Ses için ses mi, halk için ses mi?

Aslında arkadaş olan bu ikili atışmaya başladı.
Derken meseleye Selen Görgüzel dahil oldu, Işın Karaca’nın da “anırarak” şarkı söylediği çıkışını yaptı:
“Niye böyle bir müzik otoritesi gibi her şeye yorumda bulunuyor? Sivri konuşunca haber olacak biliyor. Kimse ona sen de anırarak şarkı söylüyorsun demiyor. Sesi eyvallah kuvvetli ama sürekli bir anırma hali...”
Köpek havlar, kedi miyavlar, aslan kükrer, kuş öter. “Anırmak” ise malum, eşeklere, katırlara özgü bir ses çıkarma şekli.
Bir kadın, başka bir kadın sanatçının sesini eleştirirken niçin böyle “sivri” terimler seçer?
E muhtemelen o da haber olmak istiyordur.
Haber olmak, gündeme gelmek için bu “yoluşmalı kombi” hallerini bir kenara koyacak olursak...
Selen Görgüzel’in haklı olduğunu düşündüğüm bir yan var aslında.
Müzik otoritesi falan değilim elbette. Ama bir dinleyici olarak “ses için ses” yerine “halk için ses” esasına daha yakın bulurum kendimi.
“Bakın benim sesim ne kadar kuvvetli” diye okunan parçaları biraz yorucu bulurum.
Siren gibi gelebiliyor insana. Oktav yarışması düzenlemiyoruz ki kardeşim, altı üstü bir şarkı dinleyeceğiz...
Işın Karaca bu kategoriye girer mi?
Bazıları için evet, bazıları için hayır.
Mesela birçok insan için şahane olan Zerrin Özer’in sesi... Kalitesine, yüksekliğine, şusuna busuna hiçbir itirazım yok.
Eminim öyle de benlik değil sadece.

Fatma Turgut’a atılan çakmak

Sahnedeki sanatçılara su şişesi gibi yabancı cisim fırlatma furyası devam ediyor.

Mesela Ece Seçkin’e cep telefonu atılmıştı, boynuna isabet etmişti.

En son, Ankara konseri sırasında Fatma Turgut’a çakmak fırlatıldı, kafasına geldi. Dünyada da oluyor böyle şeyler.

Rihanna’ya da yapmışlardı benzerini.

Tıpkı futbolda sahaya yabancı madde atılması gibi. Ama orada hiç olmazsa neden yapıldığını çözebiliyorsunuz.

Ya karşı takımı ya da kendi takımını protesto ediyor.

Sahnedeki şarkıcıya neden yapılır, onu anlamak mümkün değil. Sanatçıyı mı sevmiyor? E sevmediğin sanatçının konserine niye gidiyorsun ki? O kadar sevmiyor ki zarar vermek amacıyla mı gidiyor yoksa?

Yok, sanatçıyı seviyor da performansını mı beğenmedi?

İstediği şarkı mı yoktu repertuvarda?  

Zor, gerçekten bir izahat bulmak zor.

Galiba bazı insanlar içindeki kötülüğü, şiddeti böyle büyük kalabalıkların toplandığı maç gibi, konser gibi ortamlarda ortaya çıkarma fırsatı buluyor.

“Nasılsa beni bulamazlar” düşüncesiyle kalabalıktaki anonimlikten yararlanıyor.

 Kendi düşen ağlamaz 

Fenomen ve iş kadını Dilan Polat, eşi ve kendi hakkında “kara para” aklıyorlar iddialarının sosyal medyada alıp yürümesinin ardından ağlayarak bir paylaşım yaptı.

İddiaların doğruluğunu eğriliğini bir kenara bırakım.

İşin o kısmı, tarafları ve savcıları ilgilendiriyor.

Fakat işin sosyal medyada bu kadar yayılmasına hiç üzülmesin Dilan Polat.

Zenginliklerini, görgüsüzce para harcama şekillerini milletin gözüne o kadar soktular ki insanların bu paranın kaynağını merak etmeleri, çıkan iddiaları deli gibi takip edip, paylaşmaları, yorum yapmaları kadar doğal bir şey olamaz.

Genç bir hanımı böyle gözyaşı dökerken görmek çok üzücü ama tam bu resme oturan şahane bir laf var aslında:

Kendi düşen ağlamaz.
Karı-koca önce bir canavar yarattılar, o canavarı her Allah’ın günü başka başka tuhaflıklarla beslediler, bunun etkileşimini, reytingini, ekmeğini bir güzel yediler.

Şimdi o besleyip büyüttükleri canavar, döndü kendi kafalarını koparıyor.

Evlenmesi de hataydı

Şarkıcı Ece Ronay üç ay kadar önce boşandığı eşi Mehmet Bilir’den şiddet gördüğü iddiasıyla yardım talebinde bulundu.

2 ay uzaklaştırma kararı olmasına rağmen defalarca ölüm tehdidi aldığını söylüyor.

Şiddet anlarına dair görüntüler de paylaştı.

Umarım daha fazla tatsızlık olmadan bütün bu sevimsiz süreç son bulur. Ama bana kalırsa Mehmet Bilir ile evlenmesi de yanlıştı Ece Ronay’ın.

Mehmet Bilir’i ilk nasıl tanıdık? Mehmet Ali Erbil, Ece Ronay’ı taciz ettiğinde Mali’nin evinden yaptığı canlı yayınla.

Erbil nereden bulduysa bu kişiye ulaşmış, bu olayı kapatalım diye evine davet etmişti.

Mehmet Bilir de Mehmet Ali Erbil’in evinde kamera karşısına geçmişti. İnsan, nişanlısını taciz eden birinin evine/ayağına gider mi hiç?

Öyle bir harekette ben direkt kırarım kişinin puanını.