Paylaş
Galatasaray ile ilgilenen herkesin kafasında bir “Burak Yılmaz Sorusu..” var.. Tabii benim de.. Bu soruyu didiklemeye karar vermem ise geçen haftaki Akhisar maçında oldu..
Drogba’nın attığı kafa golüne Burak Bey’in topla ilgisiz bir alanda “çayda çıra oynar gibi..” yaptığı katkıyı seyrederken..
Manzarayı hatırlatayım.. Her iki kolunu acemi bir dövmecinin karalama defterine çeviren Sneijder sağdan korner atmış, Afrika arslanı nam Drogba da dikildiği yerden kafayı çakmıştı..
Tam o sırada Burak Yılmaz’ın da topa vurmak için yerinden havalandığını gördüm..
Önce havada kanat çırpma hareketi gibi bir şey yaptı.. Yavru leylek yuvada uçma talimi için kanat çırpar ya! Öyle bir şeydi..
* * *
Çırpınan kollar havada kalmaya yetmeyince bacaklarını da kullandı.. Bir seksen sekiz boy, dört yöne birden açılmış iki kol, iki bacak..
Yer çekimine en önce gövdenin mabat tabir edilen kısmı teslim oldu.. Futbolumuzun “efsane olmaya aday golcüsü..” kuyruğu kopmuş uçurtma gibi yere çakıldı..
Düşme kursuna gitsen böyle güzel düşemezsin.. Bayıldım.. Zaten Burak Yılmaz’ı bu özelliğinden dolaylı çok seviyorum..
İnsan anatomisine ters gelen, beyin denen organın komutlarıyla gerçekleştirilmesi mümkün olmayan ne kadar hareket varsa maç içinde hepsini yapabiliyor..
HAYATA BAKIŞ
Futbolumuzun Uğur Meleke öncülüğünde kurumsallaşan akademik yorumcuları Burak Bey’in hallerine kafa yora dursun..
“Bir genç adam kazancının çoğunu niye kendine ve çevresine hayrı olmayan lüks arabalara yatırır?” sorusu orta yerde duruyor..
Sosyal statü değiştirmek içinse bir Ferrari bir Bentley gerçek zenginleri ya da elitleri etkilemez..
Mahalle kızları içinse onlar 30 bin dolarlık Honda ile 400 bin Euroluk Ferrari’nin bile farkını anlamazlar.. O zaman bu gayret niye ve kime?
İsteyen istediği kadar kafa yorsun, bu sorunun cevabını dışarıda bulamazlar..
Cevap Burak Bey’in kafasının içindedir.. Onun hayata bakışı saha içindeki duruşunu da belirlemektedir..
Bu Temmuz’da otuz yaşına basacak olan Burak Bey hayata lüks arabalarının dikiz aynasından bakmaktadır..
En az on sene daha futbol oynayacağına ve her senesinde “İki Milyon Euro’dan..” az olmamak kaydıyla transfer parasını alıp eve götüreceğine bütün kalbiyle inanmaktadır..
O yüzden de kazandığı para ile geleceğini garanti etmek yerine İtalya’nın lüks otomobil endüstrisini desteklemeyi tercih etmiştir..
* * *
Önce “Lüks oto tutkusu..” başlıklı haberlerde; 270 bin Euro’ya söz kesilen bir Maserati girişimini okuduk.. 34 BY 017 plakası bile hazırdı..
Lakin parası çıkışmadığı için Maserati’den vaz geçildiği haberi yetişti spor servislerine.. Alınsaydı, ihtimal cepte para kalmadığından Maserati’ye tüp taktıracaktı..
Neyse ki paralar sonradan başka araba için çıkıştı.. 400 bin Euro’ya bir Lamborghini Gallardo LP 550 alındı.. Şişli Belediyesi’nin ambulansları kadar beyaz..
Burak Bey “beyazın asil renk olduğuna” yürekten inanan bir şahıs olduğundan daha sonraki tercihlerinin çoğu beyaz otolar olacaktır..
ARKADAŞ AKLI
Ben haberi yazan medya leşkerlerinin yalancısıyım.. Arkadaş çevresi Burak Bey’in kanına girmiş.. “Usta! Sana artık Bentley yakışır..” demişler..
“Eğer şaşırıp da Mercedes veya BMW neyim alırsan incilerin trafikte dökülür..” diye üstelemiş de olabilirler..
Burak Bey de gitmiş kendine yine ambulans asaletinde beyaz bir Bentley Continental çekmiş.. Onun fiyatını da 400 bin Euro diye duyduk..
Biz daha Bentley’in havasına alışamadık baktık ki Burak Bey tercihini yine değiştirmiş.. Bir milyon iki yüz bin lirayı tıkır tıkır sayıp bir Ferrari 458 İtalia almış..
Eski aracın da fiyatı Türk lirası karşılığı o kadardı.. Fiyat aynı olmasına aynıydı da Bentley’den durduk yere niye vaz geçildi araştırmak lazım..
Galatasaray’ın ilk on sekizde şans bulamayan futbolcularının yalancısıyım..
Güya Burak Bey hafta içi karşıdan dönüyormuş.. Köprü trafiği tabii ki tıkalı.. Burak Bey sol şeritten Bentley’ini aheste beste sürerken arka tamponda bir beyaz Şahin bitivermiş..
Bentley’e “Çekil yoldan ben geçeceğim..” diye selektör yapmış..
Trafik açık olsa anlarım.. Adamın niyeti “Senin Bentley’in beyazsa benim Şahin daha evvelden beyaz..” havası çakmak.. Bir nevi servet düşmanlığı yapmak..
Güzelim Bentley şuursuz bir Şahin sürücüsü tarafından böylece mundar edildiğinden ilk tedbir olarak Ferrari’ye geçiş yapılmış..
* * *
Bir başka tespit.. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde sekiz gol atan Burak Bey’e yurt dışından hiç kısmet çıkmadı.. Normalde böyle bir başarı yakalayan futbolcuyu klüpler paylaşamaz.. Bizimki resmen elde kaldı..
Tahminim o ki Burak Bey’in istatistiklerinden etkilenen alıcıları, onun maç kasetleri seyrettiklerinde şallak mallak oluyorlar..
Ofsayttan bir türlü çıkamayan, topa en garip vücut hareketleri ile hamle eden golcümüz kafalarını karışıyor..
“Burak Bey Sorunsalının..” içinden çıkamayanlardan biri de bizzat hocası Mancini..
Kulağımıza geldiği kadarıyla İtalya’dan şuuru yerinde bir santrfor bakıyormuş.. Bunun meali değirmenin suyu kesildi kesilecek, demektir..
“Çıtçıtım mazi.. Yerleri kazı..” durumuna gelmeden önce Burak Bey bu mesajı almalı, icabını yapmalı..
Paylaş