Paylaş
GEÇEN hafta izlediğim gıda kongresinde daha önce adını çok duyduğum dünya çapında bir enerji uzmanı Mehmet Öğütçü’yle tanıştım. OECD, Avrupa Birliği Enerji Komisyonu gibi pek çok uluslararası kurumda danışmanlık yapmış olan Öğütçü halen Londra’da yaşıyor. Global Resources Corporation ve Kuzey Irak’ın en büyük petrol üreticisi General Energy’nin yönetim kurulu üyesi. Yarı İzmirli de sayılır Mehmet Öğütçü. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Çeşme’de evi var.
Gıda kongresinde enerji uzmanının ne işi var diye soranlar olabilir. Gıda, enerji ve su insanlık için vazgeçilmez, birbiriyle yakından bağlantılı üç kaynak. Basit bir örnek verecek olursak, enerji üretim için yapılacak barajlarla tarım alanlarının sularının kesilmesi, gıda üretiminde aksamalara ve açlığa neden olabilir.
Su savaşları çıkabilir
Tüm senaryolarda 2040’a kadar “su savaşları” tehlikesinden söz edildiğini söyleyen Öğütçü, “Yapılan hesaplara göre 2040’a doğru dünyada su arzı ile talep arasında yüzde 40 fark olacak. Kaynaklar azalınca savaşlar başlıyor. Arap Baharı gıda sübvansiyonlarının kalkması üzerine başlamıştı. 2050’ye kadar dünya nüfusunun 9.5 milyarı bulması bekleniyor. Hindistan’daki Ganj, Mısır’daki Nil, bizdeki Fırat ve Dicle, Çin’deki Sarı Irmak, ABD’deki Colorado nehirleri savaş nedeni olabilir” diyor.
Ortadoğu’da dünya nüfusunun yüzde 4.5’ini oluşturan Arap dünyasının 250 milyon nüfusu olduğunu ama dünya su kaynaklarının sadece yüzde 0.85’ine sahip olduklarını söyleyen Mehmet Öğütçü, “Dünyadaki petrol ve doğalgazın yarısı orada ama su ve gıda yok” diyerek gelecekte bölgeyi bekleyen tehlikelere işaret ediyor. Bu arada Türkiye’de akarsular üzerine kurulan 3-5 megawatlık küçük hidroelektrik santrallerle ekolojik dengenin bozulmasını eleştiriyor.
Dünya bloklara bölünecek
Küreselleşmenin ciddi bir darbe aldığını belirten, “Sınırlar kalkacak, herkes ticaret yapacak hayalleri bitti” diyen Öğütçü, şimdi dünyada ekonomik milliyetçilik devrinin başlayıp ticari korumacılığın hız kazanacağını söylüyor. Çin’in yükselişini yıllar önce ilk gören isimlerden biri olan Mehmet Öğütçü, sohbetimizde yeni dünya düzeni ve Türkiye’nin geleceğiyle ilgili de şöyle çarpıcı saptamalarda bulundu:
“Önümüzdeki dönemde dünyada artan ölçüde içe kapanma ve bloklaşma dönemi başlayacak. ABD ve çevresi bir blok, Avrupa Birliği bir blok olurken, Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya ile yeni bir blok oluşturup diğerlerini de yanına çekmeye çalışıyor. Çin zaten kendisi bir blok. Japonya ve çevresinde APEC bloğu var. Bu arada ABD ile AB arasında Türkiye’nin dışarıda bırakıldığı serbest ticaret anlaşması yapılıyor.
Türkiye bugüne kadar Çin’le de çalışırım, Amerika’yla da diyerek bloklara ait olmama eğiliminde oldu. Uluslararası düzen iyi okunursa doğru bir politika olduğu kabul edilse bile uygulaması çok zor bir sistem. Ben burada tek başıma her şey yaparım demek kolay değil. Çünkü tarife dışı engeller var. Avrupa gönderdiğin domateste bir şey buldum dediği anda kapılar kapanır.
Dünyadaki en büyük ticaret bloğu şu anda Avrupa Birliği. En yüksek değeri olan Birlik de burası. Sattığınız mala büyük para ödüyor. Başka yerlere de satılır ama o değeri bulamazsanız. O nedenle Türkiye için en doğru blok Avrupa Birliği.”
Paylaş