastanede başhekim. Onun da parada, pulda gözü yok. Eğitimsiz bir toplum onlara göre sağlıksız olur. En kutsal ve en büyük yatırım insana yapılanı. Kişinin yeni bilgiler edindikçe de çağımızın en tehlikeli hastalığı olan alzheimer korkusunu da yeneceğini söylüyor Nazan. “Mezara kadar eğitim” diyor.
Oyunculuğa gönül verenler ‘Sihirli Anahtar’ artık İzmir’de
Mahallenin Muhtarları dizisindeki Şirin karakteriyle tanındı ve sevildi Esra Akkaya... 1988 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu. Yani şöhreti şans eseri yakalamadı. 1998 yılında Karanlıkta Biri Var, 1999’da Günaydın İstanbul Kardeş, 2000’de Yarı Şaka Yarı Ciddi, 2004’te Bir Dilim Aşk, 2005’te ise Sonradan Görme dizileriyle şöhretini perçinledi. Yetmedi, kendisi gibi oyuncular yetiştirmek için 2003’de ‘Sihirli Anahtar Cast Ajans’ı kurdu. Oyuncuları oyunculuğun içinden gelen biri olarak en iyi analiz etmesini bildiği ve yansıtabileceğine inandığı için bugünlere geldi ve 7. yılını kutluyor. Esra şimdi de İzmir’de ajansının bir şubesini 28 Mayıs Cuma günü açıyor. Amacı pek çok starın çıktığı İzmir’den yeni starlar çıkarmak ve onları ekranlara kazandırmak.
Ders veriyor, koçluk yapıyor
2007 yılında www.filmelazım.com internet sitesini de açan Esra, Kanada ICF (Uluslararası Koçluk Fedarasyonu) tarafından akredite edilen Adler Profesyonel Koçluk Programlarına katıldı. Çok başarılı görülerek özel sertifika verildi. Bir yandan yeni oyunculara koçluk yapan Esra Akaya, Emre Kınay’ın sahibi olduğu Duru Tiyatro’da ders veriyor. ‘Ezel’ dizisi ile yıldızı parlayan oyuncu Sarp Akkaya ve ‘Yol Arkadaşım’ dizisinde yıldızlaşan Kaya Akkaya’nın ablası. Esra kardeşlerinin de koçu. ‘Sihirli Anahtar’ı kurmasının nedenlerini ise şöyle açıklıyor;“Dizi, film, reklam ve tiyatro olmak üzere sanatın her dalında oyuncularıyla aynı dili konuşmak üzere yola çıktım. Bugün bin kişiyi aşkın bir aile olmanın keyfini yaşıyorum. Oyuncu-yapımcı arasında sağlam köprü kurmak işimiz. Bizim ajansımızda hem koçluk, hem de profesyonel anlamda PR hizmeti veriliyor. Bu Türkiye’de her ajansta yok. Menajerlik, ajans ve cast direktörlüğü farklı kavramlar çünkü.”
NİÇİN İZMİR?: Oyunculuktan geldiği için oyuncuların ne istediklerini, nasıl bir yolda yürümek istediklerini bir oyuncu olduğu için çok iyi bildiğini söyleyen Esra, ilk şubesini niye İzmir’de açtığını ise şöyle açıklıyor; “Baba Ocağı dizisinde oynayan Gülden Dudarık, Melekler Korusun dizisinde rol alan Selin Şekerci İzmirli. Sihirli Anahtar’ın keşfettikleri. Niye başka yetenekli İzmirli gençlerin de elinden tutmayalım. İzmirli gençlerde büyük potansiyel var. O nedenle ‘Sihirli Anahtar’ın ilk şubesini İzmir’e açıyorum.”
Hale’nin dönüşü
Hale Soygazi, Ahmet Özhan aşkının ilk tanıklarındanım. O zamanlar Haftasonu ve Kelebek Gazeteleri İzmir temsilcisiydim. Herkes onları ararken, Güzelyalı da bir evde kaldıklarını öğrendim. Teras katıydı. Yandaki binanın teras katından geçip fotoğraflarını çekmiştim. Ortalık ayağa kalkmıştı. Hale ile Ahmet beni görünce şoke olmuşlardı. Neyse şimdi ikisinin de mutlu beraberlikleri var. Allah daha iyi etsin. Niye bunu anlattığıma gelince. Hale Soygazi yıllar sonra bir müzikal ile sahnelere dönüyor. Oyunculuğuna hayran olduğum Tamer Karadağlı ile. Dev bir kadro var. İsmet Üstekin, Akasya Asıltürkmen. William Shakespeare’nin ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’. 13 Haziran İzmir Fuar Açıkhava’da. Kaçmaz. Biletler fuar gişesi ve Biletix’de. Bilginize.
Alican’da fasıl zamanı
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde hayli yeni restoran ve lokantalar açıldığını yazmıştım. Geçenlerde asistanım, sağ kolum Ali Yalçın, ‘Alican Restoran’dan söz edince uğradım. Öğlenleri herkesin kesesine uygun mönüleri var. 8-10 TL karnınız doyar. Ben yaprak ciğere bayıldım. Yeğenim levrek kavurma yemiş. Yanın da salata ve cola 8 TL ödemiş. Ama asıl tantana akşamları. Her çeşit meze var. Mangalda çipura ve levrek yapıyorlar. Bir de Çeşme anasonundan ve halis üzümden özel bir rakıları var. Saat 21.30 gibi de bir udi geliyor. Hem okuyor, hem de çalıyor. Alsancak ve çevresinde yaşayanlar için yeni bir lezzet ve keyif durağı. Telefon:0.232.463.92.22.
Paylaş