YOUTUBE YASAĞI SÜRECEK
Twitter'ın açılmasıyla birlikte elbette şimdi YouTube'u bekliyoruz. Ancak YouTube'un Twitter'da olduğu gibi pek kolay açılmayacağı ortada. Önce kararı veren Türkiye Barolar Birliği’nin itirazını kabul eden Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi, AYM’nin Twitter kararının bağlayıcı olduğunu göz önüne alarak, YouTube’la ilgili “Tüm yayına erişim engellemesine” ilişkin kararını “İfade özgürlüğüne ağır müdahale” diyerek kaldırdı; ancak Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı, suça konu içeriklerin kaldırılmadığı gerekçesiyle YouTube yasağını kaldıran karara itiraz etti ve yasağa 'devam' dedi. Zira söz konusu link'lerin kaldırılması talebinin Türkiye'den YouTube'a iletilmesine rağmen link'lerin kaldırılmaması sonucu yasağın devamı isteniyor.
TÜRKİYE'DE DNS'LER 'ZEHİRLENİYOR'
DNS hijacking veya DNS zehirleme olaylarından sonra artık farklı DNS'ler kullanmak da pek makul görünmüyor.
DNS zehirleme veya DNS hijacking yöntemleri kullanıcıların kişisel bilgisayarlarında kullandıkları bazı halka açık DNS (Alan adı Çözümleme) sunucuları, bazı adresleri kendi DNS sunucularına yönlendirmesi şeklinde açıklanabilir. DNS girmek istediğiniz web sitesinin IP adresini bilgisayarınızın tanımasını sağlayan bir teknoloji. Yanlış IP yönlendirilmesi ile siz girmek istediğiniz siteye girdiğinizi sanıyor fakat görüntü kopyasına girebiliyorsunuz. Hacker'lar bu yöntemi sahte banka siteleri ile sizi kandırabilmek için çok sık kullanabiliyor.
Google da bunun farkında olacak ki geçtiğimiz günlerde şirketin yazılım mühendisi Steven Carstensen, ‘zehirleme’ yöntemiyle Türkiye’deki internet servis sağlayıcıları şirketlerinin Google DNS kimliği altında gizlendiklerini öne sürdü.
ŞİMDİLİK EN İYİ ÇÖZÜM VPN UYGULAMALARI
O nedenle siz iyisi mi VPN kullanın veya halihazırda kullanıyorsanız kullanmaya devam edin. Bunun için yazılım önermeyeceğim; zira bu sayfalar başta olmak üzere pek çok haber sitesinde sıkça birkaç ismi görüyorsunuz. Karar tamamen size kalmış. Zaten pratikte yaptıkları şey de aynı. Sadece VPN yazılımı tercihi yaparken Google'dan rastgele program indirmemeniz ve üzerinde biraz ufak araştırma yapmanız yerinde olur.
YOUTUBE YASAĞINI KİMSE HİSSETMEDİ
Twitter halen yasaklı olduğu için kullanıcıların pek çoğu yasağı aşmanın yolunu çoktan buldu bile. Üzerine bir de YouTube yasağı gelince de elbette pek çok kişi yasağın geldiğinden haberi bile olmadı; zira yasak delen uygulamalar halihazırda açık olduğundan kullanıcılar aynı şekilde yasağı hissetmeden YouTube'a girmeye devam etti.
TWITTER TÜRK'E YURTDIŞINDA DA YASAK
Geçtiğimiz günlerde bir iş gezisi dolayısıyla Londra'ya gittim. Twitter'ın yasak olmadığı ülkede ilk yaptığım şey tahmin edeceğiniz üzere özgürce Twitter'a girmek oldu. Ancak ilginçtir ki Twitter'a girmeyi başaramadım. Her siteye girebilen ben iş Twitter'a geldiğinde çaresizdim. Aynı sorunu diğer gazeteci arkadaşlarımın da yaşamasıyla birlikte bir WiFi noktası bulup o şekilde Twitter'a girmeye çalıştım ve girebildim de. Tüm sorun roaming yapmama rağmen hattımı kullanarak Twitter'a girmeye çalışmamdı.
Türkiye'ye döndükten sonra operatör yetkililerini tek tek aradım. Olayı aynen şu şekilde özetlediler, noktasına virgülüne dokunmadan paylaşıyorum;
"Türkiye içinde tüm operatör aboneleri yurtdışına çıktıklarında hangi ülkeye gitmiş olurlarsa olsunlar data trafikleri Türkiye'ye iletilir ve Türkiye üzerinden çıkış yapar. Müşteriler hizmet alınan operatörün bağlı bulunduğu yerel yasa ve yönetmelikler ile bunların devamında gelen kısıtlamalara tabidir."
