Paylaş
En son Florida’da gerçekleşen saldırıda 17 çocuk öldürüldü. Saldırgan da psikolojik sorunlarından dolayı daha önce okuldan atılan başka bir genç. Ne oluyor? Neden oluyor?
GÜNDE 30 CAN
Amerika’da her 100 kişiye düşen bireysel silah sayısı 101! Yani nüfustan çok silah var. Diğer gelişmiş ülkelerde bu oranın yarısı bile yok. Kanada, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde de oran yüksek ama her 100 kişiye ancak 30 silah düşüyor. Aynı araştırmaya göre Türkiye’deki oran ise her 100 kişiye 12 silah.
Pek çok araştırmaya göre nüfusun neredeyse yarısının evinde bir silahı var ama yüzde 70’i en az bir kere silah kullanmış bir ülkeden söz ediyoruz. Silah sahibi olmayanların dahi yarısı eline bir silah alıp atış yapmış durumda. Silah sahibi olanların üçte ikisinin evinde birden çok silahı var. Geri kalanların evinde ise 3 ya da daha çok silah var. Özetle ülke ağzına kadar silahlanmış durumda.
Amerika’da silahlı ölüm oranı İngiltere’nin 30 katı. En son verilere göre günde 30 kişi silahlı bir saldırı sonucu hayatını yitiriyor. Her gün 30 kişi! Ve ortalama olarak her iki ayda bir çift haneli toplu ölümlerle sonuçlanan saldırılar gerçekleşiyor. Bunun temel nedeni silaha ulaşmanın önünde hiçbir engelin olmaması. Silah satın almak için herhangi bir markete gidip birkaç yüz dolar vermeniz yeterli. Bir laptop parasına makineli tüfek almak ve bir seferde onlarca kişiyi öldürmek mümkün.
Kamuoyu yoklamalarında Amerikalıların neredeyse yüzde 65’i silahlanmaya sınırlama getirilmesini istiyor. Ama siyasetçiler bir türlü bu isteği yerine getiremiyor. Bunun temel sebebi lobi faaliyeti. Zira Amerika’nın en büyük lobisi silah lobisi. O nedenle bu kadar ölüme rağmen silah satın almanın önüne bir engel koymak hâlâ politik olarak imkânsız. Amerikan muhafazakâr sağı için silah sahibi olmak kutsal bir dava. Bir de lobi deyip geçmeyin Amerika’da seçim demek, para demek.
BİZDE HIZLA DEĞİŞİYOR!
Türkiye, Amerika’ya göre henüz ciddi manada silahlanmış bir ülke değil ama bu durum hızla değişiyor. Umut Vakfı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 25 milyon silah var ve her yıl 2 bin kişi silahlı bir çatışma sonucu hayatını kaybediyor. Asıl sıkıntı, var olan silahların çok az bir kısmının kime ait olduğunun biliniyor olması. Zira Türkiye’deki bireysel silahların yalnızca yüzde 15’i ruhsatlı. Ancak bu rakamlar da hızla değişiyor. Örneğin elimizdeki İçişleri Bakanlığı verisine göre 2016’da toplam 308 bin 296 olan ruhsat sayısına 2017’nin ilk çeyreğinde ulaşılmış durumda. Bunlar, dikkat etmemiz gereken veriler.
MOLA NE KADAR DOĞRU?
ÇOCUĞUNUZUN davranışlarını ne kadar disiplin altında tutuyorsunuz? Çocuğunuza ne kadar destek oluyorsunuz? Bu iki soruya verdiğiniz yanıt sizin ebeveynlik stilinizi belirliyor. Kimi disiplini aşırı tutup desteği önemsemiyor. Kimi ise sevgi ve desteği aşırı gösterip disiplini az tutuyor. İdeal olan disiplini de desteği de duruma göre, çocuğun mizacına göre belirlemek. Yani esnek ebeveynlik. Önümüzdeki haftalarda fırsat buldukça bu konuya gireceğim ama bu hafta disipline odaklanacağım. Belki de en popüler disiplin yöntemi olan ‘time out’ yani ‘mola’ üzerinde duracağım.
