Paylaş
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, eylül sonuna kadar işlerin fena olmadığını söyleyip, “Ne yazık ki ekimde tabiri caizse tepetaklak durumdayız. Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16, Ege’nin ihracatında ise yüzde 30’lara yakın bir düşüş var” dedi, geçtiğimiz hafta.
AVRUPA’DAKİ DURGUNLUK GELDİ
Avrupa’da başlayan ekonomik durgunluk sonunda kapımızı çaldı. Hazır giyim, tekstil, konfeksiyon gibi sektörler ilk etkilenenler. Kemerleri sıkan Avrupalılar, gıda ve barınma ihtiyaçlarına para ayırabilmek için önce giyim kuşamı kısıyor.
Avrupa’daki durgunluğun önümüzdeki yılın ilk yarısı boyunca haziran sonuna kadar sürmesi bekleniyor. Kötümser senaryolar 2023’ün tamamının durgun olacağı yönünde.
BİR YIL DAYANMA TELAŞI
Sadece Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 700 kadar üyesi olduğunu düşünürsek, Avrupa’daki daralmanın Ege’de binlerce kişinin işinin risk altında olduğunu söylemek mümkün.
Sadece hazır giyim değil, otomobil satışlarının azalmasıyla Manisa’da, Kemalpaşa’da, Çiğli’de organize sanayi bölgelerinde Avrupa’nın ünlü otomobil markaları için üretim yapan otomotiv yan sanayi firmaları da durgunluktan etkilenecektir.
İhracatçıların çoğu sıkıntılara bir yıl dayanabilme hedefi koymuş. Daha sonra işlerin açılacağı umudundalar.
TURİZM İLAÇ OLDU
İhracattaki olumsuz gelişmelere karşın Türkiye turizmde tarihi bir fırsat yakaladı. Avrupa’daki doğalgaz sıkıntısı nedeniyle kışı geçirmek için Türkiye’ye gelecek turistlerin döviz yağdırması bekleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu yıl için turist sayısı hedefini 3 milyon artırarak 50 milyona, döviz geliri hedefini ise 7 milyar dolar artırarak 44 milyar dolara yükseltti. Böylece ihracattaki kayıplar turizmle kapanmaya çalışacak.
İzmir yılın ilk 9 ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 123 artışla 1 milyon 221 bin turist ağırladı. Her ne kadar Türkiye’ye gelen 50 milyon turistin ancak 50’de biri olsa da sayının katlanarak artması umut verici.
SEÇİM EKONOMİSİ
Gelecek yıl seçim yılı. Hemen her ülkeden olduğu gibi Türkiye’de de seçim ekonomisi uygulanacak. Bir yanda oy verecek geniş kitlelerin enflasyona karşı kayıplarını telafi için maddi destekler artırılacak. Diğer yanda parasal genişlemelerin neden olacağı yeni fiyat artış dalgaları seçim sonrasına ötelenmeye çalışılacak.
Önümüzde ekonomide, siyasette nefes nefese geçecek bir yıl var. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına denk gelen seçim yılı zamana karşı yarış yılı olacak.
Paylaş