Paylaş
Olay yaklaşık bir ay önce gerçekleşmiş ama Türkiye, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’in dolandırıldığını önceki gün Sabah gazetesinde yayınlanan Dilek Yaman Demir’in haberinden öğrendi.
Haberi okuyan birçok kişinin “Ekonomi Profesörü de dolandırıcı tuzağına düşer mi” dediğini duyar gibiyim. Hemen söylemeliyim. Ekonomi profesörü de olsa insan insandır. Dolandırıcılar adeta hipnoz yöntemleri uygulayıp, akla gelmeyecek yöntemlerle sizi öyle bir panikletiyor ki hiç ‘bana olmaz’ demeyin. Herkes tuzağa düşebilir. Önemli olan bir ekonomi profesörünün tuzağa düşmesi değil, nasıl düştüğü... Hangi yöntemin kullanıldığı... Geçmişte aynı gazetelerde yazdığımız Seyfettin hocayı uzun zamandır tanırım. Kolay kolay kimse ona kül yutturamaz. Hatta tanıdığım, ikna edilmesi en güç insanlardan biridir. Yıllardır bu köşede benzer dolandırıcılık olaylarını kaleme alıp, vatandaşı uyarmaya çalışırım. Ayrıntıları öğrenmek ve aktarmak için dün ‘merakla’ kendisini aradım.İyi ki de aramışım. Klasik dolandırıcılık yöntemlerinin dışında bizi panikletebilecek yeni bir tuzak ile karşı karşıyayız. Aman dikkat diyorum, ayrıntıları paylaşıyorum.
BİRİNCİ BÖLÜM: BDDK YETKİLİSİ
Seyfettin Hoca geçtiğimiz ay bir telefon alır. Telefondaki ‘sözde’ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) görevlisi bankacılık sisteminde daha önce gerçekleştirilen kredi, havale gibi banka işlemlerinde düzenleme yapıldığını geçmişe yönelik toplam 1321 TL’nin Seyfettin Hoca’ya iade edileceğini söyler. Söz konusu paranın hesaba aktarılması için kimlik doğrulama işlemine geçer. TC kimlik numarası talep eder. Anne kızlık soyadının birkaç harfini sorar. Hoca’nın kimlik doğrulama işlemini başarıyla geçtiğini bildirir ve işleme geçtiğini söyler. Biraz sonra Seyfettin Hoca’nın telefonuna bir mesaj geleceğini belirterek bu mesajdaki kodu kendisiyle paylaşmasını ister. Hakikaten de Hoca’nın telefonuna bir mesaj gelir. Bu sırada Seyfettin Hoca’nın konuşmalarını dinlemekte olan eşi, şüphelenir. Telefonu ister ve kodu paylaşmadan önce karşıdaki kişinin kimliğini ve görevini sorgulamaya başlar. Peşi sıra gelen sorular karşısında telefon birden kapanır.
İKİNCİ BÖLÜM: GÜVENLİK YETKİLİSİ
Seyfettin Hoca ve eşi, bir dolandırıcılık girişimi ile karşı karşıya olduklarını anlarlar. Olayın üzerinden bir dakika bile geçmeden yeni bir telefon gelir. Telefondaki yeni şahıs, Seyfettin Hoca’nın hesabının bulunduğu bankanın güvenlik görevlisi olduğunu söyler.
“Seyfettin Bey, az önce bir dolandırıcılık girişimine maruz kaldınız. Dolandırıcıların yaptığı işlemlerin iptalini sağlayacağız” der. Seyfettin Hoca zaten az önce dolandırıcılık girişiminden emin olduğu için karşısındaki güvenlik görevlisinin aramasından memnun kalmıştır. Güvenlik görevlisi “Ne yazık ki hesabınızdan birkaç işlem yapılmış. Şimdi bu işlemleri iptal etmeye çalışacağız” der. Seyfettin Hoca işlemlerin iptal edileceğine sevinir.
Telefondaki şahıs bir elektrik firmasına Seyfettin Hoca’nın hesabından iki ayrı işlemle yaklaşık 24 bin lira ödeme yapıldığı söyler. Bu iki işlemin iptali için şifre doğrulama işlemine geçer. Önce yaklaşık 19 bin lira için bir şifre yolladığını belirtir. Hoca telefonuna gelen şifreyi paylaşır. Sonra da yaklaşık 5 bin lira için yeni bir şifre yolladığını beyan eder. Hoca bu şifreyi de paylaşır. Yeni bir şifre daha paylaşacağını beyan edince, Seyfettin Hoca şüphelenir. Son şifreyi paylaşmayıp telefonu kapatır.
FİNAL BÖLÜMÜ: BANKA YETKİLİSİ
Seyfettin Gürsel bizzat bankasını arar. Olayı anlatır. Acı gerçekle yüzleşir. Asıl dolandırıcılık ‘sözde’ güvenlik yetkilisi aradığında gerçekleşmiştir. Doğru olan tek şey, Seyfettin Gürsel’in hesabından bir elektrik şirketine yaklaşık 24 bin lira aktarıldığıdır. Muhtemelen bu elektrik şirketinin bir müşterisinin borcu Hoca’dan alınan parayla kapatılmıştır. Burada dolandırıcılar borcun daha düşük bir kısmını ise borçlu kişiden nakit olarak almıştır. Bu aşamadaki ayrıntıları daha sonra öğreneceğiz.
Bankadan iki ayrı işlemle Hoca’nın hesabından para çeken dolandırıcıların gözü de doymamış. Hesaptan 10 bin liralık nakit kredi talebinde de bulunmuşlar. Eğer Hoca son şifreyi paylaşsaydı, o 10 bin lirası da gidecek üstelik bir de bankaya borçlu duruma düşecekti.
KISSADAN HİSSE...
Dolandırıcılar bizden daha hızlı düşünüp ifşa olan yöntemleri hızla değiştiriyorlar. Ancak bir gerçek var ki bütün dolandırıcılık yöntemlerinin temelinde telefonda kimlik doğrulama arkasında kod ya da şifre paylaşma aşamaları yatıyor. Bu köşede defalarca dile getirdim. Lütfen şu ayrıntılara dikkat...
Hiçbir bankacı, müşteri hizmetleri yetkilisi, size hesap, kart, müşteri numaranızı sormaz. Zaten elinde vardır.
Bankacılar vatandaşlık numaranızı sormaz. Soran olursa söylemeyin.
Bankacılık şifreniz size özeldir. Bankanın bilgi tabanında kayıtlıdır. Bankacılar sizden şifrenizi isteyemez, kimseye vermeyin.
Telefonunuza gelen kod ya da şifreyi kimse ile paylaşmayın.
Herhangi bir sebeple dolandırıldığınızı iddia eden olursa 444’lü, 0800’lü vs numaralardan aranmış olsanız bile telefonu kapatıp bizzat bankanızı arayın.
Emniyet güçleri sizi arayıp para istemez kredi kartı ve hesap bilgilerinizi vermeyin.
Paylaş