Ne kadar bekleyeceğiz

Selim Akçin
Haberin Devamı

Körfez'de savaş çıktığında ben Mısır'daydım. Pharomina Tours'un Mısır'ın turizm güzelliklerini tanıtmak amacıyla düzenlediği bu gezide biz iki ülke halkları arasındaki dostluğun önemini hissederken malum CNN'den savaşı öğrendik. Hemen burada Mısır'la ilgili bir gözlemimi belirtmek zorundayım. Onların hiçbir TV kanalı, savaştan bahsetmedi. Oysa ertesi gün ülkemize döndüğümüzde bütün kanalların anında canlı yayına geçtiğini ve sabaha kadar sürdürdüklerini öğrendik. Sonra kendi gözlerimizle de ana haber bültenlerinin çabalarını, Ali Kırca'nın savaşın çıkma nedenlerini ele aldığı ‘‘Siyaset Meydanı’’nı, Ahmet Hakan Coşkun'un perde arkasını irdelediği ‘‘Haber Saati’’ni, Kanal D'nin Bağdat'ta kurduğu üstten yaptığı yayınları, Hakan Aygün'ün sabaha kadar süren canlı yayınlarını izledik.

Yani bu füze savaşıyla ilgili gerekli bütün görüntüler odamıza kadar gelmişti. Ama bu savaştan ne öğrendiğimizi soran olursa yanıtı şunlar olabilir herhalde: Bir, harekatın kodunun Çöl Tilkisi olduğunu. İki, ekranı kaplayan yeşil manzarayı. Üç, bu manzaradan uçuşan füzeleri. Dört, Peter Arnett'ın yerine alımlı Amanpor'un geçtiğini. Altı, simultane çevirilerin kötülüğünü. Peki günümüzden yüzyıllar önce, bırakın uydu araçlarından naklen yayını, elektriğin bile olmadığı dönemde geçen Mercidabık Savaşı hakkında ne biliyoruz. Emin olun Amerika'nın şu anda Irak'ı bombalamasından çok daha fazla şey. Hiç değilse savaşın en acı yanı olan kaç insanın öldüğünden haberdarız. Bir haftadır süren görüntü bombardımanına rağmen ben hiçbir kanaldan toplam kaç Iraklı'nın öldüğünü öğrenemedim. Kimse bu rakamı vermedi demiyorum. Söylenenlere göre diye başlayan bazı rakamlar telaffuz edildi elbette. Ama bütün o görüntüler yüzünden bu rakamların hiçbir hafızaya yerleşmediğini düşünüyorum.

Bundan sonra savaşın gerçek bedellerini öğrenmek için bekleyeceğiz. Belki bir yıl, belki beş yıl, belki elli yıl.



Yazarın Tüm Yazıları