Paylaş
MARİNALAR yapıldıkları yere yeni bir hayat getiriyor. Bunun için Çeşme’ye bakmak yeterli. Birkaç yıl öncesinin Çeşme’si ile bugün arasında büyük fark var. Birbirinden göz alıcı tekneleri, marina çevresindeki restoran, bar, butik mağazalarıyla yepyeni bir dünya kurulan Çeşme, St. Tropez’e, Monaco’ya rakip oldu. Bodrum zaten yeni St. Tropez olmuştu şimdi aynı dalgaya Çeşme de bindi, yükseldikçe yükseliyor.
Marinaya demirleyen turistin yabancısı bol döviz, yerlisi TL bırakır. Tekne turistleri, yabancı ülkelerden ucuz turlarla gelip, her şey dahil otellerde hiç dışarı çıkmadan havuz başında bedava bira içip, sonra da çekip giden turistlere benzemez.
Türkiye marinacılıkla yeni yeni tanışıyor. Toplam 43 marinada 17 bin 500 yat bağlama kapasitesi bulunuyor. Ege’de karada ve denizde toplam 2 bin 700 yat kapasitesi var.
Merak edip araştırdım; Çeşme Marina’nın 400, Port Alaçatı Marina’nın 150, Levent Marina’nın 70, Altınyunus Marina’nın 180, Seferihisar Teos Marina’nın 440, Kuşadası Marina’nın 350, D–Marin Didim’in 580, Port Bodrum Yalı Kavak’ın 336, D-Marin Turgutreis’in 550, Milta Bodrum Marina’nın 450, Netsel Marmaris Marina’nın 720, Martı Marina’nın 350, Marmaris Albatros Marina’nın 150, Marmaris Yat Marina’nın 650, Ayvalık Marina’nın 200 adet denizde yat bağlama kapasitesi bulunuyor.
Ege’ye 2030’a kadar 12 bin tekne geleceğini tahmin eden Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, 20 yeni marina daha yapılması gerektiğini söylüyor. Öztürk haklı. Akdeniz’deki yat pastasının tadını alan ülkeler kapasitelerini çoktan yüz binlere ulaştırmışlar. İspanya’nın 107 bin, İtalya’nın 128 bin, Fransa’nın 227 bin yat bağlama kapasitesi var. Pastadaki dilimini büyütmek isteyen İtalya kapasiteyi 2014’e kadar 200 bine çıkaracak, Hırvatistan’ın kapasitesi 10 yıla kadar 31 bine ulaşacak.
Fazla söze gerek var mı?
“Yöneticilerimiz uyuyor muydu?”
YILLARDIR ulaşımda Körfez’in daha yoğun kullanılması gerektiğini yazmaktan ellerimiz yoruldu. Geçtiğimiz günlerde İZDENİZ’in yaptığı bir açıklama “Nihayet” dedirtti. İzmir’de yoğun saatlerde ek seferlerin konulması ve yolcunun az olduğu saatlerde indirimli biletler sayesinde deniz ulaşımını tercih eden yolcu sayısı yüzde 10 artmış. Bu yılın ilk 6 ayında 628 bin kişi daha 8 iskele arasında yapılan seferlerde ulaşımda denizi kullananlar arasına katılmış.
İndirimli biletin yararı olmuş mudur bilemem ama, gemi bekleme sürelerini kısaltan ek seferlerin yolcu sayısını artırdığından eminim. Kendi payıma Üçkuyular-Bostanlı feribotunu çok sık kullanan biri olarak, yaz-kış bu hattı kullanan yolcu sayısındaki artışı hiçbir istatistiki bilgiye dayanmadan çıplak gözle bile görebiliyorum.
Geminin güvertesinde püfür püfür etrafı seyrederek gitmek varken, kent trafiğinde dur-kalk stresi yaşayıp, otoyol ve çevre yollarda sağdan soldan gelen araçlar arasında cambazlık yaparak araç kullanmayı kimsenin tercih edeceğini sanmıyorum. Sefer sayıları, yoğunluğun az olduğu zamanlarda bile saat başı değil düzenli olarak daha kısa aralıklarla yapılsın, yolcu sayısının katlanarak artacağından eminim.
Hele bir de ilkinin aralık ayında geleceği söylenen ve 2014 boyunca sayıları giderek artacak olan yeni gemiler kuğu gibi iç ve dış Körfez’de süzülmeye başlasın o zaman İzmirlilerin, “Yöneticilerimiz bugüne kadar uyuyor muydu?” diyeceklerinden şüphem yok.
Paylaş