‘Kasetten canlı’

Selim AKÇİN

Mesleğe yeni başlamış televizyonculara şeflerinin ilk öğrettikleri şey ‘‘Aklından çıkarma, televizyon görüntü demektir’’ özdeyişidir herhalde. Bu özdeyiş lafını manidar bir anlamda kullandığımı sanmayın. Mesela Çakıcı'nın yakalanmasını örnek verelim. Hafızamızda elleri kelepçeli, sol alt köşede de iri puntolarla İHA yazılı görüntüler kalmadı mı? Eğer o görüntüler olmasaydı Çakıcı'nın bir portre resmiyle yetinecektik.

Ama şu günlerde aslı yerine sanalıyla yetindiğimiz de çok oluyor. İşte iki örnek. Biri Star'da diğeri Kanal 6'da.

23 Aralık akşamı Star Haber, Gazi Üniversitesi'nde yaşanan olayları veriyor. Üniversitede oruç yüzünden öğrenciler, taşlı sopalı kavga etmişler. Ben bu görüntüleri bir yerden hatırlıyorum derken birlikte haberleri izlediğim arkadaşım, ‘‘Burası Gazi değil ODTÜ’’ dedi.

Kanal 6'daki haber ise Diyarbakır'da halka dağıtılan erzaklarla ilgili. Bir lokma ekmek için birbirini ezen insanların dramı veriliyor. Spiker, ‘‘Bu yıl da Diyarbakır'da yardım rezaleti yaşandı’’ diyor. Demesine diyor da ekrana gelen görüntüler geçen yıla ait.

Şimdi televizyon şefleri bir an önce televizyon demek görüntü demektir özdeyişini özdeyiş olmaktan çıkarıp gerçek haline getirmeli. Hem de bu görüntülerin sahici olmasına dikkat ederek. Arşivden görüntü, güncelden de metinle haberler bir yere varamaz. İstisnai birkaç durum dışında tabi ki. Ama herşeyi abartan bizimkiler, bu görüntü işinin de suyunu çıkardılar. Nasıl olsa kimse bu görüntü doğru mu yanlış mı diye hesap sormadığı için ellerindeki malı önümüze dayıyorlar.

Eğer bahsettiğim istisnalar söz konusu ise hiç değilse ekranın bir köşesine ‘‘arşiv’’ ibaresini eklesinler. ‘‘Kasetten canlı’’ gibi uydurma bir şeyi yazmaya üşenmeyenler bunu gözardı etmezler herhalde.