Paylaş
Tesadüflerle şekillenen, ummadan güzelleşen bir gündü.
Nardis Jazz, müzisyenleri ve caz dinleyicilerini bir araya getiren sade ve keyifli bir mekan. O gece sahnede yılların eskitemediği Engin Evin de vardı. Evin 70’li yıllarda “Ah Dede Vah Dede” şarkısıyla ünlenmişti.
Ne güzel söylerdi o şarkıyı.
Bizim gittiğimiz gece de Frank Sinatra şarkılarıyla kendisine hayran bıraktı. Daha sonra öğrendik ki Engin Bey o gün konserden önce bir kaza geçirmiş. Şarkıları kırık ayakla söylemiş. Sonrasında kendisini arayıp “geçmiş olsun” dedim.
Engin Evin sen çok yaşa!
Aklımda kalanlar
Lütfi Özgünaydın, şair Enver Gökçe’nin kitabını hazırlıyormuş. Bakalım TÜYAP İstanbul Fuarı’na yetiştirebilecek mi? Kitabın metinleri ve şiirleri Gökçe’nin memleketi Kemaliye’nin (Eğin) fotoğraflarıyla süslü, çok özel bir kitap olacakmış.
Kim ne okuyor?
◊ Türkan Şoray, Engin Geçtan’ın “İnsan Olmak” adlı eserini okuyor. Geçtan, 1932 İzmir doğumlu ve psikiyatrist. 2018’de de İstanbul’da vefat etmiş. “İnsan Olmak” kitabıysa tam bir başucu eseri.
◊ Filiz Akın, Alper Bilgili’nin “Bilim Susunca-Bilim Toplum Üzerine Yazılar”ını okuyor. Bilgili, kitapta bilimin toplum, dinler ve ideolojiler ile ilişkisini geçmişten ve günümüzden örneklerle ortaya koyuyor. Okuru alışılmış kalıpların dışında keyifli ve doyurucu bir okumaya davet ediyor.
◊ Hülya Koçyiğit, Prens Harry’nin anı kitabı “Spare”i okuyor. Şimdiden 2023’ün en önemli kitapları arasında gösterilen kitap, Mundi Kitap etiketiyle sonbaharda ülkemizde de yayımlanacak. “Spare”, annesini kaybetmeden önce “kaygısız” biri olarak bilinen ve daha çok “yedek plan” olarak görülen Prens Harry’nin değişen kaderini anlatıyor.
◊ Hale Soygazi, Ercan Kesal’in “Cebimdeki Ekmek Kırıntıları” adlı kitabını okuyor. Yenal Bilgici sordu, Ercan Kesal yanıtladı. “Cebimdeki Ekmek Kırıntıları” eve dönmek için bir rehber, bir yoldaş... Sayısız kitap ve film eşliğinde insana dair de bir yolculuk.
Tek başına dev kadro gibi
Gazeteci arkadaşım Gülay Fırat aradı, “Sayım seninle yazar ajanlığı üzerine konuşalım istiyorum, ne dersin” diye sordu.
Meğer Gülay da modaya uyup son 7-8 aydır aktif olarak YouTube kanalı “gulayfirat” için özel çekimler yapıyormuş.
Gülay Fırat’ı 20 yıldır tanıyorum, biliyorum.
Bu yüzden onun bu teklifini geri çevirmedim. Evime geldi, kütüphane odamda güzel bir çekim yaptık. Gördüğüm kadarıyla Gülay Fırat, tek başına dev kadro gibi çalışıyor...
Röportaj yapıyor, çekiyor, video hazırlıyor.
Videolarda kullandığı müzik seçimlerini sevdim. Tüm bu tempo arasında resim çalışmalarını ve yazarlık serüvenini de sürdürüyor.
O halde, “gulayfirat” YouTube kanalına bakmaya ne dersiniz, iyi seyirler.
Yeni çıkanlar
◊ VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), tarih dizisinden yeni bir eser yayımladı. İsmail Hakkı Yılmaz’ın çevirisiyle Türkçeye kazandırılan ve alanında uzman araştırmacıların makalelerinden oluşan “İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum”, tarihsel analiz ve teorik düşünceyi harmanlayarak İslam’ın toplumsal dönüşümdeki yerini, dünya tarihi gibi geniş bir perspektif içinden ve farklı disiplinlerden beslenerek ele alıyor.
◊ Mart ayında Lacivert Kitaplar dizisinde “Freud’un Yası” kitabına yer veren Ayrıntı Yayınları, Sigmund Freud’un erken dönemde yaşadığı kayıplarla ilgili bir çalışmayı okuyucuyla buluşturuyor. Freud’un yasını tutamamasının yas teorilerini nasıl şekillendirdiğini inceleyen Madelon Sprengnether, aynı zamanda feminist bir psikanalitik eleştirmenidir. Lacivert Kitaplar dizisinden çıkan kitap, Melih Pekdemir çevirisiyle okurun ilgisine sunuldu.
◊ İrlanda’nın güçlü isimlerinden Dermot Healy, zaman ve mekânda ileri geri hareket ederek marangoz Ollie’nin dramatik hikâyesini adalet, ırkçılık, ruhsal bozukluk ve sınıfsal ayrım temaları üzerinden anlatıyor. “Beklenmedik
Anlar”, Profil Kitap tarafından yayımlandı. Mazi, Ollie’nin ayağına takılmıştır. Kitap, bunun hikayesini anlatıyor.
Paylaş