Paylaş
TBB’den yapılan açıklamaya göre, toplantıda Türk Lirası mevduatların payını artırmaya yönelik düzenlemeler, makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve miktarsal sıkılaşma adımlarıyla birlikte dezenflasyon süreci kapsamında para politikası görünümü değerlendirildi. Resmi açıklama böyleydi ama acaba perde arkasında neler yaşandı, konuşuldu? Dün toplantıya katılan bazı isimlerle konuştum. İşte elde ettiğim bilgiler:
Önceki başkan Hafize Gaye Erkan’ın ayrılışı üzerinden kısa bir zaman geçti. Bankacılar daha önce Erkan ile de bir araya gelmişti. İki isim arasındaki farkı sorduğum bir bankacı şu yorumu yaptı:
“Hafize Gaye Erkan oldukça tecrübeli, işini iyi bilen bir isimdi. Merkez Bankacı değildi ama hızlıca öğrenip konusuna hakim olan zeki biriydi. Dr. Fatih Karahan ise bizde, buram buram ‘Ben bu işi biliyorum’ algısına neden oldu. Çünkü Karahan merkez bankacılığını iyi bilen çok tecrübeli bir isim. Teknik bilgisi, altyapısı çok sağlam.”
Peki ya Karahan dönemiyle bir değişiklik algısı oluşmuş mu? Sorduğum bankacıdan aldığım yanıtı aktarayım:
“Hayır, temelde hiçbir değişiklik algılamadık. Başkan Karahan bize net bir şekilde, ‘Biz Merkez Bankası Yönetim Komitesi olarak geride bıraktığımız dönemde tüm kararları birlikte aldık. 4 kişiydik. Şimdi yola 3 kişi olarak devam ediyoruz. Parasal sıkılaştırma ile yüzde 36’lık enflasyon hedefimizde en küçük bir değişiklik yok’ dedi. Ekip ve kararlılık vurgusu önemliydi.”
BAŞKANA 4 NOT İLETTİLER
Başkan Karahan daha çok bankacıları dinlemiş, onlar ise temelde 4 konu üzerinde durmuşlar.
1. Aylık kredi büyümesiyle ilgili sınırlamaların gözden geçirilmesi.
2. Menkul kıymet zorunluğu ile ilgili rahatlama talebi.
3. Zorunlu karşılıklara faiz uygulanması konusundaki memnuniyet.
4. Mikro yönetimden bir an önce normal bankacılığa dönüş.
Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan bankacıların tüm söylediklerini dinlemiş ve şu mesajı vermiş:
“Talepler yerinde ve haklı. Ancak dönüşüm biraz zaman alacak. Biz parasal sıkılaştırmayı tavizsiz uygulamaya kararlıyız, bu konuda gevşemeye hiç niyetimiz yok. 2024 hedeflerinin yanı sıra konsantrasyonumuz 2025 yılına yönelik. Programa sadığız.”
Özetlersek, bankacılar taleplerini iletmiş ama anlaşılan kısa vadede belirttikleri noktalarda Merkez Bankası’nın pek bir geri adım atmaya, sıkı para politikasını gevşetmeye hiç niyeti yok. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile uyumlu çalışan ve çalışacak bir Merkez Bankası yönetiminin iş başında olduğunu düşünürsek aksini beklemek de zaten yanlış olur.
KREDİ KARTI DÜZENLEMESİ NE ZAMAN OLACAK?
HATIRLARSANIZ Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyon raporu toplantısında bir soru üzerine kredi kartı harcamalarındaki yükselişi takip ettiklerini ve bu konuda çalışmalarının olduğunu belirtmişti. Karahan, kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşündüklerini şu sözlerle aktarmıştı:
“Aralık ayında kredi kartı harcamalarında yükselme oldu. Bunu not ettik, farkındayız. Bunun geçici olup olmadığı henüz çok net değil. Asgari ücretin artacağı bekleniyordu. Bu nedenle bazı harcamalar öne çekilmiş olabilir ama bundan bağımsız olarak kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor. Belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız.”
Bankacılar, Karahan ile buluşmaları sonrasında kredi kartlarıyla ilgili tedbir alınmasına kesin gözüyle bakıyor. Geçen yıl kredi kartı harcamaları yaklaşık 2.5 kat arttı. Bu yıl ocak ayında da benzer bir yükseliş trendi gerçekleşmişti. Tedbirin boyutu için Merkez Bankası’nın şubat ve mart ayı sonuçlarına da bakabileceği ifade ediliyor. Bu durumda kredi kartlarıyla ilgili sınırlamaların seçim sonrasına kalması muhtemel. Ancak Merkez Bankası Başkanı Karahan’ın bankacılarla buluşmasında kredi kartına yönelik tedbirin şekil ve zamanlamasına ilişkin renk vermediğini de belirtmemiz gerekir.
Paylaş