Anlayacağınız SIM kartınız yerli olduktan sonra siz nereye giderseniz gidin, yani dünyanın öbür ucuna da gitseniz Twitter yasağını (dolayısıyla YouTube yasağını da) beraberinizde getiriyorsunuz. Çözüm ise aynı: VPN uygulamaları veya bir WiFi noktası...
Twitter’ı önce mahkeme kararlarıyla askıya alan ve Türkiye sınırları içinde erişimini engelleyen TİB, elbette alternatif yollara dokunmadığından kullanıcılar aynı hızda ve hatta yasaklı olmadığı günlerden bile fazla tweet atar oldu. Bunda hem Twitter yasağına olan öfke etkili oldu hem de Twitter’a ilgi duymayan ve az kullanan kullanıcıların da site bir anda ilgisini çekiverdi.
DEVLETİN EN ÜST MAKAMI BİLE YASAĞI DELDİ
İşin komik yanı ise devletçe yasaklanan bir siteyi başta yeni internet yasasını bizzat onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere pek çok siyasinin tweet atmayı sürdürmesi oldu. Yani yasak sözde kalmıştı, kimsenin yasağı taktığı yoktu.
TWITTER'IN KURUCUSU MAĞDUR TÜRK VATANDAŞIN YANINDA
Ancak yasak kararı elbette Türkiye’nin sesini tüm dünyaya duyurmaya yetti. Düşünün ki Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey bile Türkçe ‘Avea ve Vodafone'dan 2444'e, Turkcell'den 2555'e START mesajı göndererek SMS üzerinden Twitter kullanmaya başlayabilirsiniz.’ ve ‘Twitter'ı hayati bir iletişim aracı olarak gören Türkiye'deki kullanıcılarımızın yanındayız. Bir an önce erişimin sağlanacağını umuyoruz.’ Mesajlarını retweet etmekten geri durmadı.
Ancak söz konusu fotoğrafın aslında Samsung'un bir reklamı olduğu ve DeGeneres'in spontane gelişen bir fotoğraf izlenimi verse de aslında Samsung'un Galaxy Note 3 telefonu için bir reklam selfie'si çektiği çok geçmeden ortaya çıktı. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler; ancak böylesine ünlüler geçidinin olduğu dev gecede Samsung bu ince ayrıntıyı iyi düşünmüşe benziyor. Zira söz konusu fotoğraf sosyal medyada da milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı.
Türkiye'de pek çok kişi bu fotoğraf sayesinde selfie kelimesini öğrendi. Evet, bunda bir gariplik yok; çünkü selfie Türkiye'de yeni bir kavram ve bir Türkçe karşılığı yok. Oysa yurtdışında bu kavram uzun süredir varlığını sürdürüyor. Basitçe kişinin kendi eliyle fotoğrafını çekmesi esasına dayanan selfie çılgınlığı DeGeneres'in çektiği toplu selfie fotoğrafıyla daha da arttı. Kullanıcılar hem söz konusu fotoğraf üzerine kendi selfie fotoğrafını eklerken, diğer yandan arkadaşlarıyla birlikte selfie pozu verip Instagram ve Facebook gibi platformlarda paylaşmaya başladı.
Selfie çılgınlığı öyle bir raddeye ulaştı ki kullanıcılar artık Twitter üzerinden hashtag açarak #selfieOlympics adı altında selfie olimpiyatları düzenleyip en farklı selfie fotoğrafını Twitter'da paylaşır oldu.
Elbette bu da bir süreç... Ancak yazımın başında da değindiğim üzere selfie kavramı biz isim bulmamışken de hayatımızdaydı; ancak moda hale gelince haliyle kullanıcılar da el ve ayak fotoğraflarını çekmeyi bırakıp selfie fotoğraflarını daha çok paylaşmaya başladı.
Örneğin Barcelona'nın geçen akşam Real Valladolid deplasmanında aldığı 1-0'lık yenilginin ardından kalecisi Valdes'in selfie basın toplantısı da görülmeye değerdi. Soyunma odasında kendi çektiği video ile basın toplantısı düzenleyen Valdes, görüntüsünü You Tube'da yayınladı. Valdes yaptığı açıklamada, “Liderliği almak istiyorduk ancak hayalkırıklığına uğradık. Bu yüzden oldukça üzgünüz. Kötü bir sonuç aldık. Şimdi Manchester City maçına odaklanmalıyız” ifadeleriyle Barçalı taraftarlardan özür diledi.
Gördüğünüz üzere selfie artık hayatımızın her alanına sıçramaya başladı. Bakalım bu çılgınlığı daha nerelerde ne şekillerde göreceğiz? Bekleyip görelim...
Ancak fuarın asıl beklenen telefonu hiç şüphesiz Samsung'un Galaxy S5 telefonuydu. Hakkında bu sayfalarda sayısız haber yaptık; cihazın iskeleti şöyle olacak, şirkete yakın kaynaklar ekranı bu kadar büyüklükte olacak yorumları yapıyor dedik. Sonuçta kimisi doğru çıktı, kimisi de epey yanıldı. Peki Samsung gerçekten Galaxy S5 ile fark yaratmayı başarabildi mi?
