2 bin 200 kamyon 40 bin kaplumbağa!

Terminal bagaj bölümüne yükselmiş. 76.5 milyon metrekarelik dev inşaat alanında her gün 2 bin 200 kamyon zor araziyi uygun hale getirmek için karınca gibi çalışıyor. İnşaat sırasında hesapta olmayan zorluklarla da karşılaşılmış. Balçık arazi, ormanın başka alanlarına taşınmak zorunda kalınan 40 bin kaplumbağa gibi.

İSTANBUL’un en kuzeyindeyiz. Karadeniz çizgi halinde tüm heybetiyle karşımızda. Yukarıdan baktığınızda sayıları gün içinde 2 bin 200’e ulaşan iş makinesi ve kamyon karınca sürüsü gibi oradan oraya koşturuyor. 10 bin 200 kişi 7 gün 24 saat süren bir tempoyla tek bir amaç için uğraş veriyor. Dünyanın en büyük havalimanını inşa etmek.

Önceki gün 3. havalimanının inşaatını helikopterle basın mensuplarına gezdiren Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Grand Airpot (İGA) Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Özdemir heyacanını şu sözlerle özetliyor: “Bu büyüklükte bir projeyi yapıyor olmak zor ama gurur verici.”

YÜZDE 15’İ BİTTİ

Havadan uzak bir noktadan baktığınızda 3. havalimanı engebelerle dolu, adeta volkanik devasa bir arazinin ortasında küçücük bir yapı gibi duruyor. Oysa yaklaştığınızda, çalışan 15 dev vinci gördüğünüzde projenin büyüklüğünü fark ediyorsunuz. Nihat Özdemir, bu büyüklüğü sergileyen rakamları ve porjeyle ilgili son gelişmeleri yerde, inşaatın yönetim merkezinde İGA İcra Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu ve CEO’su Yusuf Akçayoğlu ile birlikte düzünlediği basın toplantısında paylaşıyor. İstanbul’da yapımına devam edilen 3. havalimanının birinci etap yatırımları için ayrılan 6 milyar Euro’luk bütçenin yüzde 25’ine karşılık gelen 1 milyar 250 milyon Euro’luk bölümü harcanmış. Buna karşılık ilk etabın yüzde 15’i bitirlmiş. Masrafa rağmen kat edilen yolun az olmasının en büyük nedeni arazi şartları. Nihat Özdemir, “Zemin beklediğimizden zor çıktı. Bunu itiraf edebiliriz. Biz başta bütün balçığı kaldıracağımızı düşünmemiştik. Yük taşımayan, sıkışmayan bozuk malzemenin bu kadar çok olduğunu tahmin etmemiştik. Ancak çalışma temposunu artırarak bunları ortadan kaldırdık. Şu anda maliyet hesaplarımızın için de kalarak yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.
Havalimanının kuşların göç yolunda olduğuna dair bazı eleştirilerin bulunduğu hatırlatılan Özdemir, “Kuşlar mevsim dönümünde göç ediyor. Onunla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Dünyayı bilen ciddi bir ekibimiz var. Aslında kuş konusunda Atatürk Havalimanı’ndan farklı bir yanı yok burasının. Aynı akstayız. Hem kuşların canını korumak hem de uçakların güvenliğini almak için gereken ne varsa yapıyoruz” dedi.

5 KAT AĞAÇ DİKİLECEK

Özdemir, ağaç kesildiğine dair eleştirilerin bulunduğunun söylenilmesi üzerine, söz konusu alanlarda ormandan fazla maden alanı olduğunu, bununla ilgili 25-30 yıl öncesinden itibaren fotoğrafların bulunduğunu belirleterek, “Ağaç kesiminde minimumdan daha aşağıdayız. Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere bu bölgede maden ocakları açılmış, ilkel madencilik yapılmış, bölge adeta talan edilmiş. Terminal bittiğinde kestiğimiz ağaç sayısının beş katını dikeceğiz. Kaç ağaç kestiğimiz Orman Genel Müdürlüğü’nde bellidir” dedi.

5 KUŞBİLİMCİ VAR

Havalimanının kapalı inşaat kısmının 3.5 milyon metrekare olduğunu kaydeden İGA CEO’SU Yusuf Akçayoğlu, yakınlarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi katı atık yakma tesislerinin kaldırılması için de görüşmelerin devam ettiğini, tesisin kuşlar için bir cazibe merkezi olduğunu söyledi ve ekledi: “Anlatmadığımız çok işimiz var. Havalimanı alanından 40 bin kaplumbağayı toplayarak tek tek ormanın başka alanlarına taşıdık. Çok sayıda soğanlı bitkiyi Atatürk Arboretumu’na teslim ettik. Projede işe aldığımız ilk personellerimiz çevre mühendislerimizdir. Üzerimizde sorumluluk olmamasına rağmen uluslararası ÇED çıkardık. Bu konuda çalışmalarımız ilerliyor.”
Akçayoğlu, dünyada kadrosunda 5 ornitolog (kuşbilimci) olan başka bir şirket olmadığının altını çizerek, kuş gözlem ekiplerinin dünyaca ünlü kuşbilimcilerden de destek aldığını söyledi. Çalışma sahasında taşınmaya müsait olan fidan ve ağaçları Arnavutköy ve Eyüp’teki okul bahçelerine ve ormanlara taşıdıklarını anlatan Akçayoğlu, taşınması uygun olmayan ağaçlar için ise Türkiye genelinde
10 milyon ağaç dikeceklerini söyledi.

