Paylaş
Başbakan Mesut Yılmaz'ın karşısındaki topluluğa İbranice ‘‘Salom’’ (Selam) diye hitap etmesiyle birlikte salonda bir alkış tufanı kopuyor.
Yılmaz, ardından ABD'deki Musevi lobisinin en nüfuzlu kuruluşlarından ‘‘Anti-Defamation League’’ (Musevilere Karşı Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi) Ulusal Direktörü Abraham Foxman ile sarılıp öpüşüyor.
New York'un ünlü Plaza otelindeki törende, Yılmaz'a ödülünü Foxman veriyor. Ödül, gümüş bir Menorah, yani sekiz ayaklı mumluk.
Menorah, bundan iki bin yıl önce Museviler'in kendi dinlerinde ibadet etmelerini engelleyen Asurlulara karşı kazandıkları zaferden sonra gittikleri mabette gerçekleşen bir mucizeyi simgeliyor.
Mabedin lambasını yakacak gaz ancak bir günlüktür. Ancak bir mucize olur ve lamba mabedi tam sekiz gün aydınlatır. Menorah, Museviler'in geleneğinde ışığın ergeç karanlığa baskın çıkacağına, iyinin kötüyü yeneceğine olan inancı temsil eder.
İşte Menorah, önceki akşam Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile ABD'deki Musevi lobisi arasında gerçekleşen sıcak ve duygusal buluşmanın da sembolünü oluşturdu.
* * *
Yılmaz'a bu ödülü layık gören Anti-Defamation League, dünyada Museviler'e karşı yürütülen ayrımcı politikaları izleyen, anti-semitik tutumlarla mücadele eden ve etkisi ABD sınırlarını da aşan bir kuruluş. Aynı zamanda, ABD'de büyük nüfuza sahip olan Museviler'in en önemli dayanışma platformlarından biri.
Kuruluşun Yılmaz'a verdiği ‘seçkin devlet adamı’ ödülü, bundan önceki yıllarda Bosna barışının mimarı Richard Hallbrooke, ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Almanya'nın şimdiki ve eski Dışişleri Bakanları Klaus Kinkel ve Hans Dietrich Genscher gibi önemli isimlere verilmiş.
Ödül töreninde, ABD'deki Musevi lobisi ile Yılmaz arasında kurulan yakınlaşma, Türkiye'deki Musevi cemaatinin lideri Bensiyon Pinta'nın gönderdiği bir mesajın okunmasıyla ilginç bir platforma kayıyor. Pinta mesajında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğine verdikleri önemi vurguluyor, Lüksemburg kararından duyulan düş kırıklığını ifade ediyor.
* * *
Tören, ilerleyen dakikalarda yalnızca İstanbul'daki cemaat değil, ABD'deki Musevilerin de Lüksemburg zirvesi kararına duydukları tepkinin açıkça dillendirildiği bir foruma dönüşüyor. Foxman, konuşmasında Lüksemburg Zirvesi'ni eleştirerek, ‘‘Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye Müslüman bir ülke olduğu için ayrımcılık yapmasından endişe ediyoruz’’ diyor.
New York'taki toplantıda gündeme gelen yalnızca AB kararları değil. Tahran'daki İslam Zirvesi'nde İsrail ile ilişkilerini geliştirmesi nedeniyle Türkiye hakkında kabul edilen karar tasarısı da tepki topluyor. Foxman, Türkiye'nin bu kararı reddetmesinden övgüyle söz ediyor.
Foxman'ın konuşmasında Musevi lobisinin Türkiye'den beklentileri de vurgulanıyor. Bunların arasında Türkiye'de İslamcı çevrelerde yaygın olan anti-semitik tutumlara karşı durulması, Holokost yani Musevi soykırımının okullarda çocuklara öğretilmesi ve insan hakları ihlalleri konularında daha duyarlı davranılması var.
Musevi lobisi, Yılmaz'a bu ödülü hangi gerekçelerle verdi? Bu gerekçeleri Foxman'ın konuşmasında bulmak mümkün:
‘‘Laik devletin kuvvetli bir savunucusu olması, radikal köktendinciliğe karşı durması, sekiz yıllık temel eğitim reformunu gerçekleştirmesi, Irak'a karşı uygulanan yaptırımlara destek vermesi ve İsrail ile ilişkileri siyasi, askeri, stratejik ve ekonomik alanlarda daha da güçlendirmeyi hedeflemesi...’’
Foxman'dan sonra söz alan Başbakan Yılmaz da, ‘‘Türkiye, İsrail'in var olma hakkını kuvvetli bir şekilde desteklemektedir’’ şeklindeki sözleri ile salondan büyük alkış topluyor.
Ancak Yılmaz'ın en çok alkış toplayan sözleri şunlar oluyor:
‘‘Size başbakan olarak söz veriyorum ki, Türk-İsrail dostluğunu daha da ileri götüreceğim. Çünkü bunun Ortadoğu'daki bütün tarafların çıkarına olduğunu inanıyorum.’’
* * *
Yılmaz'a verilen Menorah ödülü, Türkiye ile İsrail arasında son dönemde ortaya çıkan yakınlaşmanın ABD'deki Musevi lobisi tarafından kutsanması törenine dönüşüyor.
ABD'deki Musevi lobisi ile Türkiye arasındaki ilişkiler geçmişte hiçbir zaman bu ölçüde sıcak olmamıştı. Önceki günkü tören ABD'de yönetim, Kongre, medya ve iş hayatında büyük nüfuza sahip olan Musevi lobisinin Türkiye'nin Amerika'daki kuvvetli bir yandaşı haline geldiğini gösteriyor.
Türkiye ile İsrail arasında Ortadoğu'da girilen stratejik işbirliği, Türkiye'ye ABD cephesinde önemli bir müttefik kazandırıyor.
Paylaş