Kısmen evet... Peki neydi cihazın özellikleri?
5.1” Full HD Super AMOLED ekran (1920 x 1080 ekran çözünürlüğü)
142.0 x 72.5 x 8.1mm ebatlarında ve 145 gram ağırlığında
LTE Cat.4 (150/50Mbps)
2.5GHz 4 Çekirdekli işlemci
Android 4.4.2 (Kitkat)
Şu sıralar Türkiye dahil dünyanın pek çok yerinde akıllı telefonlarda bağımlılık yaratan bir oyun gündemi meşgul ediyor. Evet… Flappy Bird’den söz ediyoruz. 5 ay gibi bir sürede 50 milyondan fazla kez indirilen oyun hem tablet hem de telefonlarda fırtına gibi esiyor. Üstelik Flappy Bird size yüksek çözünürlüklü grafikler de veya çok akıl dolu bir oynanış veya senaryo da sunmuyor. Yapmanız gereken tek şey 8 bit grafik kalitesinde hazırlanan bir oyunda kuşunuzun kanatlarını çırpa çırpa borulara çarpmadan ilerleyebilmek. Hepsi bu… Kulağa ‘amma da basit ve kolay bir oyun’ gibi geliyor olabilir; ancak Flappy Bird çılgınlığı öyle bir noktaya ulaştı ki insanlar saç baş yolar hale geldi. Zira oyun çok ama çok zor. Oyunun Android ve iOS mağazasında pek çok kullanıcı küfürlerle dolu yorumlarda bulunurken, kullanıcılar buna rağmen oyunu bırakmayı tercih etmiyor.
OYUN NEFRETİ SQUISHY BIRD’U YARATTI
Flappy Bird nefreti öyle bir hal aldı ki bu kuşları yok etmek için geliştirilen Squishy Bird portalı açıldı. Siteye giren kullanıcılar bu kez nefret ettikleri boruları kullanarak kuşları tek tek ezebiliyor.
GÜNDE 50 BİN DOLAR KAZANIYOR
LG’DEN ESNEK EKRANLI TELEFON
LG esnek ekranlı telefonu G Flex ile sahnedeydi. Samsung’un Galaxy Round model telefonundan farklı olarak bu cihaz gerçekten esneyebiliyor. Düz bir zeminde cihazın ekranına baskı uyguladığınızda ufak da olsa bu esneme payını görebiliyorsunuz. 177 gram ağırlığında olan cihazın 6 inç’lik dev bir ekranı var.
INTEL’DEN ŞARJ ÇANAĞI
Fuarda en büyük çıkışı ise şüphesiz Intel yaptı. En gözde ürünü ise telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarları bile şarj edebilen şarj çanağı teknolojisiydi. Smartbowl ismini taşıyan bu teknoloji şimdilik Intel’in akıllı kulaklıklarını şarj edebiliyor ancak şirket uzun vadede diğer elektronik cihazların da destekleneceğinin altını çiziyor.
Son olarak kullanıcıların arkadaşı kılığına giren dolandırıcılar, artık daha az şüphe çekecek şekilde hareket ediyor. Bu tip bir dolandırıcıyla baş başa kalan gazetemiz bünyesinde çalışan bir editör arkadaşımız olayı şöyle anlatıyor: “Facebook sayfamda bir konuşma penceresi açıldı. Karşıdaki kişi, uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımdı ve hal hatır soruyordu. Her zamanki doğallığımla yanıt verdim ve ben de ona nasıl olduğunu sordum. Bir firma için hediye bileti dağıttığını söyledi ve telefon hattımın faturalı olup olmadığını sordu. Daha sonra da telefonumdan g50 yazıp 7979'a mesaj göndermemi söyledi. O sırada durumdan şüphelendim ve internette yaptığım kısa bir aramadan sonra bunun bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu fark ettim. En kısa sürede arkadaşıma ulaşmaya çalıştım."
Dolandırıcılar herhangi bir kullanıcının hesabını ele geçirdikten sonra arkadaş listesinde bu gibi taleplerde bulunuyor. Ancak elbette arkadaş listesinde kimlerle uzun zamandır görüşülmediğini dolandırıcı anlayamadığından farkında olmadan şüpheleri üzerine çekmeyi başarıyor.
Facebook hesaplarını çalmak bugün için o kadar da zor bir eylem değil; o nedenle uzun zamandır görüştüğünüz bir arkadaşınız olsun veya olmasın, bu tip taleplerde bulunanlarla mutlaka sesli olarak görüşmelisiniz. Çünkü karşınızdakinin gerçekten arkadaşınız olup olmadığını bugünün sanal dünyasında anlamak her zaman mümkün değil.
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