Doğum günü hediyesi olacak

İLK etabın açılışının 2018’in ilk çeyreğine yetişeceğini belirten Nihat Özdemir, “Sözleşmeye göre birinci etabı 2018’in son çeyreğine tamamlayacaktık. Ancak ticari yönden ve Türkiye’nin çıkarları için ilk çeyreğine çekiyoruz. Ayrıca, sayın Bakanımız, (Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım) sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum gününün 26 Şubat olduğunu belirterek, 26 Şubat 2018 tarihine havalimanını yetiştirmemizi istedi. Biz de çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürüyoruz. Şu anda havalimanının ilk etabının yüzde 15’i tamamlandı” dedi.

Personelin aylık maaşı 6 milyon Euro

HAVALİMANININ tamamının bitmesi sürecinin 2028’e kadar süreceğini anımsatan İGA CEO’SU Yusuf Akçayoğlu da şöyle konuştu:
“Şu anda Türkiye’deki en büyük işçi çalışan şantiye burası; toplam 10 bin 200 kişi çalışıyor. Çalışmalar 24 saat geceli gündüzlü devam ediyor. Günde 800 bin litre mazot yakıyoruz. Buranın inşasında çalışan personelin aylık maaş gideri 6 milyon Euro; ancak yeme, içme, ulaşım gibi maliyetler eklenince genel personel gideri 10 milyon Euro’ya yükseliyor.”

Asgari ücrete göre zam yapacağız

ASGARİ ücretin artırılmasının kendilerini nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine Özdemir, “Bizim için asgari ücretin artışında sıkıntı yok. Burada asgari ücretle çalışan bir personelimiz yok. Asgari ücrete yüzde 30 zam yapılmasını göz önünde bulunduracağız. Oradaki artışı düşünerek zam yapacağız” dedi.

Trafiği rahatlatacak

NİHAT Özdemir, yeni havalimanının Atatürk Havalimanı gibi Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan yollar açısından ana arterler üzerinde olmadığını belirterek, “Buranın ulaşımı çok kolay. Kilometre olarak uzağa gitmiyoruz. Yaptığımız analizlere göre burası karasal açıdan trafiği rahatlatacak” dedi. Havalimanına ulaşım için hızlı tren ve metro gibi raylı sistemler de olacağını ifade eden Özdemir, yeni havalimanı-Gayrettepe arasında yapılacak metronun ihalesine çıkılmasını beklediklerini söyledi. Çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini ve ince eleyip sık dokuduklarını vurgulayan Özdemir, “Sadece beton ve toprak analizlerini yapmak için kurduğumuz laboratuvara 20 milyon Euro harcadık. Bu laboratuvarda dolgunun yeterli olup olmadığını da ölçüyoruz. Ben burayı 25 yıl çalıştıracağım. İşimi kaliteli yapmam gerekiyor” dedi.

Akaryakıt ihtiyacı denizden karşılanacak

NİHAT Özdemir, havalimanının denize çok yakın olduğunun ve liman çalışmaları olup olmadığının sorulmasına karşılık, havalimanında özellikle akaryakıt konusunda büyük ihtiyaç olacağını, bu ihtiyacın Atatürk Havalimanı gibi denizden giderileceğini söyledi. Bu nedenle liman konusunda çalışmaları olduğunu dile getiren Özdemir, uçak için akaryakıtın mutlaka denizden geleceğinin altını çizdi ve şöyle devam etti: “İlk etabın açılışında 90 milyon kapasiteli olacak havalimanı bütün işlerin bitiminde 150 milyon yolcu kapasiteli olacak. Ebatlarımız onu gösteriyor ki yeni havalimanımız pistleri ve altyapısı gibi bütün herşeyi bitince, hızlı treni, metrosuyla 200 milyon yolcuya hizmet verecek kapasitede olacak.”

Ortak hareket ediyoruz

YENİ havalimanın inşasında Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), THY, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gibi paydaşlarla hareket ettiklerini vurgulayan Özdemir, “Sabiha Gökçen Havalimanı hariç Türkiye’deki bütün havalimanları DHMİ’nin kontrolündedir. Bütün işlemlerimizi DHMİ’nin kontrolünde yapıyoruz. Havalimanı inşaatının biter bitmez açılması ve hiçbir pürüz çıkmaması için gereken ne varsa yapıyoruz” diye konuştu.