Paylaş
Onlarca ilimizi etkileyen büyük bir felaket yaşadık. Felaketin yaralarını sarmak için bireylerden kurumlara herkes kaynaklarını seferber etmiş durumda. Bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalar sürüyor. Sizin bu yönde çalışmalarınız var mı ya da olacak mı?
Dayanışma ve yardımlaşmanın öneminin her zamankinden daha fazla arttığı bir dönemdeyiz. Biz de hemen her kurum gibi afet bölgesinde ekonomik ve sosyal hayatın yeniden canlanmasına, bölgenin yeniden kalkınmasına destek olmak için neler yapabiliriz diye düşündük.
Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında yürüttüğümüz mevcut projeleri bölgeye uyarlamak için hızla çalışmalarımıza başladık. İlk etapta, çocukların teknoloji okur-yazarlığını artırmayı hedeflediğimiz “Yarını Kodlayanlar” projesini bölgenin ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden tasarladık ve Habitat Derneği ile birlikte “Yarını Kodlayanlar Sosyal Hayata Destek” adıyla bir alt proje başlattık.
ÖNCELİK DEPREMZEDELERİN
Bu projeyle amacımız, depremden etkilenen çocukların psikososyal ihtiyaçlarını karşılamak ve teknolojiyle bağlantılarını sıcak tutmak; böylece, geleceğe umutla bakmalarına yardımcı olmak. Çocuklarımızın psikolojik olarak toparlanmalarına destek olmak ve eğitim süreçlerine katkıda bulunmak istiyoruz. Çocukların yanı sıra bölgedeki kadınlara destek olmak için de bir projemiz olacak.
Bölgede sosyal hayat kadar ekonomik hayatın da normale dönmesi önem taşıyor. Vodafone ekosisteminde yer alan tüm iş ortaklarımızın desteğiyle her seviyedeki işe alımlar için depremzede ve birinci derece depremzede yakını olan kişilere öncelik tanıyacağız. İşe alım programımız olan Discover Genç Yetenek Programımızda da bu kişiler öncelikli olacak. Böylece, önümüzdeki bir yılda bölgede toplam 650 kişilik istihdam yaratmayı hedefliyoruz.
“Yarını Kodlayanlar Sosyal Hayata Destek” projesinin kapsamını biraz daha detaylandırabilir misiniz? Deprem bölgesinde tam olarak neler yapacaksınız? Kaç çocuğa dokunacaksınız?
Proje kapsamında kuracağımız konteyner teknoloji sınıflarında ve gezici eğitim çadırında 7-14 yaş arası çocuklarımız için müzik ve masal atölyeleri, kodlama eğitimleri ve çeşitli sosyal etkinlikler düzenleyeceğiz. Ayrıca, oyun terapisiyle psikososyal destek sağlayacağız. İlk konteyner teknoloji sınıfını Adıyaman’da açtık. Adıyaman’ın ardından Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da da konteyner teknoloji sınıfları kuracağız. Gezici eğitim çadırımız ise afetten etkilenen 11 ildeki köy, çadır kent ve konteyner kentleri ziyaret edecek. Proje kapsamındaki etkinlik ve eğitimler, afetten etkilenen çocukların yerleştirildiği diğer illeri de kapsayacak. Konteyner sınıflar ve gezici eğitim çadırı ile birlikte toplam 100 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz.
Proje kapsamında bir hackathon da düzenleyeceğiz. Liseli gençlere yönelik olarak düzenleyeceğimiz “Afete Teknolojik Çözümler Hackathonu” ile yapay zeka ve diğer teknolojiler kullanılarak afet konusunda çözüm üretilmesini sağlayacağız. Ayrıca, 18 milyonun üzerinde kullanıcısı olan Vodafone Yanımda uygulamasına her kullanıcının ilk ziyaretinde projeye 1 TL ek katkıda bulunuluyor.
300 BİN ÇOCUK KODLAMA ÖĞRENDİ
Çatı projenin “Yarını Kodlayanlar” olduğunu dediniz. Bu projede son durum nedir? Nasıl başladınız, nasıl devam ediyor?
“Yarını Kodlayanlar” projesini 7 yıl önce Habitat Derneği işbirliğiyle başlattık. Türkiye’nin dört bir yanında yaşları 7-14 arasında değişen çocuklara gönüllü eğitmenlerin yönetiminde programlamaya giriş ve algoritma mantığı gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar 300 bini aşkın çocuğa kodlama öğrettik. Projemizi “kardeş projelerle” de genişletiyoruz. “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesiyle çalışanlarımız ve iş ortaklarımızın desteğiyle toplanan elektronik atıkların geri dönüşümünden elde edilen ekonomik gelirle 8 ilde kodlama sınıfları açtık. Yaklaşık 8 bin çocuğun hayatına dokunduk.
