Sefer Levent

Bundan iyi reklam mı olur

17 Kasım 2015
7 yıldızlı Maxx Royal otelinde Rusya Devlet Başkanı Putin’i ağırlayan ETS Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy,  “Bizim hedef pazarımız Rusya.

Tüm televizyonlarda otelimiz gösterildi. Bundan iyi bir reklam olur mu” dedi. Antalya’nın ve  Belek’in çok iyi reklamı olduğunu da söyleyen Ersoy, ayrıca zirve nedeniyle tüm altyapısı yenilenen bölgeye muazzam bir şans doğduğunu belirtti.





“Milyarlarca dolar reklama bedel bu. Bizim yapamayacağımız reklamı yaptı G-20 Zirvesi. 7 yıldızlı Maxx Royal otelimde Rusya Devlet Başkanı Putin kaldı. Bizim hedef pazarımız Rusya. Tüm televizyonlarda otelimiz gösteriliyor. Bundan iyi bir reklam olur mu.” Bu sözlerin sahibi ETS Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy’du. G-20 Zirvesi için iş dünyasının büyük bir bölümünün kaldığı Belek’teki oteli Voyage’da görüştük kendisiyle. Çok mutluydu Mehmet Ersoy. Mutluluğunun tek sebebi turizm için ‘ölü’ diyebileceğimiz bir zamanda zirve için otellerinin dolması değildi. 

 

MANEVİ KAZANÇ 

Yazının Devamını Oku

Karizmatik iki liderin ortak Antalya mesajı

15 Kasım 2015
ANTALYA’da düzenlenen G-20 ve B-20 zirvesinin ikinci gününü takip edenler, kendi ülkelerinde karizma olan iki lideri dün arka arkaya dinleme fırsatı buldular.

Bu liderler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kanada Başbakanı Trudeau’ydu. Birbirinden binlerce kilometre uzak iki ayrı devleti yöneten bu iki lider 15 dakika arayla dünyaya ortak çok önemli bir mesaj verdi: GENÇLERE YATIRIM.


Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20’nin iş dünyası temsilcilerine seslenerek, “Dünyada eşitsizliklerin azaltılması için biraz az kazanın” tavsiyesinde bulundu. Erdoğan, “Kazandıklarınızı dar gelirli insanlarla paylaşın. Fakiri tahrik etmeyin. Hepimiz ölüp gidiyoruz paraları beraber götürüyor muyuz” diye sordu. Ancak konuşmanın bence en önemli kısmı Erdoğan’ın son dönemlerde meydana gelen terör olaylarından dünya sermayesi ve finans sektörünün de sorumluluk hissetmesi gerektiğini söylediği bölümdü. Erdoğan, “Acaba dünya sermayesi veya finansal sektör, kıskanç mıdır? Son terör eylemlerine şöyle bir baktığımız zaman acaba bu terör eylemlerinin temelinde veya sebepleri arasında bu kıskançlığın olması söz konusu mudur? Fakirlik acaba buralara dayanıyor mu? İşsizlik acaba buralara dayanıyor mu? Dünyadaki işsiz gençler, eğer müteşebbis olacaksa acaba finans dünyası bunlara gerekli desteği veriyor mu, verebiliyor mu? Dünyadaki sermaye çevresini, işveren çevrelerini bu noktada biraz daha ellerini açacak olurlarsa öyle zannediyorum ki terörün dünyada belini birlikte kırabiliriz” dedi.


Bence bu konu çok önemli. Dünya liderlerinin dün Antalya’daki bir numaralı gündem maddesi terördü. Hepimizin önümüzdeki yıllardaki kaderini yakından ilgilendiren bir sorunu masaya yatıran liderler çözüm arayışında. Bu işi kısa vadede çözmek için kararlar alınıp harekete geçilebilir. Ama dünyadaki terör sorunun akşamdan sabaha kökten kurutulamayacağı çok açık.


Yazının Devamını Oku

Gururlu ama buruk zirve

14 Kasım 2015
AYLAR süren bir hazırlık sonrası Antalya’nın Belek ilçesinde düzenlenecek G-20 Zirvesi’nin merkezine doğru ilerliyoruz.

Meslektaşlarımın hemen hemen hepsi etkinliğe bir gece önce Fransa’da yaşanan terör saldırılarının damga vuracağına emin. Güvenlik en üst seviyede. Havalimanından oteller bölgesine hatta etkinliğin yapıldığı otele varana kadar kilometreler boyunca tel örgülerin arasından ilerliyoruz. Her köşe başında güvenlik görevlileri dikkat çekiyor.

Dün işin ekonomi kısmı yani B-20 toplantısı var. Türkiye’nin önde gelen iş insanlarının yanı sıra iş dünyasının yabancı konukları Titanic Otel’in konferans salonunda yerini alıyor.

B-20 Dönem Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geride kalan bir yılın hesabını çıkarıyor. Türkiye döneminde yapılanlar, ilerleme kaydedilenler.... Gündem tüm dünyayı ilgilendiriyor ama Türkiye’nin de uzun zamandır tartıştığı bir olgu. İşin özeti büyüme.

