‘Çapulcu Festivali’ yapalım
GEZİ Parkı, Türkiye’nin demokrasi tarihinde dozerlerle bile yıkılamayacak bir anıt olarak kalacak. Kendini bu ülkede dışlanmış hissedenler için hiç beklemedikleri bir anda umut olan Gezi Parkı, zincirlerle çevrilip insanlar giremese, hatta Topçu Kışlası’na bile dönüşse, özgürlüğün, gerçek anlamda demokrasinin simgesi olarak zihinlere kazındı.
Ortaokul yıllarından beri tanıştığımız, neredeyse yarım asırlık arkadaşım Erhan Uzunoğlu’yla sohbet ederken güzel bir öneride bulundu. Türk demokrasisi için bu kadar önem taşıyan bu olayı unutmamak için “Her yıl mayıs ayında Gündoğdu’da ‘Çapulcu Festivali’ yapalım. Müzik, tiyatro, tartışma forumları ve çeşitli aktivitelerle tam bir gençlik festivali olsun” dedi.
Fikir benim çok hoşuma gitti. Festival için hemen iki yarışma önerisinde bulunabilirim. Birincisi, “En Yaratıcı Çapulcu Sloganları Yarışması.” Aynı bugün olduğu gibi renkli kartonlara yazılıp duvarlara asılsın. Katılımcılar günün koşullarına uygun en çarpıcı slogan ve esprileri yaratsın. Eminim birinci gelenleri medya ve reklam kuruluşları paylaşamayacaktır.
İkinci önerim ise “Duran Adam Yarışması.” Sadece en uzun kalınacak süre değil, yarışmaya katılacakların kostüm ve tasarımlarından da mükemmel eserler yaratılacağına eminim. Herhalde kentin yöneticileri böyle önerileri büyük bir ciddiyetle inceleyecektir.
Unutulmayanlar listesi
GÜNDEMİN hızlı akışı içinde bazılarını izleyememişim, meğer Gezi Parkı için ne kadar çok beste ve düzenleme yapılmış. Bir arkadaşım hepsini toplu olarak gönderince farkına vardım. Vietnam Savaşı’nın sonunu getiren ABD’nin ünlü Woodstock Festivali’nden bile renkli görüntüler var Gezi Parkı’nda, Gündoğdu’da yapılan çekimlerde.
Ama benim favorim daha ilk günden olayların ruhunu yakalayıp Duman’ın Eyvallah’ı. Gitarın solosu bile içtenliğiyle insanın içindeki bütün duyguları açığa çıkarıyor. Barikatların üzerinde elde tencere tavayla söylenen Dağılın Lan, Çarşı Grubu’nun Oley Marşı, Boğaziçi Üniversitesi Korosu’nun müthiş bir performansla söyledikleri şimdiden unutulmayanlar listesine girdi bile. You Tube’da hepsi var. Tavsiye ederim izleyin.
EXPO ruhu bitiyor mu?
EXPO ticari kaygısı olmayan dünya fuarı olarak tanımlanır. İnsanlığın gelişimine katkıda bulunacak ürün ve projelerin tanıtımının yanı sıra fuarın açık kaldığı altı ay boyunca da yüzlerce konferans düzenlenir. Dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamları örneğin tema sağlık ise binlerce tebliğ sunup son gelişmeleri ve gelecekte olacakları anlatırlar.
Ticari fuarlar değildirler ama EXPO’lar düzenlendikleri şehirlerin hızlı gelişimine katkıda bulunur, dünya markası olma süreçlerini hızlandırırlar.
Ancak son dönemlerde Dubai’nin büyük paralar dökerek EXPO yarışında öne çıkma çabalarına dikkat çekiliyor. Londra’nın bu yarışta Dubai’yi destekleyeceği biliniyor. Son olarak Fransızların da Dubai Metrosu’nu yapma işini üstlendikleri, karşılığında oylarının bu
Arap Emirliği’nden yana olacağı bilgisi var. Tayland’ın zaten Dubai lehine yarıştan çekildiğini biliyoruz.
EXPO 2020 Yürütme Kurulu Üyesi Muzaffer Tunçağ, işin giderek ticarileşmesinden duyduğu kaygıyı dile getirip haklı olarak, “EXPO ruhu kayboluyor mu?” diye soruyor.