“Yeşil Gezegen” projemizle Türkiye’nin farklı illerinde 7-14 yaş arası çocuklara değişikliği, elektronik atık dönüşümü, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik ve afet konularında online eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar 7 bin 349 çocuğa ulaştık. “Köy Okulları” projemizle ülkemizin farklı noktalarındaki 45 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açtık. Bu okullarda verdiğimiz teknoloji eğitimleriyle bir yılda çevre köyler dahil olmak üzere toplam 10 binden fazla çocuğa ve yaklaşık 5 bin veliye ulaştık. Buna ek olarak, gezici eğitimlerle 360 köyü dolaşarak eğitimlerimizle yaklaşık 10 bin çocuğa daha ulaştık. Diğer yandan, 14-17 yaş grubuna yönelik Yapay Zekâ eğitimlerimizle 6 bin 156 öğrenciye eriştik.
Engin Aksoy
Projenin çocukların gelişimi üzerindeki etkileri nasıl? İstediğiniz sonuçları alabiliyor musunuz?
Günümüzde dijital teknolojiler büyük bir dönüştürücü güce sahip. Vodafone olarak, toplumun her kesiminin bu güçten faydalanmasını istiyoruz. “Yarını Kodlayanlar” projesi bu anlamda bizim için çok kıymetli. Bu projeyle, çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital geleceğe hazırlayarak dijital toplumun bir parçası, hatta mimarları olmalarını hedefliyoruz. Son sosyal etki raporumuza göre, projemizdeki çocukların yüzde 79’u daha önce herhangi bir kodlama eğitimi almadığını ve eğitimlerden önce kodlamayı bilmediğini söylüyor. Bu anlamda “Yarını Kodlayanlar”, çocuklarımızın kodlamayla ilk defa tanışmasını sağlayan bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Çocuklarda 2 yıllık süreçte 21. yüzyıl yetkinliklerinde 2 kat, motivasyon ve gelecek algısında 5 kattan fazla artış olduğunu görüyoruz. Eğitimlerimiz, çocuklarımızın kodlama konusunda becerilerini artırmanın yanı sıra kodlama öğrenmeye yönelik motivasyonlarını, geleceğe dair motivasyonlarını ve kendilerine olan güvenini de olumlu etkiliyor. Diğer yandan, proje kapsamında son 1 yılda elde ettiğimiz toplam sosyal değeri yaklaşık 14 milyon TL olarak hesapladık. Başka bir deyişle, “Yarını Kodlayanlar” projesine yaptığımız her 1 TL’lik yatırım 7,7 TL değerinde sosyal getiri sağladı. Bu sonuçlar bizler için önemli bir memnuniyet ve motivasyon kaynağı.
YENİ BAŞARI HİKÂYELERİ DOĞDU
Çocukların geliştirdiği projeler, kodlama alanında başarıları oldu mu?
Pek çok başarı hikayemiz mevcut. Örneğin, projemize Kayseri’den katılan Serhat Seval ve Sudenaz Kınık isimli öğrencilerimizin geliştirdiği ve #BuMamaBenden etiketiyle atılan tweet’lerle çalışan mama makineleriyle bugüne kadar yüz binlerce sokak hayvanının beslenmesi sağlandı. Projemize Adana’dan katılan Onur Ata Özyiğit ve Deniz Gündeşlioğlu, 2018 MakeX Robotik Yarışması’nda “Junior High School” kategorisinde dünya üçüncüsü, 2019 MakeX Robotik Yarışması’nda “Intermediate” kategorisinde dünya şampiyonu oldu. Projemize İstanbul’dan katılan çocuklarımız bifikrimvar kampanyasında yaşlılar için dijital çözümler üretti ve 3 fikir içinden seçilen “lokasyon bilgisi yer alan kol saati” fikri Vodafone tarafından hayata geçirildi. Projemize Denizli’den katılan öğrencilerimiz Alzheimer hastaları için akıllı kapı sistemi tasarladı.
Gelecekte “Yarını Kodlayanlar” projesinin nerelere ulaşacağını hayal ediyorsunuz?
Çocukların dijital yeteneklerini geliştirebilmenin, çocukların gündemine geleceğin mesleklerini taşımanın farklı bir pencere açtığını, bu fikri çocuklara yalnızca aşılamanın bile çok önemli bir sosyal yatırım olduğunu düşünüyoruz. Projemize katılan ve katılacak çocuklarımızın ülkemizin dijital geleceğinde öncü bir rol üstleneceğine inanıyoruz. Bu motivasyonla, önümüzdeki dönemde de Vakfımızın ana misyonu, çocuklarımızın ve gençlerimizin dijital yetkinliklerini artırmak olacak. Bir yandan projemizi tüm Türkiye’de yaygınlaştırırken, bir yandan da yeni eğitim başlıklarıyla projemize devam edeceğiz.
Paylaş