Paylaş
Spor yazarımız Turgay Şeren'in ‘‘Tarihi Çağrı’’ başlığıyla ortaya attığı öneri geniş yankı yarattı.
Şeren, Galatasaray futbol takımının ‘‘dağılmaması ve takviye edilerek başka şampiyonluklara koşabilmesi’’ için TBMM'den geçirilecek özel bir yasa ile kulübe 25 milyon dolar (15.5 trilyon) verilmesini öneriyor.
Bu öneri, TBMM'de grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinden büyük destek gördü.
Örneğin, DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaa, ‘‘Para ile elde edilemeyecek bir haz yaşadık. Bunun bedeli ne ise ödemeye hazırız’’ dedi.
MHP Sekreter Yardımcısı Sait Gönen, ‘‘Galatasaray'ı ve başarıyı mükáfatlandırmak için maddi destek sağlanması yerinde olur. Kanun çıkması için üzerimize düşen görevi yaparız’’ diye konuştu.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı ise, ‘‘Beş batık banka için 5 milyar dolar harcandığı düşünülürse, Galatasaray'a kaç para verilirse verilsin, helal olur’’ açıklamasını yaptı.
FP Kocaeli Milletvekili Osman Pepe geride kalmadı: ‘‘Galatasaray'ın Türkiye'nin tanıtımına yaptığı büyük katkının yanında 25 milyon dolar fazla önemli bir rakam değil.’’
Ve DYP Meclis Grup Başkanvekili Saffet Arıkan Bedük: ‘‘Biz zaten uluslararası alanda Türkiye'nin tanıtımını başarıyla yapan kulüplerimiz için bir yasa önerisi verdik. Bunun dışında bir ödenek verilmmesi gerekiyorsa buna de destek oluruz.’’
Turgay Şeren, Galatasaraylı bir köşe yazarı olarak kulübünün ve Türkiye'nin yararına olacağı düşüncesiyle böyle bir öneride bulunabilir.
Ancak, milletvekillerinin böyle bir yasa önerisine imza atmaya ve devlet kasasından bir spor kulübüne 25 milyon dolar aktarmaya hakları yoktur.
Bu para, Galatasaray'ın bozuk mali durumunu düzeltmesi amacıyla tahsis edilecektir. Galatasaray'ın borcu 75 milyon dolar dolayındadır. Kısa dönemde vadesi gelen ödemelerin 40 milyon doları bulduğu anlaşılıyor.
Demek ki, futbol takımı UEFA Şampiyonu olan Galatasaray kulübü, mali organizasyonu açısından buna tezat oluşturan bir şekilde iyi yönetilmemiştir ve batık haldedir.
Konu, Hazine katkısı olunca, doğrudan vergi mükelleflerini ilgilendiriyor. Çünkü, yasa çıktığı takdirde, bu para, Türk vatandaşlarının vergi olarak cüzdanlarından çıkan parayla karşılanacaktır.
Türk vergi mükellefleri, Galatasaray'ın başarısını büyük bir sevinçle karşılamışlardır. Ancak hepsinin vergilerinin özel bir spor kulübünün finansmanı için kullanılmasını onaylayacakları şüphelidir.
Madem devlet yardımı devreye girecekti, o zaman başka kulüplerimiz de Galatasaray örneğini izleyerek, müsrif davranabilirlerdi.
Spor, eşit rekabet koşullarına dayanır. Hesaplı davrandıkları için geride kalanlar, hesapsız açılanlar devlet tarafından ödüllendirildiğinde kendilerini haksızlığa uğramış hissetmeyecekler midir?
Bu durum, Galatasaray'ı Hazine destekli bir takım durumuna sokmayacak mıdır? Devletin bütün kulüplere eşit mesafede durması gerekmez mi?
Galatasaray camiasının devletten yardım isteyeceğine, kulübü bu borç batağına sokan yöneticilerden hesap sorması daha isabetli olmaz mı?
Burada yapılabilecek olan tek şey, olsa olsa vatandaşların gönüllü olarak katılacakları bir yardım kampanyasının düzenlenmesidir.
Her şeyi devletten bekleme alışkanlığından ne zaman kurtulacağız?
Paylaş