Paylaş
Elon Musk dünyada en hayran olduğum insanlardan. Dünyayı hızlı tünellerle birleştirme, elektrikli otomobil, Mars’ta koloni kurma gibi ufuk açıp ilham veren, yarı deli yarı dahice fikirleri var.
Sahip olduğu Space-X şirketi hafta sonu uzaya ilk insanlı roketini yolladı. Bu konuda bir yazı dizisi hazırlamıştım; hedef ilk yerleşimcileri 2030’da Kızıl Gezegen’e yollamak.
Bunu insanlık tarihinde bir devrim olarak nitelendiriyorlar: Tek gezegenli uygarlıktan çok gezegenli uygarlığa geçmek.
Ne kadar önemli olduğunu da koronavirüs sayesinde bir kere daha gördük. Tek gezegenli bir uygarlık olduğumuz sürece...
İstediğin kadar önemli bir insan ol (Bakınız: İngiltere Başbakanı Boris Johnson az daha güme gidiyordu)...
İstediğin kadar zengin ol (Biliniz: İtalyan milyarder Sergio Rossi koronadan öldü)...
İstediğin kadar büyük sanatçı ol (Hatırlayınız: Tom Hanks paçayı zor kurtardı)...
Yerçekiminden azade değilsiniz. İstediğin kadar zıpla, tekrar dünyaya düşüyorsun.
Dünyada kaçacak yer de yok. En ileri ülkeler, en gelişmiş şehirler bir anda en tehlikeli yerler haline geldi.
Koronadan sıyırsak bile ileride benzer ya da beterlerinin olmayacağını kimse garanti etmiyor.
Halbuki başka gezegenlerde de kolonilerimiz olsa, dünya hastalıktan, meteordan, şundan bundan kırılsa bile insanlık var olmaya devam edebilecek.
İşte hafta sonu yapılan fırlatmanın önemi bundan dolayı çok büyük.
Bir diğer açıdan bakıldığındaysa kapitalizmin yeni bir zaferi bu roket. Bugüne kadar ABD, SSCB gibi ülkeler tarafından kamu gücüyle yürütülen uzay çalışmaları ilk kez bir özel şirketin lokomotifliğinde ilerliyor.
Korona nedeniyle yeryüzünde tekrar tartışmaya açılan kapitalist sistem, bu kez gökyüzünde kendine yeni mecralar arıyor.
Devlet ve kamu otoritesi olmadan hiçbir şey tahayyül edemeyen biz Türkler için ne kadar şaşırtıcı, ne kadar yabancı değil mi?
Fenomenler başkaldırdı
Bugüne kadar gelen vuruyor, giden şamarlıyordu sosyal medya fenomenlerini.
Bir dönemin arabeski gibi herkes yaptıklarını ve kitlelerini küçümsüyordu.
Onlar da bunu içselleştirmiş olmalı ki elde ettikleri güce ve kazandıkları paralara rağmen pek de sesleri çıkmıyordu.
Ama bir kadın sonunda buna başkaldırdı.
“Fenomenlere çakma” kervanına en son katılan şarkıcı Gökçe de herhalde böyle bir tepki beklemiyordu.
“O kadar eğitimim ve tecrübem var. Ama makyaj videosu çekmek daha değerli” dedi fenomenler için.
Cevap Danla Biliç’ten geldi, hem de çok sert: “İstediği değeri göremeyen fenomenlere sallıyor. Sizi değersiz kılan biz değiliz. Biz ancak dikkat çekmeniz için aracı olabiliriz.”
Demeye kalmadan topa rap’çi Şehinşah girip Gökçe’ye bir de o gol attı:
“O hocaların ‘Tuttu Fırlattı Kalbimi’ yap diye mi sana o eğitimi verdi ablacım?”
Bu bir milattır. İsteyen sallasın, fenomenlere hobi olarak sallamaya yine devam etsin. Ama bilin ki artık saldırılara sessiz kalmıyorlar.
Paylaş