15 Temmuz ve hava savaşları (2): Darbede bile bile lades olmak

KAYSERİ’deki 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nda 15 Temmuz gecesi yaşananlar, darbe girişiminin planlaması hakkında önemli ipuçları barındırıyor.

Haberin Devamı

Bunlardan biri, kalkışmada bu üsten havalanan askeri nakliye uçaklarını kullanan personele gün içinde yapılan bildirimlerde gece görevi için akşam 23.30’da filolarında bulunmaları gerektiğinin söylenmiş olmasıdır.

Pilotların ifadelerine göre, genel uygulama, bir askeri nakliye uçağının uçuş personelinin kalkıştan iki buçuk saat öncesi filoda hazır bulunmasıdır. Bu durumda planlamada, uçakların Kayseri Erkilet hava meydanında 02.00’de pist başı yapabilecek şekilde hazırlanmasının öngörüldüğünü anlıyoruz.

Muhtemeldir ki, darbenin icrasına planlandığı gibi, yani sabah 03.00’te başlansaydı şu durum yaşanacaktı: Öngörülen bu saatte sekiz nakliye uçağı birbiri ardına havalanıp, taarruz helikopterleri ve tam teçhizatlı komando birliklerini Ankara’ya taşıma göreviyle Denizli, Şırnak, Siirt ve Hatay’a doğru yola koyulacak, sabah saatlerinde başkente bu şekilde kuvvetli bir asker yığması yapılacaktı.

***

Haberin Devamı

Darbenin öne alınması bu planı altüst eder. Uçucu personelin bir bölümüne üsse gelişlerini öne almaları söylenirken, bir bölümü ise planlandığı gibi 23.30’da filoda olmak üzere 23.00 sularında evinden ayrılır. Burada altını çizmemiz gereken bir nokta, personelin çoğunun filoya intikal ederken İstanbul’da iki köprünün de tanklar tarafından kapatıldığını biliyor olmasıdır. Bazıları da yolda öğrenmiştir.

Örneğin 222. Filo’da C-130 pilotu olan Yüzbaşı Fevzi Kılıç, “Saat 23.00 sıralarında çıktım, kendi aracımla gidiyordum. Yoldayken asker arkadaşlarımdan bazıları WhatsApp grubundan olayı yazmaya başladılar. ‘Ne oluyor’ diye soruyorlardı. Ben de bu şekilde öğrendim ve şok oldum” diye anlatıyor gözaltına alındıktan sonra verdiği ifadede.

Pilotların intikali sırasında Başbakan Binali Yıldırım, saat 23.02’de NTV’ye bağlanarak “Bir kalkışma olduğu doğrudur. Bu kalkışmayı, çılgınlığı yapanlar, bu kanunsuz eylemin içinde olanlar en ağır bedeli ödeyeceklerdir” şeklindeki çıkışını yapar.

Akıncı Üssü iddianamesinde yer alan sanık ifadelerine göre, uçucu personelin hepsi de filo merkezlerine geldiklerinde tedirgindir. Hazırlıklar başlarken konuştukları tek konu, “Ne yapacağız” sorusudur.

***

Haberin Devamı

C-130 nakliye uçaklarının kümelendiği 222. Filo’da o gece görev verilen beş uçağın yüzbaşı rütbesindeki uçak komutanları (Ferdi Pelen, Burhan Yaranç, Gökhan Gültekin Demir, Eyüp Mert, Fevzi Kılıç) ve Eğitim Subayı Selçuk Çetin, bir araya gelip durum değerlendirmesi yapar. Ardından ‘Üs Komutan Vekili’ Harekât Komutanı Albay Erhan Baltacıoğlu’na gidip rahatsızlıklarını aktarmaya karar verirler.

Albay Baltacıoğlu, 222. Filo’nun uçak komutanlarına nasıl karşılık verir?

Yüzbaşı Fevzi Kılıç’a göre, Baltacıoğlu’nun ilk söylediği söz “Arkadaşlar uçmaktan mı korkuyorsunuz” olur.

Kılıç, sonrasını şöyle anlatıyor: “Komutanım, ‘endişelerimiz var ve size sormak istiyoruz’ dedik. Sırasıyla tüm uçak komutanları sordu. ‘Biz nereye gideceğiz, kimin adına neye hizmet ediyoruz, bu yaşanan olayların içinde miyiz, bu görevlerin emri var mı’ diye sorduk.”

Haberin Devamı

Üs Komutan Vekili, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emir geldiğini belirterek “Ben güvenmesem size böyle bir görev vermem. Güvendim ki size böyle bir görev veriyorum. Tüm sorumluluk bana aittir” der. Kılıç, sonrasını şöyle aktarıyor: “Kendisi bize sesini yükselterek ‘bu görev yapılacak, meydan kapalı olsa dahi inilecek, hiçbir radarın ikazına uymayacaksınız, isyancılar tarafından ele geçirilmiş olabilir. Gerekirse ayakta alıp kargoyu ve personeli bir şekilde sıkıştırın’ dedi. ‘Komutanım bu görevi yapmayalım, haberleri okumadınız mı’ dedik. Kendisi bize dönerek ‘arkadaşlar belki isyanları bastırmak için yardım götüreceksiniz, vatan haini mi olmak istiyorsunuz’ diye bizi uçuşa zorladı.

Haberin Devamı

İlginçtir ki, 222 gibi 221’inci Filo’nun personeli de aynı tedirginliği yaşmaktadır. A-400M uçaklarını kullanan bu filoda görevli uçak komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı Özveren de Albay Baltacıoğlu’na gittiğinde aralarında benzer bir konuşma geçer. Özveren, görüşmeyi şöyle anlatıyor:

Kendisine durumun karışık olduğunu, görevin ne olduğunu sordum. O da yapılacak görevin darbeyi engellemeye yönelik olduğunu, bilgi kirliliği olduğunu, görevi yerine getirmemem halinde vatana ihanet edeceğimizi söyledi. Ben de ortamın karışık olduğunu tekrar söylemem üzerine Erhan Baltacıoğlu da ‘seni tutuklatırım’ dedi.”

***

Sonuçta, sekiz uçağın personelinin tümü Albay Baltacıoğlu’nun verdiği emri yerine getirerek uçaklarına binip havalanmıştır.

Haberin Devamı

Uçaklardan Yüzbaşı Burhan Yaranç’ın komuta ettiği C-130’un kalkış saati iddianameye göre 00.24’tür. Uçağının tekerleklerinin pistten kesildiği an, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN Türk’te Hande Fırat’a cep telefonu üzerinden bağlanarak halkı direnişe çağırdığı anla birebir çakışıyor.

Bu uçuşlarda pilot ve teknisyen olarak görev alan subay ve astsubay rütbelerindeki 38 sanık, FETÖ üyesi oldukları ve darbe girişiminde görev aldıkları iddiasıyla Akıncı davasında tutuklu olarak yargılanıyor. Kalkış öncesinde Kayseri üssünde 221 ve 222. filolarda yaşananlar ileride askeri okullarda bir vaka olarak etüt edilmeye aday gözüküyor.

Yazarın Tüm Yazıları