Mükemmel eşler ve mükemmel eski eşler

Boşanmayı beceremeyen bir toplumuz. Boşanmak istediği için hemen her hafta bir kadının öldürüldüğü topraklar burası.
Boşanmayı bırakın kenara, ayrılığın hiçbir türünde başarılı değiliz.
“Çünkü anlaşmazlığı bitirmek” yerine “karşımızdakini bitirmek” üzere ‘çözümodaklanmışız’.
Bütün iyi yanlarını unutup, geçirilen bütün güzel zamanları silip, karşımızdakini şeytanlaştırırız ve bir iblise nasıl davranılması icap ediyorsa aynen öyle, “hak ettiği” şekilde muamele ederiz.
“Biz artık birbirimize göre değiliz ama bundan sonraki hayatın da mutlu, huzurlu geçsin” cümlesini kurabilmek için Türk Dil Kurumu’nun bir araya gelmesi gerekir bizde.
Çok az istisnası var bunun. Gördüğümüzde de yadırgıyoruz.
Fazıl Say-Ece Dağıstanlı çifti boşanmak için mahkemeye el ele gittiler ya... Taraflar mahkeme çıkışı arbede yaşasa daha normal görünecek gözümüze.
“Vakayi adiye” deyip geçeceğiz, bu kadar konuşmayacak, tartışmayacağız bile konuyu. Bir benzer “Boşanmaya Giriş-101” dersini de şu sıra Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ çifti veriyor.
Arzum Onan birlikte çekilmiş bir fotoğraflarının altına “Zamanla her ilişkinin yaşayabileceği bir yorgunluktan geçiyor olmak; asla birbirimize olan sevgimizi, saygımızı ve ailemizin durduğu yeri değiştirmez” yazarak doğruladı ayrılığı.
Mehmet Aslantuğ, “Erkek ya da kadın hiç fark etmez. Dönüp iyice bir daha bakın. Ya değer aşılar; ya da değer aşındırır! Hayatımıza kattığın her şey için minnettarım” diye yorum yaptı eşinin paylaşımının altına.
Zaten farkında mısınız, düzgünce boşanmayı becerebilenler yine evliliklerini düzgünce sürdürebilmiş insanlardan çıkıyor.
Tabii ki bütün ayrılıklar üzücü. Ama 6 ay, 8 ay süren “yanlış anlama”ların yanında 27 yıllık birlikteliklerin dağılması insanı daha çok sarsıyor.
Biri dizini çarpmaksa, öbürü diz çökmek.
Ne kadar şanslı insanlar ki daha beter olmasına değil, tekrar ayağa kalkmasına omuz verecek bir “eski eş” var ortada.

Hacı Bumbala gibi

Bülent Ersoy, yakın arkadaşı Nükhet Duru’yla bir pozunu paylaştı, ortalık birbirine girdi. Yanık tenin üzerine o kadar çok esmerleşme filtresi yapmış ki...

“Kanlı Nigar” filminde Fatma Girik’in canlandırdığı Hacı Bumbala gibi olmuş.
Peki zaten yanık tenli olduğunu nereden anlıyoruz?
Çünkü aynı filtre Nükhet Hanım’da da var ama görece o, daha az kavruk çıkmış.

Hasan Can Kaya’ya verilecek en güzel cevap

Komedyen Hasan Can Kaya “Konuşanlar” adlı programında Elazığlıları ve Fırat Üniversitesi camiasını kızdıracak sözler söylemiş.
“Elazığ, Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum” diyen bir konuğuna, “Elazığ Bilgisayar Mühendisliği, bilgisayar yok ama. Bu çocukların abaküsü var ya, onunla yapıyorlar” şeklinde cevap vermiş.
Şehrin ileri gelenleri kızdı; “Aziz şehrimizi ve Fırat Üniversitemizi küçümsemek hiç kimsenin haddine değildir” diye açıklama yaptılar.
Üniversite kızdı; “Hasan Can Kaya isimli sunucuyu kınıyor, şehrimizden ve üniversitemizden özür dilemesini bekliyoruz. Ayrıca ilgili kişi hakkında hukuki süreç de başlatılacaktır” diye açıklama yaptılar.
Aidiyet hassasiyetlerinin tavan yaptığı dönemlerden geçiyoruz. Tepkilerin hedefi olmak istemeyen komedyenlerin bunlara dikkat etmek zorunda oldukları ortada.
Ama diğer taraftan belediye ve üniversitenin bu açıklamalarla bir fırsatı teptiği de aşikâr.
İnsanları daha da gaza getirecek “Haddine değil, özür dile, hukuki süreç” gibi sözler yerine şöyle “günümüz kafasında” bir açıklama beklerdim mesela:
“Severek takip ettiğimiz Hasan Can Kaya kardeşimize, şovunda şehrimiz ve üniversitemizden bahsettiği için teşekkür ederiz.
Yalnız espri konusu yaptığı gibi üniversitemizde abaküsle ders yapmıyoruz.
Yıllar süren çabalarımızla Fırat Üniversitesi’ni bilgisayar bilimleri alanında Türkiye’de İTÜ’den sonra ikinci sıraya yükseltmeyi başardık.
Kendisini bir gün daha iyi tanıyabilmesi için şehrimize bekliyoruz. Hatta programlarından birini de üniversitemizde gerçekleştirsin...”
Ne oldu? Hiiç, topu güzel göğüsleyip lehinize çevirdiniz işte.
Hele bir de gençler arasında bu kadar etkili bir ismi üniversitenize getirebilirseniz gerçekten, popülerliği, puanı bile artar oranın.
Bu vesileyle en büyük katkıyı da yapmış olursunuz kentin üniversitesine.