Paylaş
Tanıdığım genç hanım, bu ortamda bir daha iş bulamama endişesiyle işine devam etti. Ama onca dikkatine rağmen virüsten kaçamadı. Aynı servisten iki kişiyle birlikte hastalığa yakalandı. Üç kişi bu virüsü eşi hastalanan aynı servisteki bir arkadaşlarından aldı. Aynı anda üç kişi hastalığa yakalanınca işyeri tatil edilip 14 gün karantinaya alındı. Salgının ciddiyetini algılamayan bir yöneticinin kaprisi, hem hastalananlarla birlikte birçok kişiyi riske soktu, hem de işler tamamen durdu.
AİLELER DE RİSKE GİRDİ
Virüs genç hanımı yakaladıktan sonra, eşini, ailesini, komşularını da tehdit etmeye başladı. Öncelikle eşi boğazda gıcık, sırt ağrısı gibi belirtiler hissetti. Zaten doktorlar, eşlerden biri pozitif çıkınca diğerini de pozitif kabul ediyor. Şimdi ikisi de karantinada. Devlet evlerine iki görevli göndererek karantinada olduklarını, dışarı çıkarlarsa 3 bin lira ceza ödeyeceklerine dair kağıt imzalattı. Yapılan sadece bu... Dışarıya çıkamadıkları için aç kalırlarsa ne yapacaklar, ilaç ihtiyaçları olursa ne yapacaklarına dair hiçbir bilgi yok.
Genç hanım haftalardır dışarı çıkamayan 65 yaş üzeri babası ve ailesini kapıdan ziyaret ediyordu. Şimdi baba, anne ve anneanne inip çıkan ateşten sırt ağrılarından şikayetçi. “Kapının kolundan bile bulaşmış olabilir” diyorlar. Hiç kimseyle görüşmemesine rağmen oturduğu apartmanda rahatsızlığı duyan diğer daire sakinleri de sıkıntılı. Merdivenlerden ya da evlere servis yapan apartman görevlisi aracılığıyla, “Acaba bize de bulaşmış mıdır?” endişesi taşıyorlar. Eğer eczaneye, markete gittilerse riske giren insan sayısını 1 kişi 5 kişiye bulaştırıyor hesabıyla artık siz yapın...
BEKLEMEYE GEREK YOK
Üç ay süreyle işten atma yasaklandı, ama bence bu karar çok önce alınmalıydı. İşin ciddiyetini algılayamayan yöneticiler yüzünden “işsiz kalacağım” endişesi kim bilir kaç bin kişiyi virüsün pençesine düşürdü. Her karar için Ankara’yı beklemeye gerek yok. Patronlar, yöneticiler bu ortamda beraber çalıştıkları insanların sağlığından birinci derecede sorumlu. Eğer bu ortamda çalışanlarını koruyamazlarsa bir süre sonra işyerlerinde çalıştıracak insan bulmakta zorlanırlar.
İzmir’in kırmızıları yaşlı
İZMİR’in salgın haritasında kırmızılar en fazla Karabağlar, Güzelyalı, Göztepe, İnönü Caddesi, Eskiizmir Caddesi, Bozyaka, Hatay ve Üçkuyular bölgesinde yoğunlaşıyor. Buralarda hem vaka, hem de ölüm sayısı yüksek. Karşıyaka, Mavişehir, Çiğli ve Menemen’de de vakalar yüksek. Gaziemir, Aktepe ve Buca’da ise yoğun nüfusa rağmen sayı daha az. Bornova ve Bayraklı’da daha seyrek ve ölümler az...
Vaka ve ölümün yüksek olduğu Güzelyalı, Göztepe, Hatay gibi yerler emekli ve yaşlı nüfusun yoğun olduğu semtler. Bornova, Buca ise öğrenci ve genç ailelerin yoğun olduğu semtler. Kanımca vakaların semtlere göre dağılımında yaşın rolü büyük.
Paylaş