Yazının Devamını Oku

Asgari ücrette Hürriyet farkı!

13 Kasım 2015
İki gündür iktidara yakın bazı medya kuruluşları ilginç bir kampanyaya girişti.

Asgari ücret üzerinden işçinin, emekçinin yanında yer alıyor gibi gözükerek Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ı ve Hürriyet’i hedef aldılar. Kampanya çarşamba günü önce gazetelerden birinde “Patronlar direniyor” başlığı ile bir haberin yayınlamasıyla başladı. Haber seçim öncesi partilerin asgari ücret vaadine ses çıkarmayan iş dünyasının seçim sonrası AK Parti’nin 1300 TL’lik asgari ücretini eleştirmesine dikkat çekiyordu. Bu haberin içinde büyükçe bir kutuda “Hürriyet yine işverenden yana” başlığı kullanılmıştı. Spotta ise “Aydın Doğan’ın, işverenlerin işten çıkarmalar olur tehdidini manşetten duyurduğu” iddia ediliyordu. 

Ertesi gün bayrağı diğer gazete devraldı. Manşette kocaman bir Aydın Doğan fotoğrafı “Asgari tehdit” başlığı ile sunulmuştu. Gazeteye göre Aydın Doğan “binlerce kişi işsiz kalacak” diye tehdide başlamıştı.


AJANS YAYINLADI


Peki, iki gazetenin birinci sayfasına konu olan Hürriyet’in haberinde aslında ne yazıyordu?


Yazının Devamını Oku

'En hızlı' Nisan

10 Kasım 2015
Türk Telekom Grubu; Avea, TTNet, Tivibu markalarını tarihe kavuşturup müşterinin karşısına tek marka ‘Türk Telekom’ ile çıkmaya hazırlanıyor.

İhalede frekansları kapan Turkcell telekom pazarında liderlik tahtına göz dikti. Yurtdışı tecrübesi ve ürünlerini Türkiye’ye taşımaya hazırlanan Vodafone ise yeni bir sıçramanın peşinde.

 

TEKNOLOJİNİN baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyada telekom şirketlerine deyim yerindeyse artık göbeğimizden bağlıyız. Bizim her geçen gün artan bağımlılığımız ise bu şirketler için daha fazla getiri demek. Bağımlılığımızı dolayısıyla cebimizden çıkan parayı arttıracak son telekom teknolojisi ise 4G. Türkiye’de ihalesi geçtiğimiz ağustos ayında yapılmıştı. Şirketler 4.5G’li ilk sinyallerini 1 Nisan’da gönderecek. Böylece daha hızlı, yüksek kapasiteli data hizmeti almaya başlayacağız. Tabii bu kadar yatırım yapan telekom şirketlerine daha fazla para ödemeye de... Telekom şirketleri pazardan daha fazla pay kapmak ve daha fazla getiri sağlamak için yeni yılla birlikte kıyasıya bir rekabete soyunacak. Özellikle nisan ayı ile birlikte bizleri tam anlamıyla 4.5G savaşı bekliyor. Gelin bu rekabet öncesinde şirketlerin stratejisine kısaca bir göz atalım.



 

Yazının Devamını Oku

Ya istikrar ya patinaj

24 Ekim 2015
İlk kez gazetelerin ekonomi müdürleri ile bir araya gelen Başbakan Davutoğlu, “Bizim 12 yıl içinde yaptığımız şey aynı ekonomik çerçeveyi, atıl kapasiteyi sonuna kadar kullanarak geliştirmek oldu.

Birinci nesil reformları sağladık. Şimdi ya daha yukarı sıçrayacağız, ya da patinaj yapacağız. Bu sıçramayı yaptırmamız için önümüzü görmemiz lazım” diye konuştu.

 



ASLINDA uzun zamandır planlanan ancak seçim atmosferi ve ülke gündeminin yoğunluğu nedeniyle bir türlü gerçekleşemeyen ‘Başbakan-Gazetelerin Ekonomi Müdürleri Toplantısı’ önceki akşam Şanlıurfa’da yapıldı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Şanlıurfa mitinginden sonra yapılan toplantıya Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Konuşmasında siyasi istikrarın önemine dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, “Bizim 12 yıl içinde yaptığımız şey aynı ekonomik çerçeveyi atıl kapasiteyi sonuna kullanarak geliştirmek oldu. Birinci nesil reformlarla sağladık. Demokratikleşme, hukuk reformlarla, ekonomik reformlar, şirket kurmanın kolaylaştırılması gibi. Şimdi ya daha yukarı sıçrayacağız, ya da patinaj yapacağız. Bu sıçramayı yaptırmamız için önümüzü görmemiz lazım. İkinci nesil reformlarla anlatmak istediğim niteliksel dönüşüm” dedi ve konuyu şöyle örnekledi:

 

