Seçim havası, bahar havası

 SEÇİM vaatleri geçen hafta tarım kesimine odaklandı.

Haberin Devamı

AK Parti adayı Nihat Zeybekci, tarım, tarımsal üretim, hayvancılık, bitki, peyzaj gibi alanlarda üreticiden son tüketiciye kadar bir üst şirket kurulup holding statüsünde hayata geçirilerek ‘Tarım Devrimi’ yapılacağını söyledi. Tunç Soyer’in ikinci cemresi ise tarım ve tarımsal kalkınma projeleri üzerine düştü. Önümüzdeki günlerde bunları daha detaylı inceleyeceğiz. Sıcaklıkların artmasıyla seçim havası ile bahar havası birbirine karışırken, İzmir aylardır özlediği görüntülerine kavuşmaya başladı. Parklar, bahçeler, deniz kıyıları cıvıl cıvıl olmaya başladı. Bu yıl uzun süren yağmurlu, soğuk günlerde kendilerini işlerinden, okullarından evlerine zor atan İzmirliler artık bir yerlerde oturup keyife başladı.
İşte böyle bir ortamda İzmir, 20 gün sonra seçimlere gidecek. Politika uzmanları seçimlere katılım oranının azlığı ya da çokluğunun sonuçlar üzerinde büyük etkisi olacağını söylüyor. Partilerinin politikalarını beğenmeyen bazı seçmenlerin oy kullanmayıp seçimleri protesto edeceği beklentisi yaygın. Üstüne üstlük havalar da güzel olunca zaten oy vermeyi düşünmeyen seçmenlerin bahanesi iyice artıyor. Katılım oranının düşük olması sürpriz sonuçlar getirebilir. O nedenle partiler seçimlere katılım seferberliği başlatmış durumda.

Haberin Devamı

 
Gençler tarıma dönüyor

GEÇEN hafta zeytin ve zeytinyağı fuarını dolaştım. Öncelikle hemen her yıl yeni markalar görmek bu sektörün geleceğine olan umudumu artırıyor. Marka demek kalite demek, ürünü hak ettiği değere satmak demek. Yaptığım tadımlarda aldıkları ödülleri fazlasıyla hak eden lezzetli yağlar vardı. Seminerlerde zeytin ve zeytinyağı üzerine çok önemli bilgiler de edinmek mümkündü. Örneğin, tadım yaptıran bir gıda mühendisliği fakültesi öğrencisi, kansere karşı en etkin maddelerden biri olan polifenolün soğuk sıkma zeytinyağında bulunduğunu anlatıyordu. Zeytinyağı yüksek ısıyla sıkıldığı zaman polifenol maddesi özelliğini kaybediyormuş. Soğuk sıkım zeytinyağları bu nedenle tercih ediliyor ve fiyatı daha yüksekmiş.
Fuarda lüks ofislerdeki işlerini bırakıp tarıma dönen gençler de vardı. Bunlardan biri İstanbul’u terk edip Ayvalık’ta dedelerinden kalma zeytinliklerin başına geçen Onur ve Selin Karadayı idi. Onur, iki yıl öncesine kadar ortakçıya verdikleri zeytinliklerden marka yaratmaya karar vermiş. Artık dedesi Ali Kemal Bey’in adını markalaştırarak üretim yapıyor. Yakın akrabası Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Konseyi ikinci Başkanı, sektörün duayen isimlerinden Selim Kantarcı’nın işin inceliklerini öğretmesi ise en büyük şansı olmuş.
Onların yaşlarındaki gençler köyden, kasabadan İstanbul’a iş aramaya koşarken Selin ve Onur’un zeytin ağaçlarının arasına dönmesi radikal bir karar. Şimdi kararlarından çok memnun görünüyorlar. Sayıları giderek artan böyle örnekler sektörün geleceğine umut oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları