Paylaş
Antalya Valisi Ahmet Altınparmak, Antalya’yı tanımlarken “Üç mevsim bahar, bir mevsim yaz” demiş. Doğru. Antalya bir yıldızlar kenti aynı zamanda. Toplam 693 konaklama tesisi bulunuyor. Üstelik de çoğu beş yıldızlı. Bana göre dört yıldızlı olanlar da, dünyadaki beş yıldızlı oteller ayarında. Ben bu kadar lüks ve kaliteli oteli dünyanın hiçbir yerinde görmedim. Turizmin başkenti Antalya’da, 2010 yılının ilk altı ayında 5.5 milyon turist gelmiş. Yıl sonuna kadar da 10 milyon beklenti var. Müthiş bir şey. Amma velakin her şey dahil sistem beni geriyor. Nedeni de gelen yabancının kalitesizliği. Ülkelerinde hayal bile edemeyecekleri lüks içinde, benim ülkemde üç kuruş paraya büyük keyif yapmaları. İşte bu durumda da onların keyfi benim keyifsizliğim oluyor.
Miracle mucizesi
Birkaç günlüğüne Antalya Miracle’ye gittim. Otelin sahipleri sevgili büyüğüm ve ağabey dediğim Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Nihat Özbağı ve ağabeyi Mehmet Bey. Genel Müdürü de 30 yıllık dostum Ahmet İllez. Gitmemin bir nedeni de Antalya Büyükşehir’in eski başkanlarından, can dostlarımdan Menderes Türel’i ziyaret etmekti. Babası Suphi Amca’nın vefatına yetişememiştim. Gittiğim gün annesi hastanelik oldu. Bu arada dostum diye asla kollamıyorum. Ama Antalyalıların pek çoğu Menderes’i arıyor. Zaten sokaklar falan rezalet. Pislik içinde. Neyse. Gelelim Antalya’nın turizmine. Sevgili Ahmet İllez, sohbet sırasında, kişi sayısı artarken turist başına düşen gelirin düşmesi, tartışılması gereken ciddi bir konu olduğunu söyledi. Ayrıca giderek artan personel yükü (özellikle kış aylarında) ve yiyecek & içecekteki fiyat artışı, otellerdeki enflasyonu giderek katlamış. Eğer şimdiden tedbir alınmazsa önümüzdeki yıllarda ciddi sorunlar da yaşanılabilinirmiş.
Herkes bilsin istedim. Bu arada Miracle Resort Hotel 2010 sezonunda, ZOOVER Grup’un düzenlemiş olduğu, Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerinin, Acente ve firma yöneticilerinin doldurduğu anketler sonucunda ‘En çok tercih ve tavsiye edilen Otel Ödülü’ almış...
Ahmet İllez ve ekibi gerçekten çok başarılı. Yemekler yıkılıyor. Personel saygılı ve çok çalışkan. Zaten otelin konumu da harika. Özellikle mutfak ekibi Mustafa, Hasan ve Serkan Usta, mucize otelde mucize tatlar yaratıyorlar. Metin Özer, Burcu Şakarca, Stella, hayat öyküsü hayli ilginç olan müzisyen Bora Bey’in her akşam üstü harika müzikleriyle Miracle mucizeler yaratmaya devam ediyor. Bu kadar övgüyü yanlış anlamayın. Paramı verdim, faturamı yönetime teslim ettim. Gönlüm rahat. Ayrıca otel de hak ediyor. Neyse otel ekim ayında, futbol dünyasının, dünyaca ünlü bir starını Marodona’yı ağırlamaya hazırlanıyor. Bu güne değin zaten otelde Mehmet Aslantuğ, Tolga Çevik, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Fenerbahçe’nin tüm yönetici ve futbolcuları, Özcan Deniz, Demet Akalın, Deniz Seki, Ebru Gündeş olmak üzere de pek çok ünlü isim ağırlanmış.
Esnaf çok dertli
Bu arada Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın, organize ettiği 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 9-12 Ekim 2010’da Antalya halkı ile buluşacak. Fakat halk, daha doğrusu esnaf kan ağlıyor. Bu tarz festivallerin bile ekonomiye hiçbir katkısının olmadığını söylüyor. Daha önceki yıllarda gelen yabancı starların, turizme olan katkılarının ise büyük olduğunu iddia ediyorlar. Özellikle de Antalya’yı, dünyanın tanıması açısından büyük yarar sağlandığını da ekliyorlar. Kısacası öncelikle her şey dahil sistem, yerli turistin Antalya’yı pek cazip bulmaması, esnafın belini bükmüş. Yeni Turizm Yolu Kopak Çayı Mevkii’nde yeni açılan ve muhteşem olan Prenses Çarşı’sı bom boştu. B&M Butik’in sahibi Mehmet Gülcü, Köroğlu Tekstil’in sahibi Halit Yaşar, büyük yatırım yaptıklarını ama karşılık bulamadıklarını söylüyorlar. Yine Kaleiçi’nde Hesapçı Sokak ve Depo Outlet Center’da da durum pek farklı değil.
Eller havaya, Demet çok moda
Antalya’da yıllardır gece yaşamı bu arada çok hareketli. Özellikle gençler ‘eller havaya’ tarzı eğlenceyi seviyor. Hemen bütün otellerde yüzde 90 yabancı turist olmasına rağmen Türkçe pop bir numara. Özelliklede Demet Akalın, Tarkan, Ajda Pekkan, Hande Yener, Yıldız Tilbe ve Serdar Ortaç şarkıları çok çalınıyor. Ama Demet en popüler isim. Şimdilerde Clup Arma, Zen moda. Tabii Antalya’ya gidip de 7 Mehmetler’de balık yememek olmaz. Mehmet Akdağ’ın hayat hikayesini de mutlaka dinleyin. Kendisi tatmadığı hiçbir yemeği masaya koymaz. Yine yalnızca Antalya’ya özgü tahinli piyaz, çökelekli biber dolması, tandır kebabı, bergamut, patlıcan ve karpuz reçellerini de tadın. Konyaaltı Beach hayli hareketli. Bütün bir gününüz burada geçebilir. Yine Antalya’ya ilk gidenler için Aspendos Antik Kent, Lara Beach görülmeğe değer...
Paylaş