MOLA NEDİR? Eskiden çocukları disiplin altına almak denince akla ilk gelen yöntem dayak yani fiziksel şiddet idi. Son yıllarda dayağın hayatımızdan çıkmasıyla birlikte fiziksel şiddetin yerini mola tekniği almış görünüyor. Davranışçı psikolog Skinner tarafından ortaya atılan bu teknikte amaç çocuğun yaptığı hoş olmayan bir davranışın bir daha olmasını engellemek. Bunun için de çocuk olumsuz bir davranış sergilediğinde bulunduğu ortamdan uzaklaştırılıp kendisi için pek de hoş olmayan bir ortamda bulunmaya zorlanıyor. Zorunluluk burada anahtar kelime; zira eğer mola çocuğun zaten arzu ettiği bir ortamda geçiyorsa o vakit öğretici olmaktan çıkıyor.
TARTIŞMALI KONU Mola çocuk yetiştirmede çok yaygın kullanılıyor ama bu tartışmalı bir kavram olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Time dergisinin konuyu ‘Mola çocukları yaralıyor’ diye kapağa taşıması boşuna değil. Ancak doğru ve yerinde kullanıldığında çocuk yetiştirmede pozitif bir yeri olabilir. O halde mola iyidir ya da kötüdür demek yerine molanın doğru ve yanlış kullanımı vardır diyebiliriz.
CEZA MI ÖĞRENME Mİ? Mola verirken amaç önemli. Mola salt bir ceza taktiği olarak kullanıldığında çocuk için sonuçları iyi olmayan bir teknik oluyor. Ancak mola eğer bir öğretme, yol gösterme, problem çözme tekniği olarak kullanılıyorsa o vakit faydalı olabiliyor. Aynı şekilde eğer ebeveyn olarak biz kendi stresimizi azaltmak için mola veriyorsak bu durumda yanlış bir şey yapıyoruz demektir. Çünkü amacı dışında ve sıklıkla kullanılan mola tekniği bir süre sonra çocukta kalıcı hasara neden olup onları hem daha öfkeli yapıyor hem de onlara yalnız olduğu ve sevilmediğini hissettiriyor. Özellikle çok erken yaşlarda, çocuğun idrakinin tam yerleşmediği zamanlarda verilen mola faydadan çok zarara, ebeveyn çocuk ilişkisinde tamiri imkânsız hasara yol açabiliyor. Unutmayın, çocukların cezaya değil açıklamaya ihtiyacı var!
2 NOKTA m Neden molaya gönderildiği çocuğa anladığı bir şekilde açıklanmalı. Eğer çocuk niçin molaya gönderildiğini bilmiyorsa yanlış bir şey yapıyorsunuz demektir.
m Çocuk nerede ve hangi süreyle molada olacağını bilmeli. 6 yaşına kadar, yaş kadar mola ondan sonraki yaşlarda da 5-10 dakikayı aşmayan mola vermeyi tavsiye ediyor uzmanlar. Çok uç örneklerde belki bu süreler aşılabilir ama ötesi zararlı. Aklımızdan çıkarmamakta yarar var, amaç çocuğa yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünecek kadar süre vermek.
EN POPÜLER DERS
YALE Üniversitesi’nin en popüler dersi psikolog Laurie Santos tarafından verilen ‘Mutluluk’ dersiymiş. Santos’a göre mutluluk öğrenilebilir bir beceri. Mutlu olmak için yapmanız gereken 5 şey ise şöyle:
1 Sizi mutlu eden şeylerin listesini tutun.
2 Kaliteli uyku düzeni oluşturun.
3 Meditasyon tarzı gündelik hayata mola veren egzersizler yapın.
4 Arkadaş ve ailenize daha çok vakit ayırın.
5 Sosyal medyayı daha az kullanın.
Paylaş