Mahmut Hoca sen çok yaşa!

SORU-1: Her canın sıkıldıkça aldın kalemi eline; karaladın sırayı, masayı, bazen boş bir kağıdı...
Bazen aşklarını yazdın, bazen özlü bir sözü, bazen de garip garip şekiller yaptın. Aşağıdaki boş alanı, masanın üstü ya da karalama kağıdı olarak düşün. Canın ne isterse yaz, karala, dök içinde ne varsa liseyle ilgili, kendinle ilgili.

SORU-2: Doldu mu her yer? Tamam o zaman, 20 üzerinden kendine kaç puan verdin? (Yaz bakalım ....... puan)

SORU-3: “Hocam böyle yazılı mı olur?” diyorsun, lisenin son yazılısı olunca olur. Hatta şöyle yapalım: Bu yazılı kağıdını ben sana postayla göndereyim. “Son yazılı kağıdım” diye saklarsın. Ne lazım? Adres tabii. Bak bir soru daha bulmuş oldum.

SORU-4: Adrese 20 puan iyi bence. Kaç verdin? (Yaz bakalım .... puan)

SORU-5: Benim için de aşağıdaki boşluğa bir şeyler yazabilirsin. Merak etme, bunda puan yok...

SORU-6: Ben de buraya senin için bir şeyler yazacağım ve yukarıya yazdığın adrese bir yıl sonra göndereceğim...

SORU-7: Kaldı son bir işimiz: Artık son yazılın da bitti. Bence kutlamalıyız! Zil çaldığı zaman bahçeye çık. Elimde bir mendille seni bekliyor olacağım. Hep beraber şarkı söyleyip halay çekeceğiz, halay! Müzikleri hazırladım. “Kimse gelmez, kimse çıkmaz” diye düşünme, emin ol herkes gelecek!

Velev ki şaka...

Metni kısaltarak aldım. Tam halini merak ederseniz; Silivri Atatürk Anadolu Lisesi Öğretmeni Göksal Afacan’ın, geçen hafta yaptığı coğrafya sınavı olarak elden ele dolaşıyor.
Diğer hocaların izniyle en son sınav tarihini kendisi almış, kanaat notu için böyle bir sınav yapmış.
İnternete yeni düştü. Siz bu satırları okurken, sabah ilk iş gerçek mi, değil mi teyit edeceğim.
Doğruysa, bu müthiş hocayı ve hayat felsefesini hep beraber daha yakından tanırız.
Ama velev ki üç-dört liselinin şakası...
Eğer öyleyse, asıl onların peşine düşmek lazım.
Bütün bu kasvetin içinde bile, bir yerlerde yeni “Rıfat Ilgaz”lar yetiştiği anlamına gelmez mi?

KAÇ GÜN OLDU?
◊ 46 GÜN OLMUŞ: “Candan Erçetin, Garo Mafyan’ın bitmek tükenmek bilmez enerjisini hesaba katıyor mu?” diye yazalı...
MSG başkanlığını Erçetin’e kaptırdığı seçimin ardından Garo Mafyan’la Çeşme’de, damadının pizzacısında karşılaşmış, sağa-sola “Bu iş daha bitmedi” demeçleri verdiğini yazmıştım, “Acaba bir itiraz/ihtilal süreci mi yaşanacak MSG’de” diye...
Garo Mafyan, seçimlerde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle MSG yönetimine kayyum atanmasını için başvurdu.