Paylaş
Yanınızdakinin yaşı hiç mühim değil. Çok uzun boylu olmadığı sürece ön koltukta kimin oturduğu da: Kadın, erkek, işkolik ya da emekli...
Önemli olan bir-iki saatliğine de olsa hep beraber başka bir dünyaya dalmak, aynı şeylere şaşırıp aynı repliğe kahkaha atmak, aynı ritmde sallanıp nakaratta birlikte coşmak. Şehrin kaosundan, karmaşasından biraz uzaklaşıp ortak zevklere sahip olduğumuz insanlarla o anın keyfine varmak.
Hatta selamlaşıp, tanışıp, arkadaş, ahbap belki de sevgili, eş olmak.
Koca İstanbul’da sayıları bir elin parmakları kadar ya var ya yok ama şehrin kültür-sanat adacıkları, sergiler, performanslar, temsiller ve konserlerle işte bize bunu vaat ediyor.
Çarşamba akşamını kültür-sanat müdavimleriyle birlikte Zorlu PSM’de geçirdik. Kentin nabzı en kuvvetli atan kültür-sanat damarı. Aynı anda bir müzikal, bir tiyatro ve iki konser vardı farklı salonlarda.
Bahçede, fuayede
konsere gelmiş gençler, tiyatro izleyecek yaşlı teyzeler, ciddi iş insanları, kulağında kulaklık, telefonundan başını kaldırmayan ergenler... Her yaştan, her bütçeden, her semtten, her zevkten insanlar...
Cem Yılmaz, Defne Samyeli ve kızlarıyla bir masadaydı. Pınar Altuğ ile eşi Yağmur Atacan ayakta. Saatin gelmesini sabırsızlıkla bekleyen türbanlı da var, bankta bağdaş kurmuş pembe saçlı bir kız da...
Ortak noktaları mı? Birazdan ortada ne Cem, ne Defne, ne Pınar, ne Yağmur ne de başkası kalacak.
Herkes parasını/pulunu, yaşını/gençliğini, titrini/unvanını kapıda bırakıp eşit birer seyirciden ibaret olacak.
Zorlu PSM’de Turkcell Platinium, Studio, PSM Amfi, Sky Lounge, Cheers, Touche ve Meydan Fuaye olmak üzere farklı gösteri ve sanat dallarının sergilenebildiği altı alan var. Bu alanlardan herkesin en hoşuna giden, girişteki merdivenler. Dışarıdan yiyecek-içecek de getirilebilen bu alana herkes ücretsiz girebiliyor, konser ve barkovizyon yayını izleyebiliyor, kafasına esen gitarını çıkarıp çalabiliyor.
Bilet bulamayınca Facebook’a yazıyorum
Cahit Aksoy (81) gazete emeklisi
‘Alice’i izlemeye geldim. Daha önceden bilet bulamamıştım, Facebook’a da yazdım zaten bulamadığımı. Müzikalleri çok seviyorum. ‘La La Land’, ‘Batı Yakası’nın Hikâyesi’ hepsini izledim. Emekli adam başka ne yapar zaten? Kültür-sanat etkinliklerine gidiyorum, bir de yapabildiğim kadar spor...
İzlemeye geldiğimiz insanların çoğu arkadaşımız
Elifcan Ongurlar (26) oyuncu (Fotoğraf: İBRAHİM YURTBAY)
Haftada mutlaka bir-iki etkinliğe gitmeye çalışıyorum. Kendim de oyuncu olduğum için, ağırlıklı olarak tiyatro tabii. Zorlu PSM’de en çok girişteki bu kafeyi seviyorum. Girmesi çıkması kolay, hoş bir ortamı var. Etkinlik öncesi ve sonrasında vakit geçirip sosyalleşiyoruz. Zaten izlemeye geldiğimiz insanların çoğu da arkadaşımız.
Gençleri gördükçe içim açılıyor
Sevim Yıldız (64) banka emeklisi
Sinemaya çok gidiyorum ama bu tür kültür-sanat etkinliklerine ayda ancak bir kere falan. Fatih’te oturuyorum; bazen kız kardeşimle, bazen komşularla toplanıp geliyoruz. Öncesinde mutlaka bir kahve faslı yaparız. Yaşım büyük, şimdiki durumu eskilerle mukayese ediyorum. Gençleri gördükçe içim açılıyor.
Sohbetlere kulak misafiri oluyoruz
Aylin Safran & İzgi Yapanoğlu (17) öğrenci
Yılda dört-beş etkinliğe ancak gidebiliyoruz. Çoğu müzik ağırlıklı. Bugün de ‘Alice’ müzikalini seyretmeye geldik zaten. Kafede, fuayede insanların sohbetlerine kulak misafiri oluyoruz bazen. Belki sanatçı olamayız ama keşke ileride böyle etkinliklere katılabileceğimiz, böyle insanlarla birlikte olabileceğimiz meslekler yapsak...
Fikir alışverişi yapıyoruz
Fatih & Tülin Tekin (31 ve 30) mühendis ve satış sorumlusu
Ayda bir kere mutlaka bir kültür-sanat etkinliğini takip etmeye çalışıyoruz. Yüzde 80’i tiyatro, yüzde 20’si konser. Karı-koca beraber geliyoruz. Bazen arkadaşlarımız da oluyor, etkinlik sonrasında fikir alışverişi yapıyoruz.