Yazının Devamını Oku

4+4+4= -36.401 kız çocuğu

9 Ekim 2015

DİYARBAKIR’ın Yukarıdibek Köyü’nde yaşıyordu Songül Karahanlı. Aralık 2003’te Ankara’da UNICEF’in düzenlediği bir toplantıya konuktu. Kürsüye çıktı, heyacanla mikrofonu aldı ve haykırdı:
“Maddi durumu bahane etmeyin. Biz ilerde meslek sahibi olup size bakarız. Arkadaşlarım, velilerinin saçma sapan fikirleri yüzünden okula gönderilmiyor. ‘Kız okuyup da ne yapacak’ diyorlar. Bence kız ve erkeğin hiçbir farkı yok. Bütün Türkiye el ele tutuşursa, okumayan kız kalmaz.”
Yıl 2015. 24 yaşındaki Songül Karahanlı dün yine kürsüdeydi. Aydın Doğan Vakfı ve Birleşmiş Milletler (BM) işbirliğiyle İstanbul’da çok sayıda uzman ve STK’nın katılımıyla ‘Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda konuşmacıydı. Karahanlı bir çırpıda 12 yıllık serüvenini anlattı. Başta annesi olmak üzere ailesinin 5 kardeşiyle birlikte kendisini okutmak için gösterdikleri çabayı paylaştı. Bir üniversiteyi bitirmiş yetinmemiş şimdi ikinciyi okuyordu. En çok kendisini okuttuğu, desteklediği için babasına teşükkür etti. Songül Karahanlı, “Ben şanslıydım, okutuldum. Şimdi görevimiz diğer kız çocuklarının okumasını sağlamak” dedi.
Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Türkiye’de çocukların okuması, özellikle kızların okula gitmesi için yıllardır çaba sarfediyor. Bu çabanın istatistiklere yansıdığını, Karahanlı gibi çocukların kazanıldığını görmek geleceğimize yönelik umutları artırıyor. Dün Hanzade Doğan Boyner bu 10 yıllık değişimi şu sözlerle paylaştı.

YÜZ BİNLER DESTEK OLDU

“Baba Beni Okula Gönder’in ilk adımlarını attığımızda kız çocuklarının okula gitme oranı, erkeklere göre yüzde 30 gerideydi. Karar verdik; engel ekonomik ise burs vereceğiz, barınmaysa yurt açacağız, töre ise kapı kapı dolaşıp anlatacağız... Öyle de yaptık. Yüz binler bize destek oldu. Kimi küçük, kimi büyük, kimi yüzlerce metrekarelik binalar yaptı, kimi mütevazı maaşından artırdığıyla burs verdi. Türkiye bir oldu, binlerce kıza kol-kanat gerdi, müteşekkirim. Bugün kız ve erkek çocuklarının okullaşma oranında hiç bir fark kalmadı.”

Yazının Devamını Oku

Siyasi hırslar geleceğimizi tehlikeye atıyor

8 Ekim 2015

Türkiye’de siyasi sorumsuzluğa geçmişte tanık olduğumuzu söyleyen TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, “Ancak geçmişte Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomiydi. Şimdi ise dünya ekonomisi ile entegre olan Türkiye için siyasi hırsların bedeli çok daha ağır olur. Geçmişe takılan söylemlerden Türkiye’yi koparmak gerekiyor” dedi.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) siyasi ve ekonomi tarihimizin en önemli kurumlarından biri. Türkiye’nin yeniden seçime gittiği bir atmosferde 9 aydır başkanlık koltuğunda oturan Cansen Başaran Symes ile iş dünyasının nasıl bir beklenti içinde olduğunu, kaçırdıklarımızı, fırsatları ve geleceği konuştuk.
1 Haziran seçimlerinden sonra Ankara’ya gittiniz. Çok güçlü bir koalisyon çağrınız oldu. Sizce niye olmadı, yeni seçimlerde bir değişiklik bekliyor musunuz?
- Seçim sonuçlarına şimdiden bir yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Bu seçimde ne değişeceğini halkın özgür iradesi belirleyecek. İki seçim arasında çok kısa süre var. Partilerin programlarındaki değişiklikler ne kadar etkili olur bilmiyoruz. Ama bu süreçte şu değişti. Gelişen piyasalardaki dalgalanmalar sertleşti. Ekonomideki güçlü alanlar, kolonlar zayıflıyor. Seçim sonrası siyasi istikrarsızlığın da körüklemesiyle sadece kurlar değil, diğer faktörler de kötüleşti. Siyasi hırsların Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmaması gerekir. İş dünyası olarak bunu çok net görüyoruz. Türkiye siyasi sorumsuzluğa geçmişte tanık oldu. Ancak o zaman kapalı bir ekonomiydik. Şimdi ise dünya ekonomisi ile entegre olan Türkiye için siyasi hırsların bedeli çok daha ağır olur. Zaman zaman geçmişte bunları yaşadık. Geçmişe takılan söylemlerden Türkiye’yi koparmak gerekiyor.

Yazının Devamını Oku