Acayip bir emek var
Ozan Kalkın (31) mühendis
Burası Türkiye’nin en iyi sahnesi. Tiyatroda beni en çok harcanan emek etkiliyor. Düşük bütçeyle bir dünya yaratıyorsunuz ve bunu her temsilde tekrar yapıyorsunuz. Sinema gibi değil yani acayip bir emek var.
Salonu dolu görünce mutlu oluyorum
Hülya Eltemur (49) STK gönüllüsü
Altı kişilik bir kadın grubumuz var, toplanıp ayda en az iki tiyatroya gidiyoruz. Bugün Alice müzikali için geldim. Salonu dolu görünce öyle mutlu oluyorum ki inanamazsınız. Etkinlikten önce arkadaşlarla mutlaka yemek yiyoruz. Ama geç saatte bittiği için çıkışta evlere dağılıyoruz.
İnsanlarla aşina olmaya, selamlaşmaya başlıyorsunuz
Aylin İşcan Yener (42) yazar ve kızı Nilya Persentili (12)
İşim de edebiyat olduğu için, tiyatro, sinema, konser ne varsa takip etmeye çalışıyoruz. Türkiye’ye gelen bütün müzikalleri izledik. ‘Alice’e de ikinci gelişimiz zaten. Bu tür kültür-sanat ortamlarının en güzel yanı her çeşit insanın aynı şeyden zevk alabildiği ortak alanlar olması. Zamanla şöyle bir şey oluyor: Gide gele, sizin gibi sanat müdavimi insanlarla aşina olmaya başlıyorsunuz. Sonra zamanla selamlaşmaya, ahbap olmaya başlıyorsunuz.
İnsan kendini genç ya da yaşlı hissetmiyor
Ömür Özenbay (13) öğrenci
‘Alice’i izlemeye geldim ama ben aslında çok fazla kültür-sanat etkinliğine gidemiyorum. senede ancak iki-üç... Onların da çoğu tiyatro. Bence bu tür ortamları güzel yapan her yaşa uygun bir şey olması. İnsan kendini genç ya da yaşlı hissetmiyor.
YİNE CAZ YAPCAZ
PSM’de şu sıralar en büyük heyecan yaklaşan caz festivali. İşte bu yılın programından ilginizi çekebilecek seçmeler: John McLaughlin & 4th Dimension - 25 Nisan, Enrico Macias - 27 Nisan, Madeleine Peyroux - 2 Mayıs, Dead Combo - 2 Mayıs, Morcheeba - 3 Mayıs, Estas Tonne - 3 Mayıs, French 79 - 3 Mayıs, Terry Riley & Gyan Riley - 3 Mayıs, Estas Tonne - 4 Mayıs, Bobby McFerrin - 6 Mayıs, Mark Guiliana - 7 Mayıs, Lars Danielsson Group - 8 Mayıs, Julia Biel - 10 Mayıs, Christian Löffler - 10 Mayıs, Akua Naru - 11 Mayıs, Noiserv -11 Mayıs, Ólafur Arnalds - 15 Mayıs...
VE DİĞERLERİ...
* Bomontiada - Bomonti
Gösterimler, konserler, görsel ve işitsel performanslar, yemek festivalleri, kreatif toplantılar ve benzer etkinliklerin gerçekleştirilebileceği bir merkez olarak tasarlandı. Sanat mekânı Alt, konser alanı Babylon, workshop alanı Atölye, galeri Leica, müze ve yeme-içme yerleri var.
* Yakında ne var?
Oldies but Goldies (Parti) bugün, Soundgarden (Festival) 27 Nisan, The Michael Leonhard Orchestra (Konser) 30 Nisan, High Voltage (Festival) 9 Mayıs...
* Dasdas - Ataşehir
Bünyesinde müzik, sahne, atölye ve mutfak çalışmaları yapılıyor. Üst katında 80 kişilik bir dünya mutfağı restoranı ve 350 kişi kapasiteli bir performans sahnesi var. Alt katında ise oturmalı düzende 400 kişilik bir tiyatro salonu ve 100 kişilik bir atölye sahnesi bulunuyor.
* Yakında ne var?
Çirkin (Tiyatro) bugün, Kenan Doğulu (Konser) 27 Nisan; Human Art Meditasyon (Atölye) 2 Mayıs, Ferhangi Şeyler (Tiyatro) 9 Mayıs...
* Uniq İstanbul - Maslak
1156 seyirci kapasiteli Uniq Hall, 5800 kapasiteli Volkswagen Arena ve 3000 kapasiteli Uniq Açık Hava Sahnesi yerli ve yabancı starları ağırlıyor. 12 yeme-içme mekânı var. Çocuklar için tasarlanmış alanlar mevcut.
* Yakında ne var?
Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri (Sergi), Küçük Prens (Tiyatro) bugün, Music After Work (Parti) 26 Nisan, Kürk Mantolu Madonna (Tiyatro) 30 Nisan...
* Moda Sahne - Moda
Üç salondan oluşan bir kompleks. Büyük salon ayakta 800 seyirci kapasiteli. Modüler yapısı, tiyatro, konser, dans gibi değişik sanat dallarının sergilenmesine uygun. Stüdyo Sahne, 50 seyirci kapasiteli; atölye çalışmaları, söyleşiler, seminerler yapılıyor. Bir de 46 kişilik sinema salonu var.
* Yakında ne var?
Maraton (Dans tiyatrosu) bugün, Ağaçların Korkusu (Tiyatro) 21 Nisan,
Nekropsi (Konser) 26 Nisan, Bütün Çılgınlar Sever Beni (Tiyatro) 28 Nisan...
